Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Hükümet yargı reformu taslağını açıkladı

Adalet Bakanlığı'nın, 9'uncu Kalkınma Planı ve Türkiye'nin AB'ye katılım süreci göz önünde bulundurularak, 2008-2013 yıllarını kapsayacak şekilde yapılacak yargı reformu çalışmaları doğrultusunda hazırladığı ''Yargı Reformu Stratejisi Taslağı''nı yayınlad

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-05-09 00:12:00

Hükümet yargı reformu taslağını açıkladı

Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı'nca hazırlanan, 'Yargı Reformu Stratejisi Taslağı' ile 'Türk yargısının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliğinin sağlanması, yargıya güvenin arttırılması ve adalete erişimin kolaylaştırılması' amaçlanıyor.

Taslak, 20-24 Mayıs 2008 tarihleri arasında Adalet Bakanı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili ve üyeleri, Bakanlık yöneticileri, Cumhuriyet başsavcıları ile adli ve idari yargı adalet komisyonlarının başkanlarının katılımıyla Antalya'da yapılacak toplantıda tartışılacak.

Adalet Bakanlığı, Yargı Reformu Stratejisi Taslağı'nı, 'katılımcılık ve şeffaflık ilkeleri çerçevesinde yapılacak geniş çaplı müzakere ve değerlendirmelerin ardından, ortaya çıkacak eleştiri ve öneriler doğrultusunda yeniden düzenleyerek' 2008 yılının sonunda uygulamaya koymayı planlıyor.

Hazırlanan taslakta, yargı bağımsızlığının 'toplumun demokratik değerlere sahip çıkmasının bir göstergesi' olarak görüldüğü ifade edildi.

Yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi konusunun, 9'uncu Kalkınma Planı'nda ve 60'ncı Hükümet Programı'nda önemli bir yer aldığı ve halen devam eden yeni Anayasa çalışmalarında da ele alınacağı ifade edilen taslakta, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) objektiflik, tarafsızlık, şeffaflık ve hesap verilebilirlik temelinde geniş tabanlı temsil esasına göre yeniden yapılandırılması ve kararlarına karşı etkili bir itiraz sisteminin getirilmesinin amaçlandığı kaydedildi.

HSYK'nın oluşumu ve çalışma şekli ile ilgili 'bazı eleştirilerin' bulunduğu belirtilen taslakta, HSYK'nın mevcut haliyle 'hakim ve savcılar üzerinde yüksek mahkemelerin vesayetinin olduğu izlenimi oluşturduğu' ve bu nedenle Kurul'un yapısının 'yargının tümünü temsil edecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği' vurgulandı.

HSYK'ya üye seçimi

Taslakta, Adalet Bakanı'nın HSYK'da yer almasının 'demokratik meşruiyet ilkesi açısından önemli ancak yasama organının Kurul'a üye seçimi için yetkisinin olmamasının bir eksiklik olduğu' görüşüne yer verilerek, 'yasama ve yürütme organına (Cumhurbaşkanı), hakim ve savcılar arasından HSYK'ya üye seçimi konusunda görev ve yetki verilmesinin planlandığı' belirtildi.

Kurul kararlarına karşı etkili bir itiraz yolunun bulanmamasının da değerlendirildiği taslakta, HSYK'nın yeniden yapılandırılması sürecinde, itiraz yolunun etkin hale getirilmesinin düşünüldüğü, hakim ve savcılara, sadece meslekten çıkarma cezasını gerektiren disiplin suçu işlemeleri halinde, 'İtirazları İnceleme Kurulu'nda sözlü veya vekille savunma hakkı tanınacağı kaydedildi.

Taslağa göre, HSYK'nın geniş tabanlı temsil esasına dayalı bir yapıya kavuşturulmasına paralel olarak, teklif makamı ile karar makamının tek elde birleşmesini engelleyecek sekretarya hizmeti yeniden yapılandırılacak.

Kurul'un mali özerkliğinin bulunması ile idari ve mali işlemlerinin yürütüldüğü bürolar oluşturulacak.

Denetim sistemi, HSYK'nın yeniden yapılandırılmasına paralel olarak iddia ve karar makamlarının tek elde birleşmesini engelleyecek şekilde yeniden yapılandırılacak.

Örgütlenme hakkı çerçevesinde 'Hakimler ve Savcılar Birliği'nin kurulması konusunda da Bakanlığın çalışmalar yaptığı ifade edilen taslakta, idari ve mali özerkliğe haiz Hakimler ve Savcılar Birliği'nin kurulması hususunda tasarı taslağı hazırlandığı ve tasarının TBMM komisyonlarında bulunduğu kaydedildi.

Askeri Mahkemeler

Askeri mahkemelerde subay üyelerin mahkemelerde görev yapmalarının önüne geçilmesi yönünde çalışmaların yapılacağı belirtilen taslakta, askeri mahkeme binalarının askeri yasak bölge dışına çıkarılması suretiyle, ilgililerin rahatlıkla girebilecekleri ve duruşmaları takip edebilecekleri fiziksel mekanların düzenlenmesinin hedeflendiği anlatıldı.

Taslakta, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmalarını önlemek için 353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun göreve ilişkin maddelerinde daha önce değişiklik yapıldığı hatırlatılarak, yapılacak yeni düzenlemelerle askeri mahkemelerin görev ve yetkilerinin demokratik hukuk devletinin gerektirdiği ölçüler çerçevesinde yeniden tanımlanacağına işaret edildi.

