George Washington Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim görevlisi eski milletvekili Dr. Merve Kavakçı, AB Uzmanı Ravza Kavakçı Kaan ve Modacı Elif Kavakçı kardeşler gündemi Gazeteci Arzu Erdoğral ile birlikte değerlendirdi?
Hilal TV?de Yapımcılığını ve Sunuculuğunu ArzuErdoğral?ın, Yönetmenliğini Hacer Aşit?in üstlendiği ve Çay Saatlerine ?siyasetten sanata? farklı bir bakış açısı taşıyan Arzu Erdoğral ile Çay Saati programında bakın neler konuşuldu?
Türkiye?de AKP açılan kapatma davasından,başörtüsü sorununa ve muhalefetin durumundan AB?ne kadar bir çok soruyu yanıtlayan eski milletvekili Dr.Merve Kavakçı,AB Uzmanı Ravza Kavakçı Kaan ve Modacı Elif Kavakçı önemli değerlendirmeler de bulundu?
Programdan önemli satır başları:
Merve Kavakçı: Türkiye?nin genel gidişatına baktığımızda iyi şeyler olduğunu görüyoruz.Tabii yeterli mi değil.Yapılması gereken çok değişiklik var. Son 6 yıla baktığımız da en önemli olan bence Derin Devlet denilen konseptin ortaya çıkarılması diyebilirim.Bununla mücadele de bir balta atılması önemli. Görüyorum ki aslında bir çok şeyin ardında bu derin devletin ortaya çıkarılmasında ki mücadelesi var. Bu bağlamda düşündüğümüzde başörtüsü, dini özgürlükler,azınlık hakları sembolik şeylerdir. Başörtüsü tabii ki çok ortada olan bir sembol haline gelmiştir. Ama bunun altında yatan devlet ve millet iradesi devlet olduğunu iddia eden ama milletten de üstün olduğuna da bir taraftan da inanan kesim ile devletin hakimiyeti arasında verilen bir mücadele uzun dönemde büyük çerçeve de geçirilen bir mücadele var diye düşünüyorum.
Bunun bizim insanoğlunun 80 yıllık 60 yıllık 70 yıllık gibi ortalama yaşamına yansıyan durumu bir yasak, dini ve fikir hürriyetinin kısıtlanması olarak görüyoruz. Bu derin devlete de baltayı AKP hükümeti vurdu. Bu süreç içerisinde başörtüsü meselesi ile ilgili konuşacaksan ben daha önce de söyledim. Yasakların şöyle ya da böyle bir miktar kaldırılmaması gerektiğini söyledim,bunun tamamen ortadan kalkması gerektiğini savundum.kademe kademe bir stratejinin aslında uzun zamanda bize zarar verdiğini açıkçası savunmuştum.
Bunun sonucunu da gördük. Bu konu da farklı görüşler vardı.hala da var. Aslında anayasa da bir yasak yoktu. Ortada anayasaya aykırı bir yasak vardı.Değişikliğe gerek yoktu. Ama Türkiye tam anlamı ile hukuk devleti henüz olamadığı için hukuk siyasallaşmış durumda.Bunun yansımasını ise Anayasa Mahkemesi?nin kararında gördük.Bu benim fikrim değil. Anayasa hukukçuları hocalarımızın ifadesi ile hukuk cinayeti işlenmiş durumda.148 madde ortada. Anayasa Mahkemesi esasa girmemesi gerekirken resmen parlamentoyu ayaklar altına alan bir kararla parlamento üstü bir kararla karşı karşıya kaldık. AKP?nin siyasi aklı çeşitli manevralar yapacak diye düşünüyorum. Bunu geçmişte de yaptılar. Şimdi o manevranın ne şekilde gelişeceğini merakla bekliyorum.
Peki sizce o manevra ne şekilde olacak?
