Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'i kabul etti. Çankaya Köşkü'nde saat 17:40'da basına kapalı başlayan kabul, yaklaşık 40 dakika sürdü. Yargıtay Başkanı Gerçeker Köşk'ten saat 18:20'de ayrıldı.
Görüşme sonrası herhangi bir açıklama yapılmadı. Yargıtay Başkanlar Kurulu Bildirisi'nin ardından yargı ve hükümet arasında meydana gelen gerginliği sona erdirmek için Cumhurbaşkanı Gül devreye girmiş ve yayınlanan açıklama sonrası Yargıtay Başkanı Gerçeker'i Köşke davet etmişti. Yargıtay Başkanı Gerçeker'in görüşmede Cumhurbaşkanı Gül'e yargı Stratejisi Reformu Taslağı'nın geri çekilmesini talep ettiği öğrenildi.
Gül yazılı bir açıklamayla krize el koyduğunu belirtti
Cumhurbaşkanı Gül'ün Yargıtay Başkanı'nı kabulü öncesinde Cumhurbaşkanlığı'nın internet sitesinden bir açıklama yapıldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; bildiri krizi sonrasında ilk kez konuştu. Gül, 'Hükümet-Yargı gerginliği konusunda telkin ve tavsiyelerimi muhataplarıma ilettim' dedi.
Konuya ilişkin temaslarının sürdüğünü kaydeden Gül, Telkin ve tavsiyelerimi muhataplarına açıkça ilettim. Ülke çıkarlarını tahribata izin verilmemelidir. Adap usul ve düzene özen göstermek herkesin görevi. Görüşmelerin haklılığını kamuoyu tayin edecek' diye konuştu.
Telkin ve tavsiyelerini hükümet ve yargı çevrelerine ilettiğini kaydeden Gül, 'Telkin ve tavsiyelerimi muhataplarıma ilettim' diyen Gül, 'İstikrarın aşınması telafisi olmayan tahribatlara yol açar' diyerek, tarafları uyardı.
Çankaya Köşkü'nden yapılan basın açıklamasını şöyle:
'Ülkemizde son aylarda yoğunlaşan siyasi ve hukuki tartışmaları yakından izlemekteyim. Bütün demokrasilerde olduğu gibi, dinamik bir demokrasi olan ülkemizde de, milletimizi ve dünyayı doğrudan ilgilendiren her konunun, toplumun bütün kesimlerince en geniş ve açık biçimde tartışılması doğal olduğu kadar, gerekli ve yararlıdır.
Bu tartışmalarda ortaya atılan görüşlerin geçerliliğini ve haklılığını ise nihayette kamuoyunun sağduyusu en isabetli biçimde tayin edecektir.
Ancak, sözkonusu tartışmaların Anayasamızın temel ilkelerini, ulusal çıkarlarımızı ve itibarımızı, milli birlik ve beraberliğimizi, ekonomik ve siyasi istikrarımızı zedeleyebilecek boyutlara varmamasına ve bunun gerektirdiği âdap, usül ve düzeye özen göstermek sorumluluk duygu ve bilincine sahip bütün kişi ve kurumlar için geçerli olan bir görevdir.
Kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi, son aylarda anayasal kurumlarımızın temsilcileriyle yaptığım düzenli görüşmelere ilaveten, TBMM?de temsil edilen veya TBMM dışında kalan siyasi parti liderleri ve başta ekonomik ve sosyal örgütler, basın ve düşünce kuruluşları olmak üzere sivil toplum temsilcileriyle ayrı ayrı veya birlikte bir dizi görüşme yapmış bulunuyorum.
Bu görüşmelerimde, yukarıdaki çerçevede çeşitli düşüncelerimi ve bunlara bağlı kaygı, telkin ve tavsiyelerimi muhataplarıma gayet açık bir şekilde iletmiş bulunmaktayım.
Bunların büyük bölümünü çeşitli vesilelerle yaptığım konuşmalar, yazılı açıklamalar ve demeçler yoluyla kamuoyu ile esasen paylaşmış olduğum malumdur. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, küresel ve bölgesel planda, önemli siyasi, ekonomik ve güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya olunan bu kritik dönemde ülkemizde yaşanan olaylar ile ilgili siyasi ve hukuki tartışmaların halkımızın fedakarlığıyla sağlanmış olan istikrar, itibar ve kazanımlarımızın aşınmasına ve Türkiye?nin stratejik çıkar ve hedeflerinde ileride telafisi mümkün olmayan tahribatlara yol açmasına fırsat verilmemelidir.
Temaslarım devam etmektedir ve edecektir.'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay ile Hükümet arasında yaşanan bildiri krizinin sona erdirilmesi için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün taraflar arasında aracı olmasını istemişti.
Gül: Ne söylersem herkes başka istikamete çekebiliyor
Cumhurbaşkanı Gül, Çankaya Köşkü'ndeki Radyo Televizyon Üst Kurulu Ödül Töreni'nin ardından verilen resepsiyonda gazetecilerle sohbet etti.
'AK Parti hakkındaki kapatma davası ile ilgili çeşitli çevrelerce Anayasa Mahkemesine müdahale veya yönlendirme yapılabileceğine yönelik bir kaygı taşıyıp taşımadığı' sorusuna da Gül, 'Burada bir şey söylemek istemiyorum. Ne söylersem herkes başka istikamete çekebiliyor. Onun için söylediklerimi de üstü kapalı söylemeye çalışıyorum. Anlayan muhakkak en iyi şekilde anlıyordur' diye yanıtladı.
Gül, bir başka gazetecinin, CHP tarafından 'Cumhurbaşkanı kendisi de iddianamede muhatap, o yüzden devreye giremez' görüşünün savunulduğunu, bu konuda ne düşündüğünü sorması üzerine, bu konu hakkında da konuşma niyetinde olmadığını belirtti. Gül, 'Bu konuyla ilgili konuşmaya başlarsam bu farklı yerlere çekiliyor. Dikkatli olmak zorundayım' dedi.