Guardian, Washington'un İran'ın başkenti Tahran'da Amerikan çıkarlarını gözetecek bir diplomatik misyon açma planlarını gelecek ay duyuracağını belirtti.
Bu diplomatik misyonun tam bir büyükelçilik açma yönündeki yolun yarısı olduğunu söyleyen Guardian, Tahran'daki diplomatik misyonun Küba'nın başkenti Havana'dakine benzer olacağını kaydetti.
Söz konusu misyonun, bir büyükelçiliğin tüm faaliyetlerini yerine getireceği, buna karşın kağıt üzerinde İsviçre Büyükelçiliği'nin bir parçası gibi gözükeceği ifade ediliyor.
Misyonun şu anda Amerikan vizesi almak için Dubai'ye gitmek zorunda olan İran vatandaşlarının işlemlerini yapacağı da kaydediliyor.
Muhaliflerle doğrudan temas
Guardian, İran siyasetiyle ilgili içeriden bilgi almak için İngiliz diplomatlara bağımlı olan Washington'un bu şekilde kendi diplomatları aracılığıyla İranlı öğrenciler ve muhaliflerle doğrudan temas kurabileceğini belirtiyor.
Bu misyonun açılmasının İran'ın iznine bağlı olduğunu belirten gazete, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın fikre sıcak baktığını ve bu olasılık kendisine sorulduğunda 'İki halk arasındaki ilişkileri geliştirecek her adıma olumlu bakarız' dediğini hatırlatıyor.
Guardian ayrıca, Washington'da benzer bir misyona sahip olan İran'ın mütekabiliyet esasına göre 'hayır' demesinin de zor olduğunu kaydediyor.
Guardian'ın haberinde bu adımın, başkanlığı süresince İran'a karşı sert bir tavır takınan Bush'un politikasındaki değişikliğin son işareti olduğunu hatırlatılıyor.
Gazete, bundan önce de Amerikan Dışişleri Bakanı Yardımcısı William Burns'ün İran'ın Nükleer Konulardaki Başmüzakerecisi Said Celili'yle görüşmeye yollama kararı alındığını vurguluyor.
Rice: İran halkına ulaşmanın yollarını arıyoruz
ABD Dışişleri Bakanlığı bu haberi yalanlamayı ya da doğrulamayı reddediyor. Yetkililer konunun yakın geçmişte görüşüldüğünü, ancak aktif bir çaba harcanmadığını belirtiyor.
Diplomatik misyon konusundaki haberler, dışişleri bakan yardımcısı William Burns'ün, haftasonu Cenevre'de İran'ın nükleer konulardaki Başmüzakerecisi Said Celili'yle görüşmeye gönderilmesi kararını izliyor.
Resmi kaynakların haberi doğrulamayı, daha da önemlisi yalanlamayı reddetmesi bu fikrin ele alındığına işaret ediyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı haber üzerine, Bakan Condoleezza Rice'in geçmişte yaptığı açıklamaları içeren bir belge yayımladı. Rice geçen ay yaptığı açıklamada ABD'nin İran politikasının bilindiğini ve değişmediğini ve İran halkının daha iyisini hak ettiğini söylemişti.
Rice, ülkesinin İran halkına ulaşma yolları bulma konusunda kararlı olduğunu ve daha çok İranlı'nın ABD'yi ziyaret etmesini istediklerini belirtmişti.
Washington hala İran'ın, Batılı ülkelerin nükleer silah yapımında kullanılabileceğinden kaygı duyduğu uranyum zenginleştirme programını durdurmasını isterken, ABD'nin tonunda önemli bir değişiklik varmış gibi görünüyor.
Tahran'ın Washington'da vize işlemlerini yürüttüğü bir diplomatik misyonu bulunuyor. Ancak ABD'nin, Büyükelçiliği'ndeki rehin alma eyleminden bu yana, yani 1979'dan bu yana İran'da diplomatik varlığı yok.
İran fırsatı kaçırmamalı
Financial Times gazetesi de, başyazılarından birinde bu durumun İran açısından kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğu görüşünü savunuyor.
Dikkat çeken satırlar şöyle; 'Burada İran'ın yakalaması gereken bir fırsat var. İran uluslararası toplumun isteği hilafına uranyum zenginleştirme programını sürdürebilir ve bunun karşılığında daha çok ekonomik ambargo ve siyasi tecritle karşılaşır. Bu durum da rejimin, kendi istikrarı anlamında bazı bedeller ödemesine neden olabilir.
Ya da İran ekonomik fırsatlar ve ülkenin uluslar topluluğunda hak ettiği yeri almaya başlamasını vaad eden bir anlaşmayı kucaklayabilir.'
Kaynak: Guardian, BBC ve TİMETURK