Şimdilik ben fikrimi kendime saklayayım diyorum.ama kulağa gelen bir çok şeyler olabilir. Ama şunu da biliyorum o siyasi akıl birazda dışarıya kapalı böyle sürpriz gelişmeleri Türk halkına vermeyi seviyor.Herhangi bir sürpriz ile karşılaşabiliriz diye düşünüyorum.
Başörtüsü meselesine gelince; Kadınlar sıkışmışlık yaşıyor, ne laikçilerin gözünde yeterince modern ve saygıya değerler ne de kendilerini yetiştirenlerin muhafazakar kesim için yeterince muhafazakar ve dindarlar. Onun için bir kompleks elbisesi kendilerine giydiriliyor. Laikçilerden değil sadece dindar kesimlerden de eleştiriler oluyor. Çalışan kardeşlerimizden duyuyoruz iyi bir şey de üretsen de başörtülüsün şimdilik adın duyulmasın. Hiç bir şekilde yaptığın işlerde resmin yer almasın. Sosyolojik açıdan çok güzel doktora tezleri yazılabilirsiniz. Ama her şeye rağmen şer gibi gözüken de hayır olabilir bizim için aslında bir bakıma da kamçı oldu bu yaşananlar.
Muhalefetin süreçte ki durumunu (CHP ve MHP) nasıl değerlendiriyorsunuz kapatma davası ile birlikte gelişen siyasi arenada?
Allah?tan da muhalefet var. CHP var. Ben bu muhalefetten memnunum belki AKP?yi kapattıran bu anamuhalefet olur ama, hukuk adamı olarak hukuku temsil eden kişiler olarak orada oturanların bir yerde asıl siyasi fikirlerini ortaya koymaya vesile olması açısından çok önemli bir muhalefet diye düşünüyorum. Aynı zamanda % 47 ile ile gelen AKP?nin % 97 ile gelmesine de vesile olur. Bu şekilde atıl ve bir iktidar partisinin aktiviteleri üzerine değil de sadece bir karşılık olarak bir duruş sergileyerek muhalefet yapan bir partinin olması aslında CHP?in içten bir sorunudur ama AKP?nin en büyük artılarından biridir.
CHP Türkiye?nin önünü kapadığını açıkça gösteriyor. Türk halkı aslında sessiz gibi gözükür ama demokratik tepkisini de en güzel şekilde verir. Bunun örneklerini gördük şöyle geçmiş 20 yıla bir bakarsak Sayın Erdoğan?ın muhtar bile olamayacağını söyleyen elitler gördü ki başbakan oldu tabiî ki kolay bir yol değil. AKP?nin de hataları vardır.En iyi yapılan dediğim gibi derin devletin ortaya çıkarılmasıdır. Ama arkası da getirilmelidir.
MHP?nin ise 99?a benim seçildiğim döneme dayanan bir acısı var. Ortada büyük bir halkın onlara attığı tokat var 99 dan sonra. Tabii MHP ondan önce ki dönemde yoktu bir Abdullah Öcalan?ın yakalanması ile bu insanların bir yerde milliyetçi duygularına hitap ederek meclise girmişlerdi. O koalisyonda da hiç o koalisyona girmeden önceki gibi çok sesli bir ortak da olmadı. Bir de başörtüsü ile oy isteyip, ardından meclise giren vekillerinin başını açtırınca, ondan sonra ki dönemde MHP falan kalmadı. Tabii ki Türk halkının bu siyasi hafızası da yerindedir. Oradan halka ödemeleri gereken bir borçta var. AKP ile başörtüsü ile ilgili değişiklikte hareket etmeleri o acının giderilmesi için bir adımdı. Samimiler miydi. Bu konuda MHP oyun oynadı diyenler de var. Bu durumda Anayasa değişikliği ile bu yasak nasıl ortadan kalkar, zaten anayasa da bir yasak yoktu diye düşünürsek, bu şekilde düşünenlerin haklılığının da olabileceğinin düşünülmesi gerekir. Siyaset bir kirli oyundur. Samimiler miydi ,samimi değil miydiler üzerinde durulmaması gerekir bence, bundan sonrası önemli.
