Dolar

34,8934

Euro

36,7717

Altın

3.006,65

Bist

10.058,63

Tayland: Darbe yapmak ya da yapmamak

Tayland?ın siyasi dinamizmi değişti ve yakın dönemde diğer bir askeri müdahale potansiyeli ? en azından şimdilik ? zayıf görünüyor.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-07-09 08:57:00

Tayland: Darbe yapmak ya da yapmamak


Shawn W Crispin*

Hükümet karşıtı sokak protestoları, intikam tehditleriyle dolu hükümet yanlısı aşırılıklar ve üst düzey hükümet bakanına yönelik lese majeste (1) suçlamalarının hepsi Tayland?ın üstüne çöken bir gölge oldu. Tüm bunlar yeni başa gelen ve demokratik olarak seçilen hükümetin hemen güçten düşeceğine dair geniş çaplı spekülasyonların artmasına neden oldu.

Eski başbakanın vesayetindeki Halkın Gücü Partisi (HGP) tarafından alevlendirilen şimdiki siyasi kaos ortamı ile 2006 askeri darbesi ve akabinde Başbakan Thaksin Shinawatranın güçten düşürülmesine yol açan olaylar arasında tamamen paralellikler bulunurken Tayland?ın siyasi dinamizmi değişti ve yakın dönemde diğer bir askeri müdahale potansiyeli ? en azından şimdilik ? zayıf görünüyor.

Siyasi vaveyla ve parlamentonun asker-müsveddesi 2007 anayasasını değiştirme tehditlerinin gerisinde, silahlı kuvvetler ile bürokrasideki ve hukuktaki müttefikleri ülkenin siyasi yönünü kontrol etmede sıkı duruyorlar. İçeriden birine göre, üst düzey bir rütbeli gerçekleştireceklerinin yüksek düzeyde rağbet görmeyen ikinci bir darbe olabileceği bir işe dair çok az ilgi duyuyor. Buna ilk başlarda darbeyi destekleyen ancak sonrasında 2006 Eylülündeki ayaklanmaya karşı çıkan Bangkok orta sınıfı da dahil. Bu sınıf yolsuzluk suçlaması, yetkilerini suistimal etmesi ve krala itaatsizliği nedeniyle Thaksin?i devirmek için ayaklanma başlatmışlardı.

POLİTİKA VE ORDU İLİŞKİSİ

Bu iddialar ilk olarak ve en göze çarpar şekilde medya tahrikçisi olan Sondhi Limthongkul tarafından yükseltildi. Demokrasi İçin Halkın İttifakı Partisi (DHİP)?nın sokak gösterileri kamuoyu algısının Thaksin?e karşı dönmesinde bir araç oldu ve nihayetinde onun askeri düşüşünü beraberinde getirdi. Ancak DHİP bu sefer üst düzey askeri destekten yoksun görünüyor ve hükümet yanlıları ile karşıtları arasında aşırı sokak çatışmalarını tetikleme risklerini taşıyor. Yüksek rütbeli subaylar bundan kaçınmayı tercih edeceklerdir; ancak Thaksin?in belirli taraftarları kışkırtmaya meyyal gibi görünüyorlar.

Bir görgü şahidinin bildirdiğine göre hükümet yanlısı Diktatörlüğe Karşı Demokrasi Birleşik Cephesi (DDBC) dernekleri dağıttı, ortalığa pislik savurdu ve Pazar günü muhalifleri Demokrasi İçin Halkın İttifakı Partisi (DHİP) mensuplarına karşı kor kütleler fırlattı. Tüm bunlar iki grup arasında bir önceki çatışmaların büyük ölçüde yükseldiğini gösteriyor. Daha da kötüsü-aşırı bir senaryo olarak- askeriye içindekiler ordunun düzeni sağlamak için iç güvenlik anlaşmasından yardım alacağını ve siyasi iktidarı büsbütün ele geçirmeye bakmayacağını söylüyorlar.

