Dolar

34,8680

Euro

36,7266

Altın

3.036,48

Bist

10.058,47

'Ekonomik kalkınma ve değerler' tartışıldı

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, 'Ekonomik Kalkınma ve Değerler' Konferansı'nda konuştu.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-06-08 15:36:00

'Ekonomik kalkınma ve değerler' tartışıldı

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, 'Türkiye artık kalkınmayı, bir azgelişmişlik ezikliğinden sıyrılarak, büyük bir atılımla gerçekleştirmelidir. Bunun için, reel sektörün önünün açılması yeterlidir' dedi. UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay da, günümüzde manevi değerlerimizin, milli değerlerimizin ikinci planda kaldığını vurguladı.

Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) Başkanı Kuralay, 80'li yıllardan beri ekonominin gündemimizin birinci konusu haline geldiğini, ülkemizin hızlı bir şekilde dünyaya açılırken yeni ekonomik kavram ve kuruluşlarla da tanıştığını belirterek, artık borsa, döviz, finans, banka, kredi, çek vb kavramların günlük hayatımızın büyük bir bölümünü almaya başladığına dikkat çekti.

Kuralay, 'Bu kavram ve kurumlar ekonomik bir mesele olarak bütün boyutlarıyla irdelenirken, bizim yaşadığımız toplum ve değerlerimiz açısından ne ifade ettikleri konusunda fazla bir çalışma yapılmadı, yapılamadı' dedi.

UTESAV olarak değerler konusunu farklı boyutlarıyla irdemeye çalıştıklarını, yaşadığımız hayatı değişik cepheleriyle anlamaya çalışırken değerler ekseninde bir hayatı mümkün kılacak projeler ortaya koymanın gayreti içinde olduklarını açıklayan Kuralay, manevi değerlerimizin, milli değerlerimizin ikinci planda kaldığını vurguladı. Kuralay şunları söyledi:

'Yaşadığımız dünya ile idealize ettiğimiz, yaşamak istediğimiz dünya arasında bir gerilim ve çatışma var. Büyük bir medeniyetin temsilcileri olarak uzun yıllardır bu medeniyete ait müesseseler ortaya koyamayınca oluşan boşluğu batı medeniyetinin müesseseleri ve değerleri doldurdu. Yaklaşık 200 yıldır batılı hayat biçimi bizimde hayat biçimimiz oldu. Manevi değerlerimiz, milli değerlerimiz bu süre içinde ikinci planda kaldı. Her alanda olduğu gibi iktisat alanında da aynı durum söz konusu. İş dünyasının içinden insanlar olarak her gün onlarca sorunun cevabını ve kararını vermek zorunda kalıyoruz. Ancak kafamızda acabalar tükenmiyor.? Acaba doğru mu yapıyorum. Bu verdiğim karar geçerli sistem açısından doğru olsa bile milli ve manevi değerler açısından doğru mu? Bu tür soruların yanı sıra mecburiyetten bile bile yanlış yaptığımız işlerde oluyor. Ya yüreğimize taş basıyor o konuların içine giriyoruz, ya da ?işin icabı böyle olması gerekiyor? diyerek kendimizi teselli ediyoruz'

VARDAN: Değerlerimizi de muhafaza etmek durumundayız

MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan da, 'Ekonomik gelişmeyi hiçbir zaman değerlerden bağımsız olarak düşünemeyiz. Ekonomik kalkınma ve büyüme gerçekleştirilirken, buna paralel olarak değerlerimizi de muhafaza etmek ve korumak durumundayız' dedi.

Vardan, konferansda yaptığı konuşmada UTESAV tarafından düzenlenen ekonomik kalkınma ve değerler konusunda yapılan çalışmaların ve ?Erdemli İşadamı? projesinin çok anlamlı olduğunu belirterek, ekonomik gelişmeye paralel olarak, değerlerimizi korumayı gözardı ettiğimizde, öz kimliğimizden hızla uzaklaşacağınızı ve millet olma şuurunu kaybedeceğimizi söyledi.

Türkiye?deki kalkınma planlarının bu anlamda, toplumsal dinamikler ve değerler dikkate alınarak hazırlanması gerektiğinin altını çizen MÜSİAD Başkanı, yaşatılması gereken değerlerimizin önemininin, her ortamda, her platformda dile getirmesi gerektiğini ifade etti. Vardan konuşmasının devamında şunları söyledi:

Toplumu kuşatan politikalar bekleniyor

'Geriye şöyle bir baktığımızda, Türkiye?nin kalkınma macerasının, büyük zorluklarla muasır medeniyetler seviyesini yakalamaya çalışan bir ülke görüntüsü verdiğini görüyoruz. Türkiye, 1980?li yıllarda serbest piyasa ekonomisine geçerek, kalkınma yolunda önemli bir adım atmıştı. İthal ikameci anlayıştan, ihracat ağırlıklı iktisat politikalarına geçilmişti. Kalkınma hamleleri için, Türkiye büyük bir gayret göstermiş, fakat elde ettiği başarı bu gayrete denk bir netice olmamıştır. Bunun en önemli sebebinin, kalkınma politikalarında toplumsal motivasyon ve sosyal desteğin yeteri kadar önemsenmemesi olduğunu düşünüyoruz. Yani kalkınma gayretlerinin arka planında şu gerçeği görüyoruz; Türkiye, siyaset kurumundan bugüne kadar, kendi öz kimliğini oluşturan değerlerlerden yola çıkarak, sosyal gerçekleri göz önüne alan, toplumu kuşatan politikalar beklemiştir.

