Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Danıştay saldırısının gerekçeli kararı

Danıştay üyelerine yönelik saldırı davasının gerekçeli kararı açıklandı. Karara göre, Danıştay'a saldıranlarla Ergenekon arasında bağ yok.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-04-28 20:33:00

Danıştay saldırısının gerekçeli kararı

 

Danıştay üyelerine yönelik saldırı davasının gerekçeli kararında, 'sanıklar ve sanıklara isnat edilen eylemler ile yürütülen (Ergenekon) hazırlık soruşturması arasında suç vasfını, sanıkların hukuki durumunu ya da sübutu etkileyecek şekilde bir bağlantı tespit edilemediği, dolayısıyla o hazırlık soruşturmasının sonucunun beklenmesine gerek de duyulmadığı' kaydedildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında, sanıkların; birincisi İstanbul'da Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması, ikincisi Ankara'da Danıştay üyelerine saldırı olmak üzere, iki ayrı ana eylemi bulunduğu, sanıkların bu eylemler için bir araya geldiğinin görüldüğü ifade edildi.

Sanıkların, saldırılar için plan yapmalarının, örgütlü bir yapı içine girildiğini gösterdiği belirtilen kararda, 'bu yapının, türban örtüsüyle ilgili olarak, kendi görüşlerine göre türban aleyhinde karar veren ya da davranan kurumlara ders vermek amacını taşıdığı' kaydedildi.

Sanık Alparslan Arslan liderliğindeki bu yapının, toplum üzerinde aynı zamanda baskı kurularak, ses getirecek eylemler yapmak için bir araya geldiği, diğer sanıklar Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin İrşi ve Erhan Timuroğlu'nun da bu örgüte üye olarak kabul edildiği anlatıldı.

Gerekçeli kararda, 'özellikle Danıştay'a saldırının çok ses getirdiği, toplumda büyük infial uyandırdığı, halk üzerinde büyük bir korku ve paniğe yol açtığına' dikkat çekildi.

ALPARSLAN ARSLAN 'LİDER'

Sanıklar arasında dayanışma ve suç işleme hususunda birliktelik ve devamlılık ile hiyerarşik yapılanmanın olduğu, uygun araç ve gerecin bulunduğu aktarılan kararda, Alparslan Arslan'ın lider, Osman Yıldırım'ın ise Arslan'dan sonra gelen kişi olduğu kaydedildi.

Gerekçeli kararda, 'Bütün bu anlatılanlar, ortada silahlı bir örgütün oluştuğunu göstermektedir' ifadesine yer verildi.

Gerekçeli kararda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 'Ergenekon' soruşturması kapsamında, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinden sanıklarla ilgili iddianame ve bir kısım evrak suretlerinin istendiği bildirildi.

ERGENEKON BAĞLANTISI TESPİT EDİLEMEDİ

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin de 'Ergenekon' soruşturmasıyla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından bilgi istediği belirtilen gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:

'Yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucu, sanıklar ve sanıklara isnat edilen eylemler ile ilgili yürütülen hazırlık soruşturmasının arasında suç vasfını, sanıkların hukuki durumunu ya da sübutu etkileyecek şekilde bir bağlantı tespit edilememiştir. Dolayısıyla o hazırlık soruşturmasının sonucunun beklenmesine gerek de duyulmamıştır. Yine, sanık Osman Yıldırım, duruşmadaki savunmaları yanında, ceza evinden genel iddialar içeren dilekçeler göndermiş ise de yargılama aşamasında somut olayı aydınlatacak nitelikte bilgi içermeyen bu dilekçelere itibar edilmeyerek, ayrıca araştırılması yoluna gidilmemiştir.'

Kararda; bazı sanık avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerinin de benzer gerekçelerle reddedildiği belirtilerek, tüm delillerin toplanmış olması dolayısıyla, soruşturmanın genişletilmesine ihtiyaç duyulmadan, mevcut deliller ve dosya kapsamına göre değerlendirme yapıldığı vurgulandı.

SALDIRININ AMACI DANIŞTAY'IN TÜRBAN KARARI

Gerekçeli kararın, 'silahlı örgütün amaç ve yapısı açısından değerlendirilmesine' ilişkin bölümünde ise şu ifadelere yer verildi:

'Sanıkların amacının, türban örtüsünü kendi bildikleri ve istedikleri şekilde yorumlamayan ve karara bağlamayan kurum ve kişilere yönelik cebir ve şiddet yöntemlerine başvurarak cezalandırma amacı taşıdığı, bu amaç doğrultusunda Danıştaya saldırı eyleminin ise mevcut anayasal sisteme yönelik bir tehlike yarattığı ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda yazılı ve bu Anayasa'nın öngördüğü düzeni cebir ve şiddet kullanarak kaldırmaya ve yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek şeklinde bulunduğu görülmektedir. O halde, izah edildiği şekilde kurulan silahlı örgütün amacı, Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde belirtilen şekilde kurulan bir terör örgütü olarak kabul etmek gerekir. Bu konuya örnek teşkil etmesi bakımından, kamuoyunda Sivas davası olarak bilinen dava ile ilgili Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 7 Temmuz 1998 gün 1998/9-187 esas 1998/272 nolu kararı örnek verilebilir.'

Kararda, Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır bakımından eylemin Türk Ceza Kanununun (TCK) 309. maddesinde düzenlenen 'cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzenin yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs suçunun' oluştuğu belirtildi.

Gerekçeli kararda, eylemlerin, Cumhuriyet Gazetesinde 'domuza başörtüsü giydirilmesi' şeklindeki karikatür ile Danıştay 2. Dairesinin, türbanlı öğretmenin anaokulunda görev yapmasının yasal olmadığına dair kararına 'tepki göstermