Dolar

34,8956

Euro

36,6715

Altın

3.013,01

Bist

10.058,63

Venedik ve Kopenhag Kriterleri'ne atıf yapıldı

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın açtığı kapatma davasıyla ilgili ön savunmayı tamamlayan AK Parti, hazırladığı metni dün Anayasa Mahkemesi'ne teslim etti.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-05-01 07:57:00

Venedik ve Kopenhag Kriterleri'ne atıf yapıldı

Ön savunmada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Venedik ve Kopenhag Kriterleri'ne atıf yapan AK Parti, iddianamenin hukukî değil siyasî olduğunu vurguladı. Program ya da icraatlarında laikliğe aykırı bir durum olmadığının altı çizerken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yönelik yargılama talebinin de Anayasa'ya aykırı olduğunu kaydetti.

Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Dengir Fırat, Burhan Kuzu, Ahmet İyimaya, Sadullah Ergin, Bekir Bozdağ ve Zafer Üskül'ün bir aydır üzerinde çalıştığı dosya önceki gün tamamlandı. Başbakan Tayyip Erdoğan son rötuşlarını yaptıktan sonra, dün Anayasa Mahkemesi'ne teslim edildi. Alınan bilgilere göre, ön savunmada başsavcının iddialarına tek tek cevap verilmiyor. Bunun yerine, delillerin gazete kupürlerine dayandığı ve siyasî değerlendirmeler içerdiği üzerinde duruluyor. Savunmanın temel kurgusunu, demokra-si ve hukukun üstünlüğü kavramları oluşturuyor.

AK Parti'nin ön savunmasında demokratik hayatın vazgeçilmezi olan siyasi partilerin kapatılması son çare ve istisnai durum olarak değerlendiriliyor. Kopenhag Siyasi Kriterleri ile partilerin şiddet ve teröre bulaşmaları durumunda kapatılmasını öngören Venedik Kriterleri referans gösteriliyor. Savunmada şu görüşlere yer veriliyor:

Cumhurbaşkanı Evren için 'yargılanamaz' kararı verilmişti

Cumhurbaşkanı, Anayasa'ya göre sorumsuzdur. Sadece vatana ihanet suçundan yargılanabilir. Cumhurbaşkanı, kendi atadığı mahkeme heyetinin karşısında savunma yapamaz. Yargıtay, 1987 yılında yazar Aziz Nesin'in dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında yaptığı suç duyurusuna karşı, 'yargılama yapılamayacağı' kararını vermiştir. Yargıtay'ın bu kararı Abdullah Gül için emsal niteliğindedir.

Belediyelerin eylemleri delil olamaz

Anayasa'da güçler ayrılığı ilkesi vardır. Başsavcı'nın yasama ve yürütmenin tüm eylemlerinden hükümeti ve AK Parti'yi sorumlu tutması Anayasa'da yer alan güçler ayrılığı ilkesi ile örtüşmüyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve belediyelerin eylemleri idari işlemler kapsamında Danıştay tarafından denetlenmektedir. Bunların eylem ve faaliyetleri partiye mal edilemez.

İdarenin her türlü işleminden Danıştay sorumlu

İddianamede sıkça geçen içki ruhsatı, kırmızı sokak oluşturma çabası gibi yerel yönetimlerin faaliyetleri Danıştay denetimine tabidir. Bu eylemlerin suç sayılması Danıştay'ın görevini yerine getirmediği sonucunu doğurur. Bu nedenle idarenin işlemleri parti kapatmaya delil olarak gösterilemez.

Seçim tarihi bile yanlış

İddianame özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. İddianamede seçim tarihi bile 22 Temmuz 2008 olarak yer almıştır.

Tekzipler dikkate alınmadı

Laiklik karşıtı olma isnadı daha çok gazete kupürlerine dayandırılmasına rağmen bu haberlere gönderilen tekzipler dikkate alınmamıştır.

Değişiklikte 411 vekilin imzası var

Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinin değiştirilmesi teklifi MHP ile birlikte hazırlandı. Teklifte 411 milletvekilinin imzası var. Bu girişim yasama faaliyetidir. Milletvekilleri, yasama faaliyetlerinden dolayı suçlanamaz. Anayasaya karşı bir yasama faaliyeti olursa Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilir. Henüz Anayasa Mahkemesi'nin bile karar vermediği bu konudan dolayı suçlama yapılması ve siyasi yasak istenmesi doğru değildir.

Ek 17, henüz Meclis'te görüşülmedi

Başörtüsü yasağına karşı hazırlanan YÖK Kanunu Ek 17. maddesi henüz Meclis'te görüşülmedi. Sırf teklife imza attığı için bile dava konusu olan milletvekilleri bulunuyor.

Arınç'ın sözleri partiyi bağlamaz

Meclis başkanları seçilir seçilmez partiyle bağları kesilir. Bu yüzden eski Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın başkanlığı dönemine ait suçlamalar da partiye mal edilemez. Eski TBMM Başkanı Arınç'a ait suçlamalar görev yaptığı dönemde yapılmış açıklama ve eylemleri kapsamaktadır. Meclis başkanlarının yargılanmalarına da içtüzük gereği Meclis karar verir.

Mahkeme kararları eleştirilebilir

Başbakan Erdoğan, bakanlar ve parti yöneticilerinin yüksek yargı organlarının kararına yönelik açıklama yapmaları suç olarak gösterilemez. Mahkeme kararlarının eleştirilmesi yasak değildir.

94'teki konuşmalar bizi ilgilendirmez

Başbakan Erdoğan'ın iddianamede yer alan 1994 ve 1995 yıllarına ait sözleri AK Parti'yi bağlamaz. AK Parti, 2001 yılında kurulmuş bir siyasi partidir. Bu sözler 7 yıl sonra kurulan bir siyasi partinin kapatılması istemine delil olarak gösterilemez. Bu sözler doğru kabul edilse bile zamanaşımına uğramıştır.

BOP hukuki değil, siyasi bir tartışma

İddianamede yer alan Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), ılımlı İslam gibi ithamlar hukuki değildir; siyasi tartışma konularıdır. Dolayısıyla bu konudaki eleştiriler kapatma davasının değil, siyasi tartışmaların konusudur.


Gözler, parti kapatmayı zorlaştıran anayasa değişikliğinde

AK Parti, kapatma davasına karşı iki koldan çalışma yürüttü. Ön savunma için 8 isim bir ay süreyle çalıştı. Diğer taraftan parti kapatmayı zorlaştıran düzenlemenin de yer aldığı anayasa değişiklik paketi üzerinde çalışıldı. Ön savunmanın bitmesinin ardından gözler demokratikleşme paketine çevrildi. AK Parti, anayasa değişikliği yapıp yapmama konusunda resmi kararını vermedi. Bu konuda düğmeye milletvekilleriyle istişare toplantılarının bitmesinden sonra basılacak. Bu süreçte muhalefet partilerinin de nabzı tutulacak. AK Parti Grup Başkan Vekili Nihat Ergün, ek süre talebinde bulunmamalarının anayasa değişikliğinden vazgeçtikleri anlamına gelmediğini söyledi.


----------------------------------------------------------------------------

Savunmayı 3 kişilik heyet teslim etti
Ön savunmayı Anayasa Mahkemesi'ne AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Grup Başkan vekilleri Sadullah Ergin ve Bekir Bozdağ'dan oluşan heyet teslim etti. Heyet dün 18.20'de Anayasa Mahkemesi'ne geldi. Fırat, çıkışta yaptığı açıklamada 98 sayfadan oluşan ön savunmayla birlikte 3 klasörün bulunduğu dosyayı Yüksek Mahkeme'nin genel sekreterliğine teslim ettiklerini söyledi.

Fırat, bir soru üzerine bireysel savunmalar yerine hukuki cevaplar verdiklerini kaydetti. Fırat, bir başka soru üzerine, haklarında siyasi yasak istenen kişilerin sabıka kayıtlarının savunmaya eklenmediğini, sabıka kayıtlarının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istendiğini vurguladı.

Sadullah Ergin de 3 klasörden oluşan savunmada 35 ek bulunduğunu kaydetti. Ergin, '35 ekte ne var?' sorusuna, 'Tekzipler, mahkeme kararları, iddianamede yazılı vakaların gerçek olmadığına dair bilgi ve belgeler bulunuyor.' karşılığını verdi.

Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya, AK Parti'nin savunmasını inceleyerek, esas hakkındaki görüşünü bildirecek. Daha sonra AK Parti de esas hakkındaki savunmasını verecek. Ardından belirlenecek bir tarihte taraflar sözlü savunmalarını verecek. Sürecin tamamlanmasından sonra raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak.

Ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın tespit edeceği günde dava esastan görüşülecek. Kapatma kararı için Anayasa Mahkemesi'nin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek.

Zaman

 

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara