CHP'nin telekulak iddialarıyla ilgili AKP'nin verdiği araştırma komisyonu önergesi, bugün TBMM Genel Kurulu'nda görüşülürken, Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, dinlemelere ilişkin teknik konular hakkında AK Parti Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün'e gündem dışı söz verdi.
Akgün, yasadışı dinlemelerin bazı dönemlerde gündeme geldiğini belirterek, normal vatandaşların bile kendilerinin dinlendiği yönünde endişeye kapıldıklarını söyledi.
CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın dinlenilmesi iddialarının araştırılması için AK Parti'nin önerge verdiğini anımsatan Akgün, bu araştırmaların Türkiye'yi rahatlatacak şekilde yapılması gerektiğini bildirdi.
Akgün, dinlemelerin mümkün olup olamayacağına ilişkin teknik konularda bazı sorular yöneltti. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Akgün'ün konuşmasına cevap vermek için söz aldı.
Yıldırım, dinlemelerin sadece Türkiye'de değil bütün ülkelerde zaman zaman skandallara yol açtığına işaret etti.
Dinlemelerin istihbarata yönelik veya adli konularda yapıldığını bildiren Yıldırım, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ile Jandarma Genel Komutanlığı'nın ilgili yasalar doğrultusunda dinleme yapabileceklerini belirtti.
Bu 3 kuruluşun dinleme yapması için hakim kararı alması gerektiğini söyleyen Yıldırım, Hrant Dink cinayeti ve Malatya'daki yayınevi cinayetinin, dinlemeler sonucu açığa kavuşturulduğunu bildirdi.
GÜNDE 4 MİLYON SAAT KONUŞMA
Türkiye'de günlük 185 milyon konuşma yapıldığını, bu konuşmaların toplam 240 milyon dakika veya 4 milyon saat olduğuna dikkati çeken Yıldırım, bu konuşmaların kayıt altına alınması için 2 milyon kişinin mesai yapması gerektiğini belirtti.
Yıldırım, 'Kamudaki tüm personel, tüm mesaisini harcayarak ancak konuşmaların kayıtlarını yapabilir. Bunu yaparlarsa kimse telefonla görüşemez, çünkü telefonla görüşenler çalışıyor. 70 milyonun dinlenmesi mümkün değil. Teknik olarak da matematik olarak da mümkün değil. Yasadışı dinleme, ortam dinlemesi olabilir. 3-5 kişi bir araya gelir, belli bir civarı dinleyebilir' diye konuştu.
Telefon açılarak da dinlemenin mümkün olabileceğini belirten Yıldırım, CHP Genel Sekreteri Sav'ın da bu tecrübeyi yaşadığını ifade etti. Yıldırım, telefon görüşme dökümünün sadece telefon hattı sahibine verilebileceğini, diğer şahısların başka bir kişiye ait telefonun dokümanını temin etmesinin mümkün olmadığını söyledi.
SİYASETEN KULLANILABİLİR
Dinleme yapanların 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması hükmünün yasalarda mevcut olduğunu belirten Yıldırım, bu suçu basın yoluyla işleyen veya kamu görevlisi olması halinde cezanın yüzde 50 oranında artırılacağını bildirdi.
Dinlemelerin mahkemelerde delil olarak kullanılamayacağını vurgulayan Yıldırım, 'Bu dinlemeler olsa olsa siyaseten veya şantaj amaçlı kullanılabilir. Onların da cezası vardır' dedi.
Telefonlarla gönderilen mesajların da görüşmelerden farksız olduğuna değinen Yıldırım, mahkeme kararı olmaksızın mesajların kayıt altına alınamayacağını, işletmecilerin mesajların tamamını depolayacak imkanı olmadığını söyledi.
Yıldırım, 'Haberleşme özgürlüğü Anayasada ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde garanti altına alınmıştır. Ancak bir ülkenin devletiyle milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumaya yönelik istihbarat toplama ve suçlarla mücadele etmek için yasal yollardan dinleme keyfiyeti her ülkede mevcuttur. Türkiye'de de uygulanan bundan başka bir şey değildir' diye konuştu.
Görüşülmeye başlanan önerge için ilk sözü İçişleri Bakanı Beşir Atalay aldı. Konuşmalardan sonra CHP'nin telekulak iddialarıyla ilgili olarak verilen Meclis araştırma önergesi kabul edildi.