Kadıköy Kuşdili Caddesi üzerinde bulunan Efes Çarşısı?nın ikinci katındaki bürosunda ağzına silah dayayan Abidin Cevher Özden, silahı ateşledi. Özden, olay yerinde hayatını kaybetti.
Sabah saatlerinde Kadıköy?de bulunan Efes pasajındaki işyerine giden Abidin Cevher Özden, bir süre sonra tabancasıyla kafasına ateş ederek intihar etti.
Silah sesini duyan vatandaşların haber vermesi üzerine, olay yerine gelen güvenlik güçleri, Özden?in cesediyle karşılaştı.
6 MEKTUP BIRAKTI
Abidin Cevher Özden?in avukatı, ailesi ve cumhuriyet savcısının da aralarında bulunduğu kişilere hitaben 6 ayrı mektup bıraktığı öğrenildi.
Özden?in intiharının ardından cumhuriyet savcısı ile polisin olay yerindeki incelemesi tamamlandı. İş adamının intihar ettiği tabancanın, kendisine ait ruhsatlı bir silah olduğu açıklandı.
Özden?in intiharından önce, 6 ayrı zarf içinde, avukatı Tufan Atlı?ya, ailesi ve cumhuriyet savcısının da aralarında bulunduğu kişilere hitaben 6 ayrı mektup yazıp bıraktığı, savcıya bırakılan mektubun içinde ayrıca basına hitaben bir yazı da bulunduğu öğrenildi.
Özden, daha önce de oğlunun mezarı başında intihar girişiminde bulunmuştu.
AVUKATI: SIKINTISI VARDI
Cevher Özden?in avukatı Tufan Atlı, Özden?in 3-4 ay önce de bir intihar girişiminde bulunduğunu belirterek, ?Sıkıntısı vardı. Refahtan gelen bir insanın büyük krize düşmesi insanı bunaltıyor? dedi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Atlı, şunları söyledi:
?Bürosunda ağzına ateş ederek intihar etmiş. Bu kez başardı. Karacaahmet?te oğlunun mezarı başında intihara teşebbüs ettiği silahtan farklı bir silah kullanmış. En son 2-3 gün önce görüşmüştüm. Bana, içeriğini hiç kimseye söylemememi istediği bir mektup bırakmıştı. Mektubu henüz açıp okumadım. En son 3-4 ay önce bir teşebbüsü olmuştu. Sıkıntısı vardı. Refahtan gelen bir insanın büyük krize düşmesi insanı bunaltıyor. 1988 yılında sıkıntıya düştüğünde, bunu aşacağımızı söylemiştik ve krizi aşmıştık. Son görüşmemizde, önümüzdeki sıkıntıları yine aşacağımızı söyledim.?
Tufan Atlı, Abidin Cevher Özden?in intihar ettiği masanın üzerinde kendisine hitaben yazılmış bir not bulunduğu ve bu notun içeriğinin ne olduğuna ilişkin soruyu yanıtlarken, notu görmediğini ve içinde yazılanlar hakkında bilgisi olmadığını söyledi.
BİR DÖNEME DAMGA VURMUŞTU
1933?de Trabzon?un Sürmene ilçesinde doğan Abidin Cevher Özden, 1980?li yıllarda yaşanan banker krizinin baş aktörlerindendi. Abidin Cevher Özden, Türkiye?ye bankerliği ilk getiren kişi olarak biliniyor. Banker Kastelli adıyla bankerlik yapan Özden, sinema dünyasının ünlü isimlerinin rol aldığı reklam filmiyle tanındı.
Turgut Özal?ın ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığı yaptığı dönemde alınan bir karar ile bankaların bankerler aracılığıyla mevduat sertifikası satması engellenmişti. Bu karar Banker Kastelli?nin de sonunu getirdi. Cevher Özden, yüzbinlerce kişinin battığı banker furyasıyla özdeşleşmişti. Kastelli?nin o dönem piyasadan 100 milyar lira topladığı belirtiliyor.
Halkın vadesi gelen ana para ve borçlarını ödeyemeyince Cevher Özden yurt dışına kaçtı. Elleri kelepçeli Türkiye?ye getirildi, davası 8.5 yıl sürdü ve beraat etti.
Abidin Cevher Özden, parasını almak için Şubat 2001?de geldiği Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredilen Ulusal Bank?ın Maslak?taki Merkez Şubesi?nin girişinde de ?Yıkarım burayı? diye söylenmişti.
Özden, Balkaner Grubu mallarının Ocak 2005?deki satışında da olay çıkartmıştı. TMSF?nin Esentepe?deki merkez binasında gerçekleştirilen açık artırma öncesinde salona gelen Özden, satışa çıkartılan mücevherlerin toplam değerinin 10 milyon dolar olduğunu ancak bu değerin çok altında fiyat biçildiğini iddia etmişti. Özden?in, yetkililer tarafından bina dışına çıkarılmasının ardından satış yapılmıştı.
Özden, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi?nde, Kürşat Yılmaz ile iş adamı Korkmaz Yiğit, türkücü İbrahim Tatlıses ve manken Tuğba Özay?ın da aralarında bulunduğu 47 sanıklı dava kapsamında tutuksuz olarak yargılanıyordu. Bu dava kapsamında geçtiğimiz yılın Aralık ayında verilen mütalaada Özden?in ?suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak?, ?yağma? ve ?yağmaya yardım etmek? suçlamalarına ilişkin 16,5 yıldan 37,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
NTV