CHP yöneticileri 1 milyon YTL'lik usulsüzlükten yargılanacak. Eski RP'liler kararı izlemeye alırken Şeref Malkoç, 'kayıp trilyon davası'nı hatırlattı: 'Genel başkan harcamadan sorumlu tutulamaz, dedik. İtibar etmediler. CHP'ye farklı davranılırsa Erbakan için iade-i muhakeme imkânı doğar.' Hukukçulara göre, 'kayıp trilyon' davası emsal alınırsa, Baykal'da yargılanabilir.
BAYKAL DA YARGILANABİLİR
Hesaplarında yaklaşık 1 milyon YTL'lik usulsüz harcama tespit edilen CHP'yi 'kayıp trilyon davası' endişesi sardı. Anayasa Mahkemesi'nin suç duyurusu kararı ile ilgili gerekçesini açıklamasının ardından yargı süreci başlayacak.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlatacağı soruşturmanın sonucuna göre, sorumluluğu bulunan yöneticiler hakkında ceza davası açılacak. Suçlananlar arasında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yer alıp almayacağı ise merak konusu oldu.
Hukukçulara göre kapatılan Refah Partisi'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın yargılandığı 'kayıp trilyon davası'nın emsal alınması durumunda genel sayman ve malî işlerden sorumlu parti yöneticilerinin yanı sıra Baykal da yargılanabilir.
Aksi durumda ise Erbakan'a iade-i muhakeme imkanı doğacak. Bu yüzden Saadet Partisi, gelişmelerle yakından ilgileniyor. Partinin Genel İdare Kurulu üyesi Mustafa Kamalak, mahkemenin CHP'nin usulsüz harcamalarından Deniz Baykal'ı da sorumlu tutup tutmayacağını bilmediğini ifade ederken, kayıp trilyon davasını hatırlatıyor ve 'Harcamalar bilgisi olmadan yapılamaz.' gerekçesiyle Erbakan'ın suçlu bulunduğuna dikkat çekiyor.
Saadet Partisi'nin hukukçu kurmaylarından eski milletvekili Şeref Malkoç da CHP davasını yakın takibe aldıklarını ifade ediyor. Malkoç, 'Genel başkanın harcamadan sorumlu tutulamayacağını savunmamıza rağmen mahkeme buna itibar etmedi. Yargı, CHP hakkında farklı davranırsa, Erbakan için iade-i muhakeme imkânı doğar.' diyor.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi, parti harcamalarıyla ilgili herhangi bir imza ya da talimatı bulunmamasına rağmen RP hakkındaki 'kayıp trilyon davası'nda Necmettin Erbakan'a 'özel belgede sahtecilik' suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezası verdi.
Mahkeme, gerekçeli kararında 'kayıp trilyon hadisesini' değerlendirirken partinin ilgili yöneticilerinin yanında Erbakan'ı da sorumlu saydı.
Gerekçe ise şuydu: 'RP'nin genel başkanı sıfatı ile parti tüzüğü gereği bilgi ve denetimi dışında böylesi büyük bir meblağın illere dağıtılması mümkün değil.' Yerel mahkemenin bu hükmünü Yargıtay da onadı.
Anayasa Mahkemesi'nin CHP hesaplarında bir trilyona yakın usulsüzlük tespit etmesi ilginç bir tartışmayı beraberinde getirdi. Şimdi cevabı aranan soru şu: Erbakan kararı, CHP lideri Baykal ve partinin hesaplarının incelendiği dönemdeki bütün yöneticileri için de emsal teşkil edecek mi, etmeyecek mi?
ERBAKAN'LA DURUMU AYNI
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şentop da, 'CHP'nin kayıp trilyonu, Erbakan'ın durumunun aynısı' görüşünü savunuyor. RP harcamalarında Erbakan'ın da imzasının bulunmadığını ancak mahkemenin verdiği cezayı Yargıtay'ın onayladığını hatırlatan Şentop, şöyle devam ediyor:
'Yargının bu kararına göre, genel başkan bütün faaliyetlerden olduğu gibi bu harcamadan da sorumludur. Bu yorumun Erbakan'a mahsus olup olmadığını göreceğiz. Erbakan'a mahsus değil ise Baykal için de aynı yorumun uygulanması gerekir. Faizini de hesaplarsanız yüksek meblağlar bunlar. Yargıtay'ın Erbakan emsali bunu gösteriyor.'
Erbakan'ın ceza aldığı 'kayıp trilyon davası'nı yakından takip eden eski Milletvekili Şeref Malkoç, CHP hakkında hazırlanacak iddianame ve yargılamayı takip edeceklerini vurguluyor.
Saadet Partisi'nin hukukçu kurmaylarından Malkoç, 'Biz yıllarca genel başkanın harcamadan sorumlu tutulamayacağını savunduk.
Ancak mahkeme ve Yargıtay 'sorumludur' dedi. Gerek savcılık ve mahkeme gerekse Yargıtay CHP hakkında farklı davranırsa, Erbakan için iade-i muhakeme imkânı doğar.' ifadelerini kullanıyor.
Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu üyesi hukukçu Mustafa Kamalak da, Erbakan'ın imzası olmadığı halde suçlu bulunup mahkumiyetine karar verildiğini hatırlatıyor.
Bu mantıkla bakıldığında bir milyon YTL gibi bir harcamada Deniz Baykal'ın da bilgisinin olmamasının düşünülemeyeceğini belirten Kamalak, şu görüşü dile getiriyor: 'Sayın Baykal'ın davaya dahil edilip edilmeyeceğini bilmiyorum.
Ancak Anayasa Mahkemesi'nin bu noktada suç duyurusunda bulunmuş olması mahkemenin uygulaması açısından doğrudur ve yerindedir.
Sürecin böyle işlemesi gerekiyordu. Bu süreç Refah Partisi için işletilmedi. Erbakan davasında işletilmedi. Anayasa çiğnendi, Siyasi Partiler Kanunu çiğnendi.
Anayasa Mahkemesi 'kayıp trilyon' davasında 40 yıllık içtihatları ters yüz etti. Kanaatimce hakkı savunan insanlar bu meseleyi Sayın Baykal'dan çok öne çekmeli. Baykal ceza alır mı almaz mı ayrı, ama önemli konu. Bir milyon YTL'den bahsediliyor.
Bu harcama Sayın Baykal'ın bilgisi, izni, talimatı olmadan yapılabilir mi, bunu bilmiyorum. Sayın Erbakan Hoca'ya Anayasa Mahkemesi, 'kayıp trilyon' davasında 'Hayır, izni olmadan genel başkanın, böyle bir harcama yapılamaz.' dedi.
Zaman