Haber Merkezi / TIMETURK
Siyah altın fiyatlarının Bush?un Irak işgali ve dünya üzerinde uyguladığı monolitik politikalarla tavan yapması, petrol üzerine kurulu küresel ekonomiyi de bıçak sırtına taşıdı. İran?la savaş söylentilerinin ayyuka çıktığı yakın zamanda başka bir bölge de tehlike sinyalleri veriyor. Temiz ya da kirli neredeyse tüm uluslararası petrol firmalarının iş yaptığı Nijerya, ekolojik yıkımı ve son dayanma raddesine gelmiş halkıyla yeni ?kanlı petrol fırtınası?nın adresi olarak gösteriliyor.
Berkeley Profesörü Michael Watts ve ödüllü foto muhabir Ed Kashi?nin ortak hazırladıkları ?Siyah Altının Laneti: Nijer Deltası?nda Petrolün 50 yılı? adlı kitapta, Afrika?nın bu en kalabalık ülkesinin nasıl savaşın eşiğinde olduğu anlatıldı. Haziran ortasında Shell?in kuyularına milisler tarafından düzenlen saldırılar, Afrika?nın en zengin petrol yataklarına sahip ülkede yaklaşan savaşın ayak sesleri olarak yorumlanıyor.
?Nijerya ABD pazarının ana tedarikçilerinden ve Amerikan enerji güvenlik politikalarının da payandalarından. Orta Doğu ve Venezüella?daki belirsizlikleri hesaba kattığınızda Batı Afrika?daki Gine Körfezi ana petrol tedarik merkezi olduğunu görürsünüz.. Her zamanki gibi iş yani. AFRICOM bir anlamda ABD çıkarının parçası? diyen kitapta, Bush?un Afrika kıtasın petrolleri için kurduğu Birleşik Devletler Afrika Komutanlığı?nın Almanya?daki üssünün yakın zamanda sessizliğini bozacağı iddiasına yer veriliyor.
Morphizm.com yazarı Scott Thill?in kitabın yazarı Michael Watts?la yaptığı söyleşiyi TIMETURK okuyucuların istifadesi için tercüme ettik.
Nijerya?nın petrol endüstrisinin doğası nedir ve ne zaman başladı?
Ticari petrol üretimi 1956?da başladı ve ilk ihracat da 1958?de yapıldı. O zamanda beri Nijerya Hükümeti 600 milyar dolara yakın petrol geliri elde etti. Hükümet uluslararası petrol şirketleriyle yaptığı anlaşmalarda her üretilen varilin yüzde 80?ini alıyor. Petrol Nijerya?nın tüm ihracatının yüzde 90?ını ve hükümet gelirlerinin de yüzde 80?ini oluşturduğu için, petrol Nijerya ekonomisiyle eş anlamlı. Bu kitap, bu büyük zenginliğinin nasıl çalındığını gösterme amacı taşıyor. Dünya Bankası 100-200 milyar dolar arası bir ederin çalındığını tahmin ediyor. Uluslararası Para Fonu, petrolün standart Nijeryalıların hayatlarına bir şey eklemediğini söylüyor. Bu çok ciddi bir suçlama.
Özellikle orta bölge için ekolojik sonuçları ne oldu?
Ekolojik etkiler petrol üretiminin yapıldığı Nijer Delta?sında görülebilir. Dünya Vahşi Hayat Vakfı?na göre, bölge dünya yüzeyindeki en kirlenmiş alanlardan biri. Nijerya dünyada en yüksek gaz yakma oranına sahip. Petrol kuyuları neticesinde yüzde 80?nin üzerinde gaz yakılıyor. Bunun sonucu da karbon salınımları, hava kirliliği ve halk sağlığının bozulması. Buna ek olarak her sene 300 denize petrol akması durumu var. 1960?dan beri bu sayı 7 binin üzerinde.
Afrika ve Orta Doğu sorunlarının arasında bu savaş petrol fiyatlarının yükselmesi ve iklim değişikliği ile ısınacak. Bunun olmasını ne zaman bekliyorsunuz?
Nijerya ve Nijer Deltası?nın kısa ve orta vadedeki geleceğinde daha fazla petrol ve gaz çıkarılması var. Büyük kısmı derin suda olmak üzere 40 yıllık daha petrol rezervi bulunuyor. Hükümet ve petrol firmaları bu fiyatlar olduğu sürecek hızla çıkarmaya devam edecek.
Bölgede Amerikan çıkarı nedir?
Nijerya ABD pazarının ana tedarikçilerinden ve Amerikan enerji güvenlik politikalarının da payandalarından. Orta Doğu ve Venezüella?daki belirsizlikleri hesaba kattığınızda Batı Afrika?daki Gine Körfezi ana petrol tedarik merkezi olduğunu görürsünüz.. Her zamanki gibi iş yani. AFRICOM bir anlamda ABD çıkarının parçası.
Ancak AFRICOM, düşman bölgesine giriyor, öyle değil mi?
Kitapta son 30 yıl içerisinde federal hükümetin ötekileştirmesi ve ihmali dahil petrol üreten bölgenin maruz kaldığı sonuç ve zararların nasıl alt kesimlerde hükümete ve endüstriye karşı bir direniş yarattığını belgeledik. 1999?dan beri bu milisler tarafından petrol direnişi gibi bir şeye dönüştü. Bu yüzden Nijerya?daki petrolün geleceği benzersiz bir şekilde soru işaretleri taşıyor. Biz burada konuşurken, Nijerya petrolünün yüzde 25?i milislerin saldırısı nedeniyle çıkarılamıyor ya da erteleniyor. Hükümet ve firmalar bu şartlar altında çalışabilir mi? Federal güçler sahaları kontrol edemez ve petrol işçileri rehine alınırken?
Görülüyor ki AFRICOM?un tam da amacı bu?
Direnişçiler endüstrinin kepenk indirmesine neden olabileceklerini ispatladılar. 2007?deki yeni hükümet, milislerle görüşme masasına oturacaktı ancak çıkmaza girdi. Bu nedenle gelecek çok önü açık bir soru. Eğer Nijerya daha derin bir çatışmanın içine girerse, bunun dünya petrol pazarı ve üreticileri için sonuçları felaket olur.
Sizi bu projeye(kitaba) götüren şey nedir?
Nijerya?da yaklaşık 30 yıl boyunca akademisyen olarak çalıştım ve petrol hakkında yazdım. Ed Kashi?yi yıllar önce bu projeye çektim ve o da Afrika petrolleriyle ilgili olarak yazılmayan ve önemli bir konu olduğunun önemini kavradı. Çünkü petrol tabanlı gelişimin maliyetlerinin küresel güçlerin jeostratejik çıkarlarıyla birleşmesiyle Afrika petrollerinin küresel önemini artırıyor. Kitabın ilk hikayesi uluslararası basında 1990?larda özellikle de 1998?de Ken Saro-Wiwa ve Ogoni aşireti arasındaki çatışmalarda ortaya çıkmıştı. Nijer Deltası Özgürlük Hareketi?nin (MEND) 2006?da ortaya çıkmasıyla, Nijerya ve Afrika?nın petrol hikayesinin büyük sonuçları olacağı görüldü.
Yani, Afrika bizim petrol savaşlarımızın tanınmamış savaşçısı mı?
Birleşik Devletler, 1945 sonrası Suudi Arabistan, İran ve Venezüella?yı içeren kendi küresel petrol stratejisiyle uzun süredir meşgul. Ancak bu strateji çıkmaza girdi. Petrolün varili 100 doları aştığında Afrika anahtar rol oynamaya başladı. Afrika petrol hikayesi, sonuçları, petrol firmaları, jeopolitik? Tüm bunlar anlatılmayan hikayenin parçaları.
Kitaptaki deneyiminizden neler öğrendiniz?
Birçok şey öğrendim. Öncelikle petrol her zaman bir lanet değildir yani petrole bağımlılık her zaman yoksulluk, çatışma ya da yozlaşma yaratmaz. Norveç?te ve İngiltere?de öyle olmadı örneğin. Ancak petrol üreten hükümetlerin elindeki engin zenginlik, bu gelirin nasıl merkezde harcanacağı ve konumlandırılacağı sorusunu beraberinde getiriyor. Eğer petrol yozlaşmış bir federal hükümete eklendiğinde ortaya çıkan şeffaf olmayan Büyük Petrol ve baskıcı Büyük Hükümet, vahşet, yozlaşma, ekolojik yıkım ve yoksulluğun toplamı olan mükemmel fırtınayı doğuruyor. Bu fırtınanın da büyük geri tepmesi olabilir.
Kitabınızın bizi bu geri tepmeye hazırlayacağını mı umuyorsunuz?
Umuyorum ki bu kitap Nijerya ve Afrika?daki petrol üretimi ve gelişmenin dinamiklerini gözler önüne serer, yani uluslararası petrol firmaları, yabancı hükümetler, yozlaşmış petrol üreten devletler ve Amerikan tüketicilerinin oluşturduğu mükemmel fırtınanın karmaşıklığını aydınlatır. Belki de, ?kanlı elmaslar?ın izlediği benzer yolda kullandığımız kaynakların hangi yollarla üretildiğini görmüş olabiliriz. Bu anlamda bu kitap ?kanlı petrol?ü belgeliyor.
Umuyorum ki bu kitap Nijerya?nın daha demokratik ve şeffaf bir politik sistem savaşına yardımcı olur. Böylece petrol zenginliği ekolojik ve sosyolojik olarak çok daha üretken şekilde kullanılabilir. Diğer bir umudum da, ABD?de ya da dünyanın diğer yerlerinde, hidrokarbon kapitalizmin sonuçları ve yüksek pahasıyla ilgili tartışmaları da genişletmesi.
DAHA FAZLA FOTOĞRAF İÇİN TIKLAYINIZ
KİTABIN WEB SİTESİ İÇİN TIKLAYINIZ