Kapatma davası ile Ankara'da yeni siyasi oluşumlar konuşulurken Ankara Başbakan Erdoğan'ın 'Ortalama Türk'ün partisiyiz' sözlerini tartışıyor. Milliyet gazetesi yazarı Taha Akyol, tartışmaya CHP ve AK Parti'yi karşılaştırarak katıldı.
?Ortalama Türk?ün partisi?
Başbakan Erdoğan?ın AKP için, ?Ortalama Türkün partisi? terimini kullanması, biraz da Olli Rehn?in ?demokratik laiklik? terimiyle birlikte tartışılıyor.
?Ortalama Türk?ü kendi izlenimlerimize göre anlatırsak, sadece ait olduğumuz sosyal grubun ?ortalama?sını anlatmış oluruz. Doğru bir tanım aramak için çeşitli araştırmalardaki verilere bakmak gerekir.
Elimizdeki ilk veri, A&G adlı güvenilir araştırma şirketinin bulgularıdır:
AKP?nin oyları ocak ayında yüzde 54?e çıkmış, ama nisan sonunda yüzde 42?ye inmiştir. Demek ki, AKP hâlâ toplumdaki ana siyasi akımdır ama bir noktadan itibaren oyları kaygandır; artabiliyor da azalabiliyor da... Ekonomi ve istikrar en önemli etkenlerdir. Piyasa daralırsa ve AKP?nin kendisi kavgacı görüntü verirse oyu azalıyor! Ya da tersi...
CHP?nin oyları azalmamış ama yüzde 19?daki oyunu ancak yüzde 23?e çıkarmış. Demek ki, CHP toplumdaki büyük eğilimlerden pek etkilenmiyor, sabit, durağan bir oy tabanı etrafında dolanıp duruyor. Toplumsal dinamiklerle ilişkisi zayıf, ?izole? bir parti görüntüsü veriyor.
AKP-CHP farkı
AKP?nin oylarının yüksek ama kaygan olması bu partinin toplumsal dinamiklere duyarlılığını gösterir. CHP oylarının düşük ve durağan olması ise, toplumsal ihtiyaçlardan, arayışlardan pek etkilenmediğinin, ilişki kuramadığının resmidir.
İşte, milyonlarca esnafın, çiftçinin, işsizin sıkıntısı var... Toplumda demokratikleşme talepleri artıyor... Ama bu milyonlarca insan CHP?yi alternatif olarak görmüyor!
?Muhalefet boşluğu? denilen gerçeğin sosyolojik anlamı, CHP?nin bu anlamda ?izole? bir parti olmasıdır. Elitist, ideolojik bir parti; toplumsal ihtiyaçların partisi değil! Bunu Baykal da ?Siyasal Katılma? adlı kitabında 1970?lerde yazmıştı zaten.
Dahası, CHP, bir süredir toplum kesimlerinden daha da ?izole? olarak büsbütün ideolojik hale gelmiştir. Ertuğrul Özkök, CHP?nin ekonomi ve AB konularını AKP?ye bırakmasını eleştirirken, ?CHP?yi totaliter bir ulusçuluğun cephe örgütü haline getirenler? deyimini kullanıyordu; gerçekçi bir tespittir bu.
Simgesel dille söylersek, ?esnaf dükkânı? AKP?yi etkiliyor, CHP?yi etkilemiyor!
Onun içindir ki, işveren de, esnaf ve çiftçi de CHP?yi iktidar alternatifi görmüyor. Tuzla Tersanesi?nde işçiler Erdoğan?ı alkışlıyor.
Sosyal demokrasi?
CHP?nin toplumsal taleplere karşı duyarlı (elastik) olmayan elitisit ve ideolojik yapısı, bu partiyi ?ortalama Türk? denilen en geniş kesimlerin partisi olmaktan mahrum ediyor!
?Ortalama Türk?ün sosyal ve kültürel özelliklerini, duyarlılıklarını, özlem ve taleplerini doğru bir şekilde görmek için, seçmen hareketlerinden başka, mesela Binnaz Toprak, Ali Çarkoğlu, Ersin Kalaycıoğlu gibi akademisyenlerin araştırmaları var. On yıllık grafiklere bakarak temel dinamikleri de görmek mümkün bu araştırmalarda.
Din devletini reddeden ama dinine saygı isteyen, ?demokratik laikliği? benimseyen, türban yasağının kaldırılmasını talep eden, ?işlerin iyi gitmesine? büyük önem veren çok geniş kitledir ?ortalama vatandaş? tipi...
En çok AKP?ye oy verdiği belli.
Alternatifi de henüz yok! Çünkü, milyonlarca ?ortalama vatandaş?tan ve her bölgeden oy alan bir sosyal demokrat parti yok Türkiye?de, maalesef.