Haber Merkezi / TİMETURK
Tunuslu tanınmış tarihçi ve düşünür Prof. Dr. Muhammed et-Talibi, ?İslam?ın özünü değiştirmeye çalışanlar / el-insilağsilamiyyin? diye nitelendirdiği ?İslam kisvesi altında İslam?ın sabitelerinde, değişmezlerinde bir başkalaşım oluşturmak ve bu dini zayıflatmak isteyen entelektüellere ateş püsküren bir kitap yayımladı.
Yazarın son kitabı ?Li Yatmainne Kalbi? (Kalbimin Huzuru İçin), Tunus?ta siyasi ve kültürel çevrelerde büyük bir tartışmaya yol açmış durumda. Kitabının yazarının da bir zamanlar İslam?da yenilik ve modernizmi amaçlayan bir düşünce akımının ileri gelen mensuplarından olması hesabıyla ciddi dikkat çekiyor. Tunuslu entelektüeller, yazarı uzun bir serüvenden sonra böyle bir tavır takınmasını ?fikri anlamda geri bir adım? olarak değerlendiriyorlar.
Kitap üzerinden cereyan eden büyük tartışma bağlamında, kendisine bir takım suçlamalar yöneltilmiş bir entelektüel suçlamaları reddederek yazar et-Talibi?yi ?yaşlılık psikolojisi ve eski düşüncesinden dönmekle? suçladı.
Tunus?un önde gelen entelektüellerinden biri olan et-Talibi ?Li Yatmainne kalbi? (Kalbimin Huzuru İçin) adlı kitabında İslam dünyasında son yıllarda büyük yaygınlık gösteren başta sol ve liberal karışımı olan İslami yenilikçiliğin ve modernizmin temsilcileri Abdulmecid eş-Şerefi, Muhammed Arkon, Malik Şebel ve benzerlerini ?İslam?a başka bir şekil vermek isteyenler? diye nitelendirdi ve bu entelektüellere çok ağır ithamlarda bulundu.
İSLAM?DA METAMORFOZ
Prof. Dr. Muhammed et-Talibi bu entelektüelleri tecdid, reform ve yenilik kavramlarının arkasına sığınarak ibadetlerin şekillerinde bir başkalaşım ya da değişim yaratma çabası içerisinde olmak ve Kur?an-ı Kerim?in etkisini zayıflatmak gibi tüm başkalaşım çabalarına mantıklı bir zemin oluşturmaya çalışmakla itham ederek bu tür insanların amaçlarına karşı uyanık olunması gerektiği uyarısında bulundu.
Prof. Dr. et-Talibi, yenilikçi Müslüman entelektüelleri, maskelerini çıkarmaya, bilimsel ve etik olarak dürüst davranmaya, başta Kur?an-ı Kerim olmak üzere din ile esasları arasındaki bağı koparmak isteyenlerin harıl harıl çalıştığı bir dönemde İslam adı altında Müslüman okurları aptal yerine koymaya ve daha fazla onları yanıltmaya son vermeye çağırdı.
Et Talibi ?İslam?ın özüyle oynamak isteyenlerin?, vahyi, peygamberin (sav) beyninde mayalanan düşüncelerin ortaya çıkardığı bilinçsiz bir psikolojik durum olduğunu ileri sürdüklerini ve ?Müslümanların Kur?an-ı Kerim?i anlama güçlerini yitirdiklerini ayrıca Kur?an?ın vahyi ilahi bir kitap olmadığını? iddia ettiklerini söyledi. Müslüman müfessirleri toptan çöpe atan bu Müslüman düşünürlerin oryantalistlerden daha tehlikeli olduğuna dikkat çeren et-Talibi, bu düşünürlerden birçoğunun fikirlerini çok açık olarak beyan etmekten korktuklarını söyledi.
KARŞI TARAFIN ET TALİBİ ELEŞTİRİLERİ
Et Talibi?nin kitabına yanıt olarak eski öğrencisi Abdulmecid eş-Şerefi yerel bir gazetede yayınlanan ?El Hak ahakkün en yütba? (Hak tabi olunmaya daha layıktır) adlı makalesinde yöneltilen suçlamalara karşı kendisini savundu.
Daha önce hocası olan ve tezini kabul eden bir şahsa cevap vermenin kendisini üzdüğünü ve et-Talibi?nin birçok münasebette bir araya gelmelerine rağmen daha önce yazdıklarına herhangi bir eleştiri ya da imada dahi bulunmadığını söyledi. Ancak eş-Şerefi hocasını ?artık yaşlandığı için eski tavırlarından geri adım atan ve ellili yaşlarındayken kendi eliyle kaleme aldıklarının tersini söyleyen bir adam? olarak nitelendirdi.
Et Talibi?nin dün savunduklarını bugün inkâr etmesinde bir gariplik olmadığını söyleyen eş-Şerefi yazısında şunları kaydetti: ?Daha önce Halid Muhammed Halid ?Min Hüna Nebde? (Buradan Başlayalım) adlı kitabında savunduğunu ?Din ve Devlet? adlı kitabında inkar ettiğini, Muhammed Ammara?nın Komünizmden İslamcılığa kaydığını, Mustafa Mahmud?un ateizmden İmana döndüğünü ve Abbas Abdunnur?un tasavvuftan ve camilerde insanlara imamlık yapmaktan ?Mihneti maal Kur?an? (Kur?an?la olan çilem) adlı kitabında toptan ve ayrıntılı olarak inkar ettiğini görüyoruz.?
Eş Şerefi, et-Talibi için ?aldatmak? ve ?yalan söylemek? gibi sıfatlar sıraladıktan sonra ?Kur?an?ın insan eliyle yazılmış bir kitap olduğu ve böylece içinde hatalar olabileceği imasından? ya da amacının ?Kur?an-ı Kerim?e karşı güven duygusunu yıkmak? olduğu iddialarını reddetti.
Eş Şerefi, konuşmasına besmele veya salat ve selam ile başlamamak gibi et-Talibi?nin kendisine yönelttiği öteki suçlamalarla ilgili olarak ise ?Besmele ve Peygambere (sav) salat getirmek artık bir gruba ya da partiye mensubiyetin bir sembolü haline gelmiş? diye cevap verdi.
İSLAM MASKESİ ALTINDA SAKLANAN TEHLİKE
Öte yandan Tunuslu entelektüel Dr. Musaddık el-Cüleydi, et-Talibi?nin eş-Şerefi eleştirisine şu sözlerle katıldı: ?Gerçekten de eş-Şerefi kasıtlı veya kasıtsız kendi konumundaki birisine yakışmayan ve en ufak bir araştırma gayreti içerisine giren bir kimsenin yapamayacağı bilimsel çirkinlikler işlemeyi kendisine mubah sayıyor. Özellikle ?El İslam Beyne Er Risale ve Et Tarih? (Risalet ve Tarih Arasında İslam) adlı kitabında Kur?an-ı Kerim ayetlerinin fazla ilahi olmadığını ima etmeye çalışıyor.?
Ancak el-Cüleydi?nin aksine et-Talibi, Eş Şerefi?nin düşüncesini bilimsel eleştiri kategorisine koymanın gereksiz olduğunu ve tüm gayretini yalnızca tutarsızlık olarak gördüğü şeyin tutarsızlığını ortaya çıkarmaya yönlendirmesi gerektiğini düşünüyor.
Talibinin kitabına takdim yazısı yazan Tunuslu düşünür Ahmide en-Neyfer ise şunları kaydetti: ?Et Talibi kendi fikri ve kişisel deneyiminden yola çıkarak İslam maskesi altına saklanan ve İslam kaynaklarını anlamakta bile yetersiz olan bu sahte entelektüeller tehlikesine dikkat çekmek istiyor.?
?Düşünce projeli bir kitapta diyalog etiğini? ihlal ettiği için et-Talibi?ye eleştiriler yöneltmesine rağmen et-Talibi?nin eş-Şerefi ve benzerlerine yönelttiği eleştirileri anladığını söyleyen en-Neyfer ?Modernizm, objektivite ve İslam?ın modernize edilmesi gibi konular sakin bir kafa ve şeffaf bir şekilde tartışılmaya muhtaçtır? dedi.
?Li Yatmaine Kalbi? kitabının önemi, yazarının Tunus?ta düşünce alanında egemen olan entelektüeller içerisinde yarım asrı aşkın bir süredir kültürel çalışmalarda bulunması hatta birçok entelektüele göre bu kültürü oluşturan teorisyenlerden biri olması ve ayrıca ?duayen? olarak bilinen birçok entelektüelin onun elinde yetişmiş olması ve hâlâ onun birikimden beslenmesinden kaynaklanmaktadır.