?Bu aşamada yapılacak bir darbenin sadece Thaksin?in elinde oynanabileceğini ve bunun bir demokrasi havarisi olarak ortaya çıkması yönünde kendisine tehlikeli bir fırsat sunacağını iyi biliyorlar.? dedi ordu içinden biri.

Ordu komutanı General Anupong Paochinda ile şimdiki Başbakan Samak Sundaravej arasında kolay bir siyasi uzlaşmaya varılması gerçeğiyle birlikte eli kulağında bir darbe tehlikesi de hesaba katılıyor. Bu da her iki tarafın son haftalarda komşu ülkelere gerçekleştirdikleri çeşitli resmi ziyaretlerde göze çarpıyor. DHİP içinde güçlü bir dayanaktan yoksun olan Samak?ın çift taraflı rolü var. Kendisi Savunma Bakanı olarak ordu güçlerine ulaşmada güçlü kraliyet referanslarını baskı unsuru kullanırken aynı zamanda içeriden bazılarının ?müşterek-başbakanlık? olarak vasıflandırdıkları bir şeyi tasarlıyor.

TAYLAND VE DARBELERİN TARİHÇESİ

Modern Tayland tarihinde Bangkok?ta güvenliği denetleyen birinci ordu birliğinin desteği olmaksızın yapılan birkaç askeri darbe başarılı oldu. Bu garnizon Şimdi saraya sadakati çok iyi olan ve Kraliçe Sirikit ile yakın ilişkileri bulunan general Prayuth Chan-ocha tarafından yürütülüyor. Yumuşak hitabetli Prayuth bozulmamış komuta zincirini askeri terfisiyle garantiye aldı. Askeri Harp Akademisi 12. sınıf katmanlarından birinci, ikinci piyade alayları ile ikinci ve dördüncü süvari alayları da dahil olmak üzere kilit komuta kademelerine yükseldi.

Bu dört komutanlık sabık Tayland darbelerinin düzenlenmesinde esas temeli teşkil etmekte olup askeriye içerisinde toplu olarak ?Apokalipsinin Dört Atlısı? olarak bilinmektedir. Mezun olduğu sınıfındaki en genç yetkililer arasında yer alan ve kıdemli meslektaşlarınca şefkatle ?Nong Dtu? olarak da ima edilen Prayuth, komşu Chonburi Eyaletinde konuşlanan asıl 22. birlikte bir 12. sınır müttefiki olarak yer aldı.

Bu arada Thaksin?in 10. sınıf müttefikleri de darbe yapımcıların onun kraliyete sadakati hakkında yükselttiği sorular dahil bölünmüş gibi görünüyor. 10. bölük mensupları Thaksin?in beş yıllık görevi süresince hızla terfi ettirildi; fakat sonrasında darbe nedeniyle ya rütbeleri düşürüldü ya da pasif görevlere atandılar. Suçlamalara eski Başbakan şiddetle karşı çıktı; bununla birlikte son günlerde yeniden dile getirilen krala hainlik suçlamaları eski hükümet sözcüsü ve Thaksin?in sadık adamı Jakrapob Penkaire?yi de hedef aldı.

Bu sınıflar-arası ayrışmalar Anupong içinde neşvü nema buluyor. Burası Kraliçe Sirikit?e yakın ilişkileriyle bilinen bir 10. sınıf mezunlarını ve Thaksin?i deviren darbecilere katılarak rütbe kademelerini delen birinci ordu komutanını bünyesinde barındırıyor. Bazı değerlendirmeler bunların başarılı bir şekilde, demokratik olarak seçilen Halkın Gücü Partisi (HGP) başkanlığındaki hükümet üzerinde etkili olan olayların arkasında durduklarını söylüyor.

