Haber Merkezi / TIMETURK
Çağ açıp çağ kapayan, Türk tarihinin en parlak en gururlu sayfalarını oluşturan İstanbul?un fethinin 555. yıldönümünde 3 Nisan?dan 29 Mayıs 1453?e kadar geçen süre günlükler şeklinde romanlaştırıldı?
İstanbul?un fethi sadece bizim için değil insanlık tarihi için de önemli bir tarih kesiti. Dünya siyasi ve kültürel yapısı bu fetih sonrasında önemli ölçüde değişmeye başlamıştır. Bu fetihten sonra Fatih?in ve Osmanlı?nın, dünyanın en kudretli padişahı ve devleti olduğu gerçeği tamamen kabullenilmiş ve tarihimiz için koca bir altın sayfa açılmıştır. Bugün de bu tarih sayfası ile övünüyor ve fethin ruhu ile kendimize özgüven aşılamaya çalışıyoruz. Yapılan kutlama organizasyonları, sunulan bildiriler ve yazılan kitaplar bu ruhun yeniden tezahürünü sağlamak, bilincini oluşturabilmek için.
Bu bağlamda gayret gösterenlerden birisi de Türkolog-Yazar Meryem Aybike Sinan. Fethin ruhunu yaşatmak ve şuurunu aşılamak için uzun bir çalışmanın ardından yayına hazırladığı kitabını tam da fethin yıldönümünde okuyucuyla buluşturuyor.
Nesil Yayınları?ndan çıkan ?1453 - 3 Nisan?dan 29 Mayıs?a Fetih Günlüğü? adlı kitap bir roman formatında yazılmış. Eser özellikle fethin iki ana kahramanı Fatih Sultan Mehmet ve Akşemsettin etrafında dönüyor. Mürşit Ak Şeyh ile müridi Fatih?in çocukluk yıllarından itibaren fethe hazırlanışları, Fatih?in bir cihangir olma yolunda ruhunda yakılan kıvılcımların bir volkana dönüşü, tahta çıkışı ve fetih hazırlıkları...
1453 3 Nisan?dan 29 Mayıs?a Fetih Günlüğü?nde özellikle genç sultan Mehmet ile eşi Mükrime Sittin Hatun arasındaki coşkulu aşk mektupları, Fatih?in umutları, öfkeleri, hırçın yönleri, mistik dünyası ve hocalarıyla olan sohbetleri yer alıyor.
Yaşayan, gözümüzden kaçan yönleriyle bir Sultan Mehmet Han görüyoruz. Kendini dize getiren sözler, nefsiyle mücadelesi ve hüznüyle duygulu bir Fatih?
İki cihan güneşinin kutlu müjdesine nail olmak için çocuk yaşlardan itibaren ruhunda yanan fetih ateşini canlı tutan Molla Hüsrev ve Zağanos Paşa...
Bu romanın en büyük özelliği veya farkı, tasavvufun bir savaş meydanında bütün efsunuyla askerin arasında dolaşıyor olması. Savaşı fiilen yürüten asker ve kumandandan çok, mana yönüyle askerin moral dünyasını diri tutan meşayihler ordusunun savaşı olması bir başka ayırıcı özellik.
Mistik unsurların tarihi gerçeklikle anlatılıyor olmasının esere başka bir tat ve lezzet kattığı söylenebilir. Karşı tarafı, imparator Konstantin?i başka tarih yazarları gibi hakir görmemesi, aksine ülkesini ölene kadar savunan bir kahraman olarak göstermesi, gerçekçiliğine örnek oluşturuyor. Bu gerçekçi tutumu da ayırıcı bir özellik olarak romanı değerli kılıyor.
Bu romanın başka bir özelliği de kullanılan dili. Devrin dilini hatırlatan ifadeler, rumuz ve mazmunlar kullanıldığı gibi, Kur?an?ı Kerim?den bir ayetle romana başlanıyor olması da romanın mistik havasına ayırıcı ve çekici bir özellik katıyor.
Kuşatma boyunca önemli olayların gün gün anlatılmasından dolayı ?1453 3 Nisan?dan 29 Mayıs?a Fetih Günlüğü? ismiyle yayın dünyasına merhaba diyen kitap, 224 sayfadan oluşuyor.
1453 3 Nisan?dan 29 Mayıs?a Fetih Günlüğü, aynı konuyu işleyen diğer romanlardan diliyle de ayrılıyor. Yazar, deneme yazarı olmasının verdiği avantajı iyi kullanmış, eserin sığ bir tarih bilgisinden öteye geçmesini sağlamanın yollarına başvurmuştur.
1453 3 Nisan?dan 29 Mayıs?a Fetih Günlüğü, bir yönüyle tasavvufi, bir yönüyle askeri eser olup, aynı zamanda şiirsel yönleriyle edebiyatın ellerinden sıkıca tutan bir deneme tadındadır. Eserin ünlü tarihi roman yazarı Yavuz Bahadıroğlu?na ithafı ise, yazar Meryem Aybike Sinan?ın tarih sevgisini ortaokul ve lise yıllarında kamçılayan bir büyüğüne ahde vefasından başka bir şey değildir.
İlgili haber:
Fetih Gününde Fetih Kitaplığınız
http://www.timeturk.com/Fetih-Gununde-Fetih-Kitapliginiz-11298-haberi.html