Haber Merkezi / TIMETURK
ABD?nin haftalık önemli haber dergilerinden Newsweek, Amerika?nın küresel ekonomiyi kontrol ettiği ve politikaya yön verdiği ve Amerikan simgelerinin kahraman ve öncüler olarak görüldüğü zamanların artık geride kaldığını yazdı.
Ünlü gazeteci, yazar ve dış politika analisti Fareed Zakaria, ?Modern zamanlardaki en büyük 3. güç değişiminden geçiyoruz? diyor ve ekliyor: ?Askeri ve politik seviyede, belki, hala tek kutuplu bir dünyada yaşıyoruz. Fakat endüstriyel, finansal, sosyal ve kültürel gibi diğer boyutlarda güç dağılımı değişiyor, Amerikan egemenliğinden çıkıyor?.
Fareed Zakaria
Zakaria?ya göre, Amerikan hâkimiyetinin bitişi tarih boyunca imparatorlukların çöküş sürecini izliyor. Zakaria, ?Endüstri ve hayatın her alanında, tarih tekerrür ediyor. Kuruluşundan bu yana, Birleşik Devletler artık başı çekiyor gibi görünmüyor? diye konuşuyor.
Zakaria, en uzun binasının, en büyük barajın, en büyük özel şirketin, en büyük rafinerinin, en büyük yolcu uçağının, en büyük sinema endüstrisinin, en zengin yatırım fonunun ve hatta en büyük gazino ve alışveriş merkezlerinin Amerika?nın dışında olduğunu hatırlatarak, ?Dünya anti-Amerikancılıktan post-Amerikancılığa geçti? değerlendirmesinde bulunuyor
Ulusal Kahramanlar
Ünlü Amerikalı gazeteci ve analist şekillenen yepyeni bir dünya görüyor. Zakaria, ?Çin ve Asya?nın varyete ve abartılı yükselişinin ötesinde bir şey? sözüyle değişimin boyutunu gözler önüne seriyor. Zakaria, ?Her yükselen yeni güçte, milliyetçilik ve Amerika ikon ve kahramanlarına karşı kayıtsızlık trendi var? diyor.
Hindistan?da doğan Zakaria, 1980?lerdeki ülkeyi ziyaretinde Amerika?nın süper işadamlarından Donald Trump?dan nasıl etkilendiklerini ve yaşanan değişimi ?Trump, eğer en büyüğü ve en genişi isterseniz Amerika?ya bakmalısınız düşüncesini sembolize ediyordu. Günümüzde eğlence dünyası dışında Amerikan kişiliklerine benzer bir ilgi yok. Hindistan halkı, kendi sıradan emlak milyarderlerine tapar durumda. Kendi hikayelerine yönelen ilgileri dünyanın diğer köşelerinde de tekrarlanıyor? sözleriyle açıklıyor.
Ekonomik büyümeye yeni toplumsal gurur hissinin de eşlik ettiğine dikkat çeken Zakaria sözlerini şöyle sürdürüyor: ?Ülkenizin yüzyıllar boyunca fakir ve hor görüldüğünü düşünün. Sonunda işlerin döndüğünü ve ekonomik gelişme ve başarının simgesi haline geldiğinizi. Tabii ki, gururlanır ve insanlarınızın tüm dünyada tanınmasını ve saygı görmesi için sabırsızlanırdınız?.
Amerika uyum gösterebilecek mi?
Zakaria, uluslararası işbirliğinin geleneksel mekanizmaların tümünün elden geçmesi gerektiği iddia ederek şu sözleri sarf ediyor: ?Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi?nin değişmez üyeleri 60 yıldan fazla zaman önce bitmiş bir savaşın galipleri. G8?de dünyanın en hızlı büyüyen en büyük üç ekonomisi Hindistan, Çin ya Brezilya bulunmuyor. Geleneksel olarak IMF Avrupalı ve Dünya Bankası?nı da bir Amerikalı yönetir. Bu gelenek, eski moda bir barın ayrımcı adetlerine benziyor. İçeridekilere hoş gelebilir fakat Batı?nın dışında yaşayan çoğunluk bunu bağnazlık olarak algılıyor.?
Uzun yıllardır dünyanın süper gücü olan Amerika?nın yeni dünya düzenine nasıl uyum sağlayacağı konusu Zakaria?ya göre hala cevaplanmayı bekliyor. ?Amerikalılar, özellikle de Amerikan hükümeti, geri kalanın yükselişini doğru düzgün anlayamıyorlar. Washington, tüm yolların kendi kapısına çıkan bir dünyaya alışmış? sözleriyle Zakaria, Amerika?nın içinde bulunduğu aymazlığa dikkat çekiyor.
Günümüz post-Amerika dünyada, Zakaria, Amerika?nın dünyanın yönetim kurulu başkanı sıfatıyla gelişme ve ilerleme kaydetmesi gerektiğine inanıyor. Dış politikada belirgin ?Amerikan Cemaatçiliği?nin de ciddi şekilde incelenmesi gerektiğini ifade ediyor.
?Eğer dünyada çoğul güç merkezleri olursa? Kendi kısa vadeli çıkarlarımıza dar çerçevede odaklanmak yerine, bu güçleri küresel sisteme dâhil etmek ana önceliğimiz olur. Diğerlerini dünyaya taşımak için Birleşik Devletler, sisteme bağlılığını açıkça ortaya koymalı? diyen Zakaria, ?Esnek? Amerikan toplumunun yeni küresel dünyaya uyum sağlayacağını düşünüyor.
Ünlü gazeteci, ?Peki ya Amerikan Hükümeti?? diye sormaktan da kendini alamıyor.