Bedir Hasan Şafii*
Amerika ve Avrupa?nın gerek geçen yüzyıl gerekse bu yüzyıl Afrika kıtasına yaptığı akına benzer bir Hint akınıyla mı karşı karşıyayız? Ya da şu anda geçen yüzyıl yaptıklarının semeresini toplayan Japonya ve Çin?e benzer şekilde kafileye Hindistan da mı katılmaktadır?
Bu soruların kaynağını oluşturan şey, Hindistan?ın gösterdiği üstün gayretler sayesinde 8-9 Nisan tarihleri arasında ilk kez 15 Afrika devlet başkanının katılımıyla Afrika-Hindistan zirvesi düzenlenmesidir. Bu zirve, Hindistan?ın yıllarca süren çabalarının ardından gelmiş ve önümüzdeki dönemde de bu çabaların artarak süreceği beklenmekte?
Bu zirvenin çok hassas bir dönemde gerçekleştiğini söylemek gerekiyor. Çünkü geçtiğimiz sene Aralık ayında düzenlenen ikinci Avrupa-Afrika zirvesinin ardından daha bir yıl geçmeden ve Japonya?nın benzer bir toplantının ev sahipliğini yapmadan bir ay önce böyle bir toplantı düzenlenmesi başarıdır. Ayrıca bu zirve, Afrika heyetinin başkanı olan Alfa Ömer Kunari?nin Hindistan?a düzenlediği ziyarette dile getirdiği düşüncenin yansımasıdır.
Burada, Hindistan?ın Afrika?ya giriş nedeni ve bunu nasıl gerçekleştirdiğiyle ilgili soru işaretleri ortaya çıkmaktadır.
Hindistan, Afrika?yla olan yoğun ilişkilerinde esas aldığı şey, Hindistan?ın ulusal özgürlüklerini ve bağımsızlıklarını elde etmeye çalışan hareketlere verdiği desteğin yanı sıra, Kuzey-Güney çatışmasında Güney?i desteklemesi ve iki tarafın da medeniyetle ilgili sahip olduğu birikimdir.
İlişkinin Temelleri
Hindistan?ın Afrika?yla olan ilişkileri bir açıdan, biraz önce de belirttiğimiz gibi, Hintlilerin 1947 yılında İngiltere?den bağımsızlıklarını kazanmasının ardından ulusal bağımsızlık hareketlerine verdiği destekle açıklanabilir.
Bazı gözlemciler ise Hindistan?ın Afrika kıtasına verdiği desteği ve buraya yönelik özel ilgisini, bu ülkenin Kuzey-Güney çatışmasında 77 ülkeden oluşan Bağımsızlar Hareketi?nin ve Güney ülkelerinin yanında yer almasıyla izah etmeye çalışıyor. Buradaki nirengi noktası ise Hindistan?ın Batılı ülkelerin fakir devletleri sömürme ve kendine bağımlı kılma politikalarına yönelik tepkisi oluşturuyor.
İki tarafın da köklü bir medeniyet birikimini oluşturmasını yanı sıra, Afrika ve Hindistan?ın her ikisinin de etnik ve kültürel çeşitliliğe sahip olması da bu işbirliğine katkıda bulunuyor denilebilir. Nitekim Hindistan Başbakanı zirvede yaptığı açılış konuşmasında bu hususlar yer almış.
Hindistan?ın Afrika?daki Varlığının Nedenleri
Bu nedenlerin bir kısmı iktisadi, bir kısmı ise siyasi. Doğal olarak iktisadi etkenler daha ağır basmakta. Bu etkenleri şu şekilde sıralamak mümkün:
1. Hindistan?ın bir milyara yakın bir nüfusa sahip olması. Bu nüfusun 2050 yılında 1,5 milyar olması bekleniyor. Dolayısıyla yeni pazarların bulunması ve ticaretin artırılması gerekiyor.
2. Tam bu noktada da Afrika pazarının büyüklüğü ve potansiyeli gündeme geliyor. Çünkü Afrika?nın yaklaşık 800 milyonluk bir nüfusu var. BM?nin tahminlerine göre bu nüfus 2050 yılında 2,5 milyar civarında olacak. Bu ölçek de bir nüfus da büyük bir ticari pazar demek.
3. İhracat ve ithalat için yeni pazarlar arama isteği. Hindistan, petrol, tekstil, mücevherat, kimya ve deri ürünleri alanlarında ihracat yapabilecek pazar arıyor. Bu alandaki en büyük ortakları ise ABD, Körfez ülkeleri ve İngiltere. Buna karşılık Hindistan, ham petrol, tarım araçları ve ilaçları ithal etmek istiyor. Hindistan?dan ihraç ürünlerini alan ülkeler ise Çin, ABD, Almanya ve Singapur. Bunun anlamı, Afrika?nın halen Hindistan açısından ticari çemberin dışında kaldığı.
4. Yenilenebilen enerji kaynakları özellikle de petrol arayışı.
5. Hindistan?ın, Güvenlik Konseyi?nde daimi üyelik arayışı içerisinde olması. Bu nedenle, uluslararası alandaki ağırlığını artırmak istiyor. Afrika da bu noktada istediği siyasi desteği bulmada kendisine yardımcı olabilir.
Hindistan?ın Afrika stratejisi
Bu strateji, birçok merkeze dayanıyor, bunları şöyle saymak mümkün:
1. Petrol elde etmek için yardımda bulunmak. Bu çerçevede, Hindistan, petrol çıkarma hakkını elde etmesi karşılığında bazı Afrika ülkelerine, özellikle de altyapı alanında yardımda bulunmak istiyor. Ongc adlı şirket, dünyanın en büyük çelik şirketlerinden biri. Buna ek olarak Hindistan?ın kamu sektörü şirketi olan Metal Steel, 2005 yılında Nijerya?da 6 milyar dolar değerinde enerji istasyonu ve demiryolu inşaatı karşılığında petrol çıkarma hakkı elde etti.
2. İnsani kalkınma özellikle de eğitim ve akademik araştırmalar alanında harcamalarda bulunmak. Bilindiği gibi herhangi bir ticari faaliyetin başarılı olabilmesi için öncelikle o ülkede altyapı sorununun halledilmiş olması gerekiyor. Özellikle de yol, taşımacılık ve iletişim alanının zayıf olduğu Afrika ülkelerinde bu ihtiyaç kendisini daha belirgin bir şekilde hissettiriyor. Özellikle de dev iktisadi projelere katkıda bulunacak araştırmalar ve tecrübe alış verişi üzerinde yoğunlaşmak. Bu yardımlaşma, öncelikle kıtanın Batısındaki Nijerya, Senegal, Gana ve Burkinafaso gibi ülkelere sonra da kıtanın güneyinde yer alan Malavi, Namibya ve son olarak doğusundaki Habeşistan?a kadar uzanıyor.
3. Hindistan?ın imkânları nedeniyle maddi desteğin düşmesi. Bu nedenle stratejisi en düşük maliyetle en yüksek faydayı elde etmek önem arzetmekte. Bu çerçevede, Afrika Birliği?yle Hindistan arasında 135.6 milyon dolar ortak girişim anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşmanın amacı, internet altyapısının daha sağlıklı hale getirilmesi, 53 Afrika ülkesinin uydu aracılığıyla birbirine bağlanması, optik kablolarla takviye edilmesi ve sonra da bu şebekenin Hindistan?a bağlanması.
Hindistan, bu projesiyle, Çin?in bu pazara girmesinden önce, çok miktarda internet teknolojisi, bilgi teknolojileri hizmeti satmayı amaçlamaktadır.
4. Gerek ikili ilişkiler gerekse bölgesel ilişkiler sayesinde bazı Afrika ülkelerinde yoğunlaşmak. Bu çerçevede, Hindistan 2002-2007 yılları arasında Afrika merkezli politikalar üretmeye çalıştı. Hedef ülkeler ise Habeşistan, Kenya ve Mauritius* idi. Öyle görünüyor ki bu seçim, gelişigüzel değildi. Hindistan, özellikle kendisine göreli olarak yakın ülkeleri seçmişti. Ayrıca bu ülkeler Habeşistan hariç tamamı Hint okyanusunda kıyıları bulunan ülkelerdi.
Ayrıca bu devletler, COMESA (Common Market for East and South Africa-Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı) üyesi olup bu devletler üzerinden diğer doğu ve güney Afrika devletlerine açılım sağlanabilir. Hindistan bu ilişkilerin kurulmasında bir çok yöntem kullanmaktadır. Bunlardan en önemlisi ise Bank Exim olup Hintli tüccarlara peşin ödeme yaparak ihracatçıları kalkındırmaktadır.
5. Afrika?daki özellikle de kıtanın doğusundaki geniş tarım arazilerinin ıslah edilmesi. Hindistan, bu arazilerin Hintli çiftçiler tarafından bu arazilerin 99 yıl gibi uzun bir süreyle kiralanması karşılığında ıslah edilmesini teklif etmektedir. Bu çiftçilere kiracı gözüyle değil toprak sahibi gözüyle bakılmakta olup, Hintli çiftçiler bir hektarlık arazi için sadece 3.75 dolar ödemektedir.
6. Uluslararası barışın korunması. Bu nedenle Hindistan, Çin?in komşu ülke olan Liberya?daki ve Sudan?daki barış gücüne katılmasına karşılık kendisi de BM barış gücü?ne katılmaktadır. Hindistan, Somali?de ve Demokratik Kongo?da başka operasyonlara da katılmaktadır.
Bunun anlamı, Hindistan?ın stratejisi, Afrika kıtasının ihtiyaçlarını tespit ederek ve ABD, Avrupa birliği Çin ve Japonya ile bir çatışmaya girmeksizin boş alanlara girmek için yaptığı ön araştırmalarla, en düşük maliyetle en büyük yararı sağlamaktır.
Afrikalıların tepkisini çekmeden tedrici bir şekilde kıtaya girmeye çalışan Hindistan, dengeli ilişkiler kurarak uzun vadede kendisi için rakip olacak bu ülkelerle işbirliği yapmaya çalışmaktadır.
Uygulama Yöntemleri
Hindistan, yukarıda saydığımız hedefleri gerçekleştirmek için bir çok yöntem uygulamaktadır.
1. Hindistan Dışişleri Bakanlığının beşeri kaynakların geliştirilmesi üzerinde yoğunlaşmak gibi bir çok hassas alandaki projelerini icra edebilmek için özel fonlar ayırmakta.
Önümüzdeki beş yıllık dönemde 500 milyon dolarlık bir fon, şimdiden ayrılmış durumda.
2. İçinde Afrika ülkelerinin de bulunduğu en fakir ülkelere Hindistan?a ihracat kotalarını hafifletme. Bu çerçevede, Hindistan-Afrika zirvesinde, içlerinde 34?ünün Afrika ülkesi olduğu dünyadaki en fakir 50 ülkeden Hindistan?a yapılacak ithalatta öncelik tanınacağını açıkladı.
Bu projede Afrika ülkelerinin ihracatı açısından hayati olan ürünlere öncelik veriliyor. Bu ürünler arasında kakao, ham alüminyum, bakır, şeker kamışı, konfeksiyon, balık ürünleri ve ham elmas yer alıyor.
3. İkili ve bölgesel ilişkiler kapsamında yer alan ticari ve sınai projeler için 2003-2005 yılları arasında 2.15 milyar dolar ayrılırken bu rakamın 2008-2009 arasında 5.4 milyar dolara yükselmesi bekleniyor.
4. Ortaklık sürecinde özel sektörün daha fazla yer alması. Özel ve kamu sektörü arasında mümkün olan en üst düzeyde işbirliğine gidilmesi.
5. Bir yıl içerisinde yaklaşık olarak 1100 ila 1600 civarında bir Afrikalı öğrencinin yüksek öğrenimini Hindistan?da yapmalarını sağlamak. Böylece bu öğrenciler ülkelerine döndükten sonra iki ülke arasında köprü işlevi görecekler.