DEMOKRASİYİ ALAŞAĞI ETMEK

Demokrasinin dönüşünün Tayland?da siyasi istikrarı düzeltebileceği ve ekonomik iyileşmeyi tetikleyebileceğini ilk olarak ümit edenler şimdiye kadar oldukça feci bir şekilde hayal kırıklığına uğradılar. Bu esnada gittikçe aşikar hale gelen şu ki askerin barakalarına döneceğine ve sürekli siyasetin dışında kalacağına dair verdiği sözlere rağmen ordu; kendi kendine atfetmiş olduğu önemli güçleri seçilmiş devlet yetkilileri gözetleme noktasında kullanmaya niyetli.

Geçen Kasım ayında yapılan seçimlerinin ardından kamuoyunda oldukça yüksek beklentiler oluştu. Kamuoyunda Halkın Gücü Partisi (HGP) yönetimindeki yeni hükümetten 2007 Anayasasına sunacağı yasa teklifleri aracılığıyla sabık askeri cuntaya karşı ısrarla siyasi intikam almayı istemekten ziyade ciddi şekilde ihtiyaç duyulan altyapı için hareketli mali harcamalar da dahil kendi ekonomik gündemini öncelemesi bekleniyordu. Geleneksel akıl akabinde HGP?nin ekonomik gelişmeyi şahlandıracağı, bunu saygınlığıyla meczedeceği ve ardından da sene sonunda büyük ihtimal silip süpüreceği bir demokratik seçim çağrısında bulunacağı yönünde.

Bunun yerine hükümet giderleri yılın son çeyreğindeki 12 aylık süre zarfında % 16?dan yılın ilk çeyreğinde %0.1?lere kadar geriledi. Bu da Halkın Gücü Partisi (HPG)?nin başa gelmesiyle ihtiyatlı ve politize olmuş bir bürokrasi içinden koç giderlerine toslamadaki yetersizliğini yansıtmasıyla doğrulanıyor. Tekrar yükselen siyasi karışıklık ve ordunun niyetinin belirsizliği sebebiyle ilk birkaç aydaki hakim iyimserliğin ardından tüketici harcamaları ve yatırımcı güveni yeniden düşmeye başladı.

Tayland Gayri Menkul Kıymetler Borsası yabancı yatırımcıların muhtemel bir darbe endişesi nedeniyle en büyük kaybına dört ayın üzerinde Çarşamba günü şahit oldu. Bu arada son bir kamuoyu yoklaması HPG yönetimindeki hükümetin ve tartışmalı bakanların çarpıklıklarının Bangkok orta sınıfı arasında hükümetin saygınlığını hızla kaybettiğini gösteriyor. Muhalif Demokrat Partisi dün yaptığı açıklamasında hükümetin görev başındaki ilk 99 gününde herhangi bir kazanım elde etmede başarısız olduğunu söyledi.

Bu, muhtemelen hükümetin tüzük değişikliği için yaptığı teşebbüsünü içeriyor. Son kertede parlamentonun alt ve üst meclislerindeki ortak oturumlarında tam bir çoğunluk oyuna ihtiyaç duyacak karmaşık bir süreci başlatmak için Halkın Gücü Partisi (HPG)?nin gerekli olan sayıya sahip olup olmadığı açık değil. Sayıları gittikçe artmakta olan senatörler ve milletvekilleri evveliyatında yasa değişikliği sürecini başlatma önergesine destek verdikleri HGP?nin güdümünde sokak gösterilerinin ortaya çıkması da dahil onun oluşturduğu siyasi ihtilaflar nedeniyle son günlerde geriye çekilmiş durumda.

İhtilaf kısmen 309. maddenin kaldırılması teklifinden kaynaklanıyor. Bu madde yönetimde oldukları zaman darbe yapıcılar tarafından yapılan eylemlerin yasal olarak onaylanmasını ve genel bir affı kapsıyor. Bu özellikli madde aynı zamanda askeriyenin oluşturduğu Malvarlığı Soruşturma Komitesine yasal otorite ve bunu devam ettirmesi hakkını veriyor. Ki bu komite Thaksin ve ailesine karşı cezai yolsuzluk suçlamalarını başlattı ve dün onun 76 milyar Baht (2.5 milyar ABD doları) tutarındaki malvarlığına el koymak için yasal süreci başlatma tavsiyesinde bulundu. Thaksin yolsuzluk suçlamalarını reddetti ve mahkemede dava için mücadele etmeye niyetli olduğunu söyledi.

Bu esnada Halkın Gücü Partisi (HGP) yönetimindeki hükümetin cansız performansı ve düşen saygınlığı askeriyenin ekmeğine yağ sürdü. Eğer gelecek birkaç ay içinde hükümetin zayıf performansı devam edecek olursa büyük ihtimal Anayasa Mahkemesi beklemekte olan HPG?nin feshedilmesi ve onun Chat Thai ile Matchima koalisyon ortaklarının seçim hilesi yaptıkları suçlamaları tehdidinde bulunduğu davaların peşinden genel bir hareketlilik oluşturacaktır.

Bazı tahlilciler parlamentonun, anayasa değişikliğini -bir yürütme kurulu üyesince işlenen seçim ihlalleri nedeniyle bir partinin tamamıyla feshedilmesi çağrısında bulunan 237. madde değişiklikleri de dahil- başarsa bile muhtemelen Anayasa Mahkemesinin eğer suçlu bulunursa partilerin kapatılması süreci ve uygulanması noktasında bu teklifin geriye doğru işlemeyeceği yönünde karar vereceğini söylüyor. Bu davalardaki kararların ya Ağustosta ya da Eylül ayında alınması bekleniyor.

Hadiseler bazı akademisyenlerin Tayland politikasının ?yargısallaşmasına? doğru bir yöneliş olarak ima ettikleri durumun bir parçası. Burada askeriye ve bürokrasi seçilmiş devlet erkanının gücünü sarsmaya çalışmakta ve adli süreçler aracılığıyla siyasi gücü kendi avantajları lehine yeniden oluşturmaktadır. Çünkü bürokrasi ve askeriye, hakimlerin üst mahkemeleri atanmasında, siyasal eleştirileri riske eden tartışmalı kararlarda ve önyargı suçlamalarında -özellikle bunlar eğer insanların seçim iradelerini hükümsüz kılan kararlarsa- isteğe bağlı önemli güçlere sahipler.

Halkın Gücü Partisi (HGP)?ne karşı konulacak bir suç hükmü, Samak?ın kan kaybetmiş kabinesine bir hamilik rolü verecek (eğer HPG feshedilirse şimdiki üyelerinin nerdeyse üçte ikisinin yetkisi beş yıllık siyaset yasağıyla ellerinden alınacak) ve potansiyel olarak ya yeni seçimlere ya da demokrat muhaliflerin koalisyon ortaklarıyla yeni bir hükümet kurmasına yol vermiş olacak.

Thaksin?in malvarlığının dondurulduğunu ve yeniden tecessüm etmiş Halkın Gücü Partisi?nin oy-satın alan güçlerinin yok olduğunu farz edelim; her iki senaryo da askeri perspektiften bakıldığında siyasi statüko?ya tercih edilebilir. Ve bu tür tahmini olaylar da önümüzdeki aylarda bu safhalar müddetince sonuna kadar oynayacak.


(1) Lèse majesté, Fransızca bir terim olup Latince Laesa maiestas veya Laesae maiestatis kökünden gelmektedir. İngilizce kullanımı lese majesty veya leze majesty şeklinde olup Majeste?ye veya geniş anlamda iktidara karşı tecavüzde bulunup suç işlemek veya devletin, yönetimin itibarine halel getirmek anlamına gelmektedir.


*Shawn W Crispin Asia Times Online adlı internet sitesinin Güneybatı Asya kısmı editörüdür.

 

Bu makale Ömer Saitoğlu tarafından TİMETURK için tercüme edilmiştir.

 



 

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara