Haber Merkezi / TİMETURK
Dünya İslam Birliği, 4 Haziranda Mekke?de Uluslararası İslami Diyalog Konferansı düzenleyecek. Budizm, Hinduizm, Sihlik ve Şintoizm gibi semavi olmayan dinlerle diyalog konusunun ele alınacağı konferansa 500 kadar alim katılacak. Toplantıya Türkiye'den Diyanet İşleri Bakanı Ali Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez, Gazeteci-Yazar Ali Bulaç ve İSAV Genel Başkanı Ali Özek'in iştirak edeceği bildirildi.
Dinlerarası diyalog çağrılarının yoğunlaştığı bugünlerde, bu konuda bir adım da Dünya İslam Birliği atıyor. Farklı dinlerle diyalog kurulması için Mekke?de düzenlenecek olan konferans, bu alanda bir ilk olacak.
Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri Suudi Arabistan Büyük Alimler Heyeti üyesi Prof. Dr. Abdullah Bin Abdulmuhsin et-Türki, Uluslararası İslam Konferansı?nın 3?üncü bölümünde ?Kimle Diyalog Kuralım?? başlığı altında, Müslümanlarla Doğu ve Güney Asya halklarının tabi olduğu muteber beşeri felsefe ve inanç temsilcileriyle diyalog başlatma konusunu ele acak.
Et-Türki, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Çin, Hindistan, Japonya, Sri Lanka, Kuzey ve Güney Kore ile Doğu-Güney Doğu Asya ülkelerinde yaşayan ve sayıları iki milyara yaklaşan bu halkların Hinduizm, Budizm, Sihlik, Şintoizm gibi beşeri felsefelere inandıklarını belirterek, bu nedenle bu halklarla diyalog kurmanın hayati önem taşıdığını söyledi.
Et-Türki, toplam nüfusları diğer dinlerin mensuplarından fazla olan bu halklarla olan diyalog eksikliğinin, dünya milletleri arasındaki ilişkilerin gelişimini olumsuz etkileceğini ve işbirliği imkanlarının önüne geçeceğini kaydetti. Et-Türki, Dünya İslam Birliği ve diğer İslami kuruluşların ?De ki: Ey insanlar, ben hepinize gönderilmiş Allah?ın elçisiyim? şeklindeki evrensel mesajını yerine getirmek için dünyadaki tüm halklarla diyalog kurma ve insanlığın yararına olan konularda işbirliği yapma hususunda çok hırslı olduklarını ifade etti.
BU FELSEFELER DE MEDENİYETLER ÇATIŞMASINA KARŞI
Prof. Dr. Abdulmuhsin Et-Türki, Müslümanların muteber beşeri felsefe mensuplarıyla geliştireceği diyaloğun, İslam?ı ve içerisinde barındığı hayır, iyilik, anlayışla birarada yaşamaya teşvik, tehlikelere karşı işbirliği ve ortak insani eylem gibi prensiplerin tanıtımı açısından çok önemli olduğunu belirterek, ?İslami kuruluşlar ve diyalog çevreleri, Müslümanlarla önemli liderleri tarafından islamın adaletine tanıklık eden beşeri felsefe mensubu halklar arasındaki büyük diyalog geçmişinden istifade etmeli? dedi.
Et-Türki bu liderlerden biri olan ünlü Hindu lider Gandi?nin, Hindu-Lahor Gazetesi?nin 22.5.1938 tarihli sayısında yayınlanan ?İslam gerçeğin sesidir, batı cehalet karanlığında inlerken, doğuda parlayan bir yıldız gibi İslam?ın aydınlığı yükseliyordu, bu aydınlık insanlığın huzursuz kalbine sukunet veriyordu, İslam yalan bir dil değildir, İslam?ın kılıçla yayılmadığına dair bende bir kanaat oluştu? şeklindeki meşhur sözünü anımsattı.
GEÇMİŞTEKİ İLİŞKİLERDEN DERS ALINMALI
İslami diyalog çevrelerinin, geçmişte bu felsefe mensuplarıyla geliştirilen tarihi ilişkilerden dersler çıkarması gerektiğini anlatan, et-Türki, ?tarihi belgeler, Müslümanların bu insanlara şefkat, adalet ve hoşgörüyle yaklaştığını, geçmişte bazı Doğu ve Güney Asya ülkelerini yöneten Müslüman hükümdarların buradaki halklara her türlü dini hak ve özgürlükleri verdiğini gösteriyor? dedi.
Dünya İslam Birliği?nin, bu beşeri felsefe mensuplarının bazı liderlerinin islami kuruluşlarla diyalog kurma arzusunda olduklarını tespit ettiğini kaydeden Dr. et-Türki, ?İslam Birliği, Müslümalarla diğer din mensuplarının bir arada yaşayabilmeleri üzerine Sri Lanka?nın başkenti Kolombo?da bir konferans düzenledi. Konferansa Budist, Hinduist ve Sih liderlerden bazıları katıldı. Bu liderler, burada birlikle işbirliğini geliştirme, İslamı ve ilkelerini daha fazla tanıma isteklerini dile getirdi? diye konuştu.
Uluslararası İslami Diyalog Konferansı?nın ?muteber beşeri felsefe mensuplarıyla diyalog hedeflerini ve programını belirleyeceğini? anlatan Genel Sekreter, bu felsefelerin davet ettiği ? her türlü kötülüğe yaklaşmama? gibi öğretilerin Allah?ın çağrılarıyla son Peygamber?in davet ettiği değerlerle örtüştüğünü vurguladı.
Dr. et-Türki?ye göre; son yıllarda Batı?da ortaya çıkan medeniyetler çatışmasına karşı olduğu için bu felsefe mensuplarıyla diyaloğ kurmak da kolay olacak.
Bilindiği gibi Körfez ülkelerinde bu beşeri felsefe ve inanç mensubu bir çok işçi çalışıyor ve bu işçilerin çoğu İslamı tanıdıktan sonra Müslüman oluyor. Buna karşılık Körfez?deki bazı Arap aileler, çocuklarına kötü örnek teşkil ettiklerini ileri sürerek, bu işçilerden şikayet ediyor.
KONFERANSA 500?DEN FAZLA ALİM VE DÜŞÜNÜR KATILACAK
Dünya İslam Birliği?nin organize ettiği ?Uluslararası İslami Diyalog Konferansı? Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdulaziz sponsorluğunda 6 Haziran 2008 tarihinde Mekke?de yapılacak. Konferansa Dünyanın bir çok müslüman ülkesinden ve Müslümanların azınlık olarak yaşadığı ülkelerden diyanet başkanları, müftüler ile İslami kurum ve kuruluşları temsilen 500?den fazla alim, devlet başkanları, bakanlar ve Müslüman düşünürler katılacak. Toplantıya Türkiye'den Diyanet İşleri Bakanı Ali Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez, Gazeteci-Yazar Ali Bulaç ve İSAV Genel Başkanı Ali Özek'in iştirak edeceği bildirildi.
Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri et-Türki, Müslümanların azınlıkta olduğu ülkelerdeki alim, müftü ve İslami merkezlerin yöneticilerinin, konferans konusu ile kendi proje ve faaliyetlerinin örtüşmesi nedeniyle kendileriyle temas kurduğunu ve konferansa katılmak istediklerini kaydetti.
Et-Türki, ?Ümmetin alimleriyle düşünürleri, Müslüman olmayanlarla doğrudan diyalog kurmaktan yana. Diyalog sayesinde, bazı düşünürlerin, nefret, bencillik ve başkalarını küçük görme gibi duygularla çıkarmaya çalıştıkları medeniyetler çatışması çerçevesinde İslam?ı kötüleme ve İslamı medeniyet düşmanı gibi gösterme girişimlerine gereken cevap verilecek? şeklinde konuştu.
Et-Türki, ortak bir İslami eylem programı hazırladıklarını da vurgulayarak şunları söyledi; ?Kral Abdullah Bin Abdulaziz Al Suud?un çatışmaların ve krizlerin ön plana çıktığı günümüzde, diğer toplumlarla ortak değerler temelinde karşılıklı diyalog, anlayış ve saygı çerçevesinde dünyaya örnek teşkil edecek ilişkiler geliştirmeye dönük bu girişiminin önemi bir kez daha anlaşılıyor. Birlik, Müslüman alim ve düşünürlerle islami azınlık, kurum ve kuruluşların temsilcileriyle, diğer din, kültür ve medeniyet mensuplarıyla diyalog geliştirme konusunda işbirliğini oldukça önemsedi. Ümmetler arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına neden olan diyalog alanlarında ortak İslami bir eylem programı hazırladık.?
KONFERANS 4 BÖLÜMDEN OLUŞACAK
Söz konusu konferans dört bölümden oluşacak.
Birinci bölümde, ?İslami diyaloğun sağlamlaştırılması? konusu ele alınacak. Bölümde ayrıca, Kur?anı Kerim?de ve Resulu?nun (sav) sünnetinde geçen diyalog kavramının tarifi, hedefleri, çıkış noktalarının belirlenmesi ve tarihte Müslümanlar?ın diğer medeniyetlerle geliştirdiği diyalog deneyimleri işlenecek.
İkinci bölümde ise, diyalog yöntemi ve sınırları, diyalog sorunları, diyalog yasakları, diyalog mekanizmaları ve adabı tartışılacak.
?Kiminle diyalog kuracağız?? ana başlığında başlayacak 3. bölümde de, katılımcılar, diyalogun tüm Semavi din mensuplarıyla beşeri felsefelere inananlarını kapsayacağını, İslama sürekli saldırıldığı bir dönemde diyaloğun geleceğini tartışacaklar.
Konferans; diyalog alanları, insanın ve beşeri toplulukların durumunun düzeltilmesi, medeniyet çatışması, dünya barışı ve çevreyle ilgili konular, insani paydada aile ve ahlak konularının ele alınacağı 4. bölümün ardından sona erecek.