Yoldaki engeller
Bu anlattıklarımızdan Hindistan?ın Afrika kıtasına girmesi önünde hiçbir engel bulunmadığı ve yolunun güllerle kaplı olduğu anlamı çıkarılmamalı. Bu konuda önünde bazı engeller bulunmakta. Bu engellerden en önemli ikisi şu:
Birincisi: Gerek Çin?in gerekse Hindistan?ın Afrika?dan yapılan ithalatlara hala yüksek gümrük vergileri uygulaması. Bu da Afrika?da üretilen ürünlerin Asya pazarlarına özellikle de Çin?e ve Hind?e ulaşmasına mani oluyor. Afrika ülkelerinin Asya ülkelerinin yaptığı ithalattaki yeri %1.6?yı geçmiyor.
İkincisi: Çin?le Hindistan arasındaki imkânların farklılığı nedeniyle iki ülke arasındaki rekabet. Bu durum da aşağıdaki göstergeler sayesinde görülebilir:
1. Yardımların hacmi: Çin önümüzdeki üç ene için Afrika ülkelerinin altyapısının finansmanı için 20 milyar dolar ayırırken Hindistan ise petrol çıkarma hakkı elde etme karşılığında sadece 1 milyar dolarlık bir yardım ayırabiliyor.
2. Çin, önümüzdeki dönemde kara kıtaya olan yardımlarını ikiye katlamayı planlıyor.
3. Çin, 31 devletten toplam alacağının %58?ine denk gelen 2 milyar dolarlık alacağını silecek.
4. Çin?in Afrika ile olan ticari hacminin yükselmesi. Çin, Afrika?nın üçüncü büyük ticari partneri olarak kabul ediliyor. Bu karşılık ticaretin hacmi ise, 30 milyar dolarlık Hint ticari hacmini ikiye katlar nitelikte.
Hindistan, zirve sırasında Afrika ile ilgili bu zorlukları aşmak için Afrika ülkelerine özel ayrıcalıklar tanıyacağı yönünde kararlar aldığını açıklarken ikinci engel olan Çin devinin aşılması daha zor gibi görünüyor. Ancak bu engel, Afrika?nın balta girmemiş ormanlarında sabit ve kararlı adımlarla ilerleyen Hint filinin yürüyüşünü engelleyebilecek gibi görünmüyor. Hint fili Afrika ormanlarının kendisine olan ihtiyacının farkında.
Afrika, Hindistan?ın farklı alanlardaki tecrübesine üst düzeyde ihtiyaç duymakta. Özellikle de teknoloji, iletişim ve bilgi teknolojileri alanında. Buna genel anlamda eğitim ve uzaktan eğitimi de eklemek gerekiyor. Ayrıca bu ülkeler, bir türlü Afrika?da uygulanamayan Hindistan?ın demokratik tecrübesine de ihtiyaç duymakta. Özellikle de bir çok Afrika ülkesindeki şiddet ve anarşi olaylarını göz önüne aldığımızda bu ihtiyacın boyutları daha iyi anlaşılıyor. Bunlara ek olarak Hindistan?ın bir milyarlık nüfusuyla Afrika için iyi bir Pazar olma olgusunu, ayrıca ucuz Afrika ürünlerinin Hint pazarlarında satış potansiyeli olmasını da tüm bunlara eklemek gerekiyor. Son olarak iki pazar arasındaki zevk ve tatlardaki benzerlik de bu alandaki işbirliğini güçlendirecek unsurlar arasında sayılabilir.
Son olarak Hint fili ve Çin ejderhası şayet Afrika kıtasına girebildilerse peki bu fotoğrafta İslam ülkelerinin yerini sormak gerekmiyor mu? Mesela aynı zamanda bir Afrika ülkesi olan önde gelen İslam ülkesi Mısır?ın (ki Mısır, COMESA?ya üyedir) bütün Afrika ülkeleri ile olan ticari hacmi 800 milyon doları geçmiyor. On sene önceki rakam ise sadece 181 milyon dolardı. 30 milyar dolar ticari hacmi olan Hindistan ve 55 milyar dolar olan Çin?le kıyaslandığında aradaki devasa fark görülebiliyor mu?
*Mısırlı gazeteci-yazar.
Bu makale İslam Özkan tarafından TİMETURK için tercüme edilmiştir.
* Afrika?ya 900 km. Hindistan?a 3000 km. uzaklıkta, Hint okyanusunda bulunan bir ada ülkesi.