Azgelişmişlik ezikliğinden sıyrılmalıyız

Bu gerçekler gözardı edildiği müddetçe, gerek reel sektör, gerekse halk nezdinde uygulanan politikaların benimsenmesi beklenemez. Türkiye artık kalkınmayı, bir azgelişmişlik ezikliğinden sıyrılarak, büyük bir atılımla gerçekleştirmelidir. Bunun için, reel sektörün önünün açılması yeterlidir.

Milletlerarası arenada itibar kazanmanın yolu

Hâlbuki geleneğimizde, toplumsal yapının bir bütün olduğunu ve her kurumun birbirini destekler şekilde teşkilâtlandığını görüyoruz. Ahi teşkilâtları ile ticarî hayat, belli bir disiplinden geçerek hem maddî, hem de mânevî bir eğitimle şekilleniyordu. Bu da toplumsal hayatın ahlâkî ilkelere göre, insanı amaç edinen bir anlayışla gelişmesine vesile oluyordu.
Bugün de, geçmişle gelecek arasında sağlam köprüler kurmalıyız. Bu sayede kendi medeniyetimizin yüksek birikimini daha iyi tanıyıp, tanıtabilecek ve medeniyetimizde var olan birçok kurumun, çağın gereklerine uygun olarak müesseseleşmesi sağlanabilecektir. Gelenekle bağlarımızı sağlamlaştırdığımızda, Türkiye?nin önünde yeni ufuklar, yeni dünyalar açılacaktır. Asrın ihtiyacına göre değişip, gelişeceğiz, fakat değişip gelişirken, kendi benliğimizi de mutlaka muhafaza edeceğiz. Milletlerarası arenada ancak bu statü ile itibar kazanabiliriz.

Yeni bir vizyonla değerlerimizi tüm dünyaya anlatmalıyız

Bugün, günümüzün iş dünyasında, erdem, dayanışma, güven, istişare, tevazu, kul hakkı gibi değerlerle örülü, insanı ve toplumu bütünüyle kuşatan bir anlayışa her zamandan daha fazla ihtiyaç duyulduğunu görmekteyiz. Biz köklerimizde bu değerlerin en güzel örneklerini daha önce gösterdik. Şimdi yeni bir vizyonla tüm dünyaya bu değerlerin anlatılması gerekiyor. Bu da hepimize büyük sorumluluklar yüklüyor. İşte bugün yapılmakta olan Ekonomik Kalkınma ve Değerler Konferansı'nın bu maksada hizmet ettiğine inanıyorum.'

Program

Konferansın birinci oturumunda Prof. Dr. Recep Şentürk, 'Kalkınma Ve Değerler İlişkisine Çok Boyutlu Bir Bakış' sunarken, Prof. Dr. Sabri Orman 'Türkiye?de Kalkınma Politikaları Ve Değerler', Prof.Dr. Hamdi Döndüren 'Osmanlılarda Para Vakıfları', Doç. Dr. Bedri Gencer 'İktisadî Kavramları Yeniden Tanımlamak', Doç.Dr.Halil Zaim 'Ekonomik Kalkınma Ve Değerler Bağlamında İşahlakı', MÜSİAD Genel Sekreteri Dr. Nihat Alayoğlu 'İşletme Ortaklıklarında Değerlerin Önemi' ve Dr. Sadık Ünay da 'Kalkınma Ve Değerler Bağlamında Kültürel Değişimler' konusunda konuşma yaptı.

Konferansın 2. oturumda ise 'Değerler Ve Yeni Vizyon Arayışları' masaya yatırıldı. Başkanlığı Prof. Dr. Gülfettin Çelik'in yaptığı oturumda; Doç.Dr.Fahri Solak ?Ekonomik Kalkınmayı Etkileyen İktisat Dışı Faktörler', Prof.Dr.Sedat Murat 'Değerler Açısından İşçi İşveren İlişkileri', Doç.Dr.Tahsin Özcan 'Ekonomik Kalkınma Ve Vakıflar', Dr.Hüseyin ÇIRPAN 'Üretim Tüketim Sarmalında İnsan Ve Değerler', Dr.Mehmet Harmancı 'Farabi Ve İslam?ın Evrenselliği Konusu', Doç Dr.Cengiz Kallek 'Bir Hukuk, Maliye Ve Ticaret Terimi Olarak SAK' konusunda açıklamalarda bulundu.

Kaynak: www.utesav.org.tr  , www.musiad.org.tr

 

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara