Rehn, Oxford Üniversitesi'ndeki Avrupa Çalışmaları Merkezi'nde bir konuşma yaptı. Türkiye'de ülkenin geleceğine ilişkin siyasi bir gerginlik olduğunu belirten Rehn, ülkenin siyasi bir kriz yaşadığını söyledi. Rehn, 'Aşırı laikler ile reformcu İslamcılar arasında bir ayrılma var. Ancak din, bu hikayenin sadece bir parçası. Ayrıca, büyük şehirlerdeki elitler ile Anadolu'daki dini orta sınıf ve girişimçiler arasında sosyal bir yarılma var. Toplumsal hareketlilik ve yeni ekonomik sınıfın yükselişi Türkiye'deki gelişmelerin hayati ancak gözden kaçan bölümü.' şeklinde konuştu.
Komiser Rehn, Türkiye'nin 3 Ekim 2005'te AB'ye üyelik müzakerelerine başladığını hatırlattı. Sürecin her zaman 'uzun ve dolambaçlı' olacağını söyleyen Rehn, 'sürecin, üyelik kadar önemli' olduğunu hatırlattı. Rehn, 'AB'ye üyelik perspektifi, Türkiye'nin daha açık, demokrat ve böylelikle kendine güveni olan bir toplum olmasını sağlamak adına reform yapması için dayanak noktası oluşturuyor.' dedi. Türkiye'nin halihazırda siyasi bir gerginlik döneminde geçtiğini belirten Rehn, AK Parti'nin kapatılmasına ilişkin davaya itimat etmediğini belirtti. Rehn, 'Mahkeme ile parti kapatmak, AB demokrasilerinde normal değil.' şeklinde konuştu.
AB, TÜRKİYE'DE OLANLARA LAKAYT KALAMAZ
Rehn, Türkiye'nin aday statüsü olduğunu belirterek Brüksel'in Türkiye'de olanlara lakayt kalamayacağını söyledi. Fin komiser, davanın, Türkiye'nin üyelik sürecine olumsuz etki yapmaması için demokratik prensiplerin ve hukukun üstünlüğünün Avrupa standartlarında uygulanmasını beklediklerini ifade etti.
KAR ROMANINI OKUMAYA BAŞLADIM
Genişlemeden sorumlu komiser Rehn, Nobel ödülü sahibi Türk yazar Orhan Pamuk'un Kar adlı romanını tekrar okumaya başladığını söyledi. Rehn, 'Kar romanı sanki bugünün Türkiyesini anlatıyor.' dedi.
Rehn, ifade özgürlüğünün sağlanması için 301'de yapılan değişikliğin memnuniyet verici bir adım olduğunu ancak daha fazlasının yapılması gerektiğini söyledi. Rehn, 'Türkiye, tekrar bir yol ayrımında. Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve demokratik laiklik için kendine güveni bulunan bir sivil toplum gerekli.' dedi.
AA