Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın, ortak kabul ettikleri kimi şeyleri, yan yollara saparak erozyona uğratma çabası içine girdiğini, İngiltere'nin de buna 'çanak tuttuğunu' belirtti.
Mehmet Ali Talat, Samanyolu haber kanalında katıldığı bir söyleşide, İngiltere'nin Güney Kıbrıs ile memorandumu bu zamanda yapmasının çok büyük bir soru işareti olduğuna dikkat çekti.
Talat, 'İngiltere, Rum tarafıyla ilişkilerini iyileştirmek, sağlama almak için bunu yapmış olabilir. Güneydeki üslerini kendine göre sağlama aldı' dedi.
Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile 21 Mart'ta yaptığı görüşmede varılan mutabakat çerçevesinde yapılacak müzakeler konusunda, 'Hristofyas'ın samimiyetine inandığını, ancak başarılı olup olmayacağından emin olmadığını' bildirdi.
21 Mart'taki görüşmede, müzakerelerin bu tarihten 3 ay sonra başlatılması kararının alındığını, ancak 1 ay sonra Hristofyas ve ekibinin, 'müzakerelerin ilerlemeye bağlı olarak başlayacağını' söylediğini belirten Talat, 23 Mayıs'taki görüşmelerinde de iki kesimli, siyasal eşitliği olan federal bir çözüm konusunda anlaştıklarını hatırlattı.
21 Mart mutabakatı uyarınca oluşturulan teknik komite ve çalışma gruplarının 21 Nisan'da çalışmalarına başladığını, buna göre,müzakerelerin de 21 Temmuz'da başlasının gerektiğini ifade eden Talat, Hristofyas'ın, ortakları nedeniyle sıkıştığını ve 'müzakerelerin ilerlemeye bağlı' olacağını söylediğini kaydetti.
İngiltere'nin Rum tarafıyla ilişkilerini iyileştirmek için bir memorandum imzaladığını belirten Talat, Hristofyas'ın İngiltere ilei şbirliği içinde vardıkları anlaşmayı erezyona uğratmaya çalıştığını, bunun kendisini umutsuzluğa sürüklediğini kaydetti.
'Haçlı seferi gibi'
Rumların çözüm yolunda başlıca motivasyonun, 'güvenlik endişesi' olduğunu dile getiren Talat, 'İkincisi, Hristofyas'ın bizzat tablolaştırdığı ve bütüm Rum siyasi partilerinin haçlı seferi gibi mücadele ettiği şey, KKTC'nin dünya tarafından kabul edilmesi, tanınması. Bundan çok korkuyorlar. Kıbrıs sorunun çözümünü istiyorlarsa objektif olarak esas güdü, bölünme korkusudur' diye konuştu.
Talat, Güney Kıbrıs'ın en büyük sorununun, Rum halkını çözüme ikna etmesi olduğunu kaydetti.
AK Parti hakkındaki kapatma davası
Talat, 'AK Parti'nin kapatma davası bu süreci etkiliyor mu?' soruruna karşılık, 'Türkiye'deki istikrarsızlık bizi doğrudan etkiler. ABD bile Rum tarafını destekliyor. Türkiye'nin içişlerine karışmak istemiyorum, ancak konunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını istiyorum. Bu istikrarsızlık ihtimali ne kadar hızlı bir biçimde ortadan kaldırılırsa bizim için o kadar iyi olur' dedi.
KKTC'de şimdiye dek hiçbir partinin kapatılmadığını ve hiçbir partiye karşı dava açılmadığını vurgulayan Talat, 'Atatürk ile ilgili olumsuz ifadeler veya laiklik karşıtı bir durumda biz de böyle bir durum olabilir' ifadesini kullandı.