'Ülkemizde yargı mensupları için etik ilkeleri ve davranış kurallarını derli-toplu bir şekilde bir araya getiren ve bunların önemini vurgulayan bir düzenleme bulunmamaktadır' denilen taslakta, uluslararası belgeler dikkate alınarak, yargının bütün kademelerini kapsayacak şekilde 'Yargısal Etik ve Davranış Kuralları'nı içeren bir belge oluşturulacağı ve bu konuda tüm yargı mensuplarına ve çalışanlarına eğitim verileceği bildirildi.

Mahkemelerde görülmekte olan veya soruşturma aşamasında bulunan konularla ilgili medyada yapılan yayınların mahkemelerin tarafsızlığını etkileyip etkilemediğinin tartışıldığı ifade edilen taslakta, bu konu başta olmak üzere medyanın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi amacına yönelik faaliyetler yapılacağı belirtildi.

Verimlilik ve etkinliğin artırılması

Taslakta, yargının verimliliği ve etkinliğinin artırılması çalışmaları çerçevesinde 9 ilde 'Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kurulduğu belirtilerek, bölge mahkemelerinde görev alacak hakim ve savcılar ile yardımcı personelin atamalarının 2009 yılı sonbahar dönemine kadar yapılmasının ve mahkemelerin 2010 yılı Ocak ayında faaliyete geçirilmesinin planlandığı belirtildi.

Adli yargıdaki sisteme paralel olarak iki dereceli denetim usulünün idari yargıda da kabul edilmesiyle Danıştay'ın asli fonksiyonuna kavuşturulması ve idari yargının etkili ve verimli çalışmasına katkıda bulunulmasının hedeflendiği ifade edilen taslakta, idari yargıda istinaf kanun yolunun hayata geçirilmesinde kolaylık sağlanacağı ve idari yargı alanında istinaf sisteminin kurulması yönünde ön çalışmalar yapılmakta olduğu kaydedildi.

Halen 4384 hakim ve savcı, 5511 adalet personeli, 560 icra müdür ve müdür yardımcısı kadrosunun boş olduğuna işaret edilen taslakta, kadroların doldurulması ve ilave kadro alınarak yargı teşkilatının insan kaynakları ihtiyacının giderilmesinin hedeflendiği ve bu hedef doğrultusunda 2008 yılında 1000 hakim ve savcı adayı ile 3000 diğer personelin (zabıt katibi, pedagog, sosyal çalışmacı, psikolog) atamasının yapılacağı, insan kaynakları açığının 2012 yılına kadar aşamalı olarak giderileceği ifade edildi.

İş yükünün azaltılması

Hakim ve Cumhuriyet savcılarının iş yükünün azaltılması amacıyla idari işler ile çekişmesiz yargı gibi işleri yapacak hukuk fakültesi veya adalet meslek yüksekokulu mezunlarının istihdam edileceği 'Adli Hizmet Uzmanlığı' kadrosunun ihdas edilmesi yoluna gidileceği belirtilen taslakta, birbirine çok yakın veya iş sayısı az olan adliyelerin en yakın adliyelerle birleştirilmesi ve adliye olmayan yerlerdeki icra müdürlüklerinin kapatılmasının amaçlandığı kaydedildi.

Taslağa göre, Adli Tıp Kurumu, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının yararlanıcısı olduğu 1500 hakim-savcı ve 4000 adli tıp uzmanı olmayan hekimin, 'İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı, Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Soruşturulması ve Belgelendirilmesine İlişkin İstanbul Protokolü' konusunda eğitimleri sağlayacak.

Yargıya güvenin artırılması

Taslakta, toplum nezdinde yargıya güveni etkileyen unsurları belirlemek amacıyla Ar-Ge çalışmalarının yapılması konusunda projeler geliştirilmesinin planlandığı belirtilerek, bu konuda TÜBİTAK ile 'Yargının Toplum Nezdinde Güvenilirlik ve Saygınlığını Sağlayan ve Etkileyen Unsurların Araştırılması' başlıklı ortak bir proje yürütülmesi için hazırlık çalışmaları yapıldığı belirtildi.

Yargıya güvenin arttırılması için yargıda yolsuzlukların önlenmesi konusunda ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği halinde verilen eğitimlere devam edilecek, yüksek yargıda ve belirlenen adliyelerde basın sözcülüğü ve halkla ilişkileri sağlayacak birimlerin kurulması yoluna gidilecek.

Taslağa göre, ceza infaz kurumlarının uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi yönündeki çalışmalar kapsamında özellikle metropol kentlerde kampüs tipi cezaevi yapımı sürdürülecek, kullanım ömrünü tamamlamış ve fiziki şartları itibariyle eğitim ve iyileştirme yapılamayan cezaevlerinin yerine, uluslararası normlara uygun modern bölge cezaevleri inşa edilecek.

Cezaevlerinin dış güvenliği

Taslakta, ceza infaz kurumlarının dış güvenliğinin sağlanması, hükümlü ve tutukluların kuruma veya başka bir yere götürülüp getirilmesi, nakli, sevki, hastane ve sağlık kuruluşlarında muhafazası, veya duruşmalarda hükümlü ve tutukluların can güvenliğinin sağlanmasına ilişkin hizmetlerin Adalet Bakanlığı'nca yerine getirilmesine ilişkin aşamalı geçiş takvimini öngören kanuni düzenlemenin hazırlanarak ilgili kurumlara görüş alınması için gönderildiği de belirtildi.

Bu konudakikanunun yürürlüğe girmesi halinde kurumların dış güvenlik hizmetlerinin Adalet Bakanlığı'na devir işlemlerinin 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren engeç 5 yıl içinde aşamalı olarak gerçekleştirilecek.

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara