Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, karaciğer kanserlerinin, tüm dünyada halen kanserden dolayı oluşan ölümlerin en önemli nedenlerinden biri olduğuna dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
'Karaciğer kanserleri, sıklıkla geç dönemde teşhis edilirler ve teşhis edildiklerinde ilerlemiş hastalıkla karşılaşılmaları nedeniyle güçlükle tedavi edilebilirler. Cerrahi ile tedavi edilebilen hasta sayısı yaklaşık yüzde 30 civarında iken, yüzde 70 oranındaki hasta grubu diğer yöntemlerle (kemoembolizasyon, radyofrekans ablasyon, alkol enjeksiyonu, vb) tedavi edilmektedir.
Yaklaşık 20 yıldır, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de uygulanmakta olan kemoembolizasyon yöntemi, kasık damarından girilerek yapılan anjiografi yöntemi ile karaciğer atardamarına gitmek ve tümörü besleyen atardamarın içine kemoterapi ilacını verdikten sonra o damarı tıkamak şeklinde olmaktadır.'
Sempozyumda, yeni çıkan 'DC Bead' isimli ilacın da ele alındığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
'Yeni çıkan 'DC Bead' isimli ilaç ile kemoterapi ilacı toz şeklindeki taneciklere emdirilerek daha etkili kemoembolizasyon yapılmaktadır. Bu yöntem henüz yeni olmakla beraber, tüm dünyada giderek sıklıkta uygulanmakta olup, önemli kanser tedavisi merkezlerinden başarılı ilk sonuçlar bildirilmektedir.
Kemoembolizasyon yöntemi, radyoloji ana bilim dallarına bağlı girişimsel radyoloji birimlerinde, bu konuda ihtisaslaşmış uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilmektedir.'
Bu arada, İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı Girişimsel Radyoloji Bölümünde yaklaşık 12 yıldır kemoembolizasyon tedavisi yapıldığı belirtilen açıklamada, ayrıca bu yeni tedavi yönteminin de uygulanmaya başlandığı kaydedildi.
Açıklamada, sempozyuma, İtalya ve İngiltere'den bu yeni tedavi yöntemini geliştiren ve uygulayan bilim adamlarının da katıldığı bildirildi.