Ordu'dan yada başka bir organizasyondan, şu an yargı darbesinden söz ediliyor, şu veya bu darbeye karşı bir sivil hükümete destek verecekler mi? Türkiye?nin gelişmesi için daha açık ve şeffaf bir yönetim için destek olacaklar mı bu önemli?
Ravza Kavakçı: Türkiye?de AB bilinmiyor.Genelde siyasi yönüne bakılıyor.Ama Türkiye?ye ne kazandırdığına bakılmalı. Zaten 2013 ?den önce katılım söz konusu değil.Bu süreçte avantajımıza uygun hareket etmemiz gerekir. Bence Sayın Başbakan?ın AB stratejisi çok iyi.
Öte yandan Türkiye?de ki kriz tüm dünyayı etkiliyor AKP?ye kapatma davasının açıldığı o dönem Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso Türkiye?ye bir ziyaret gerçekleştirmişti.Bu geliş çok tartışıldı.Barosso?nın ziyaretinde de verdiği mesaj tabii ki biz Türkiye?nin iç işlerine karışmayız. Ama parti kapatmalarda hiç hoş değil şeklindeydi. Yine o dönemde AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk ile bir araya gelme imkanımız oldu.
Lagendijk halen bu zamanda parti kapatmalarının konuşulduğu bir ülkede, bu ülkenin varlığını anlatmak, AB?de de anlatmak çok zor demişti. Başörtüsü yasağı ile da ilgili benzer açıklamada bulunmuştu.. Bunu anlatmak da çok zor demişti.
Başörtüsü yasağına ve etkilerine gelince; bir yozlaşma olduğunu görüyoruz. Yozlaşmadan herkesin etkilendiğini gözlemliyoruz.. Biz nasıl bu hale geldik.
Bazı muhafazakarlar bile başörtülülerden çekiniyor.Yine en büyük sıkıntıyı bayanlar çekiyor. Peygamber Efendimiz hiçbir şekilde ayrım yapmamıştır. Ama şimdi kimileri, vişine ne geliyorsa o şekilde davranıyor.
Elif Kavakçı: Başörtülü gençler her türlü aktiviteye katılıyor katılmakta istiyor. Örneğin ilk binicilik kıyafetini Müslüman bayanların rahat edeceği bir şekilde biz tasarladık.
Tasarım yaparken bana soruyorlar modernleştirmeye mi çalışıyorsunuz diye, hayır kesinlikle öyle bir şey yok Müslüman bayanın her yerde kolaylıkla hareket edebilmesi gerekir fiziksel olarak bunu yapmaya çalışıyoruz.
Amerika?da zaten başörtüsü ile ilgili bir zorluk yok.Biz ben 12 yaşındayken ABD?ye taşınmak zorunda kaldık. Hristiyanlar, Yahudiler herkes bize mücadelemizde destek verdi. Kimse Türkiye?de ki yasağı anlamlandıramadı. O zaman annem Erzurum Atatürk üniversitesinde tek başörtülü öğretim görevlisiyken görevini bırakmak zorunda kaldı. Ablamın yaşadıkları, TIP Fakültesini 2.sınıfta bırakmak zorunda kaldı. Zor günler yaşadık. Şimdi halen devam ediyor bu yasak.. Ama gençlerimiz bu yasaklardan etkilenmemeli diye düşünüyorum. Aslında tabii çok üzülüyorum bu yasağın bir an önce son bulmasını arzu ediyorum.
Kavakçı: 'Kapatma'da MHP'nin parmağı var
Eski milletvekili Merve Kavakçı, Türkiye'nin AK Parti'ye açılan kapatma davasında MHP'nin oyunu olduğunu söyledi.
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-06-20 01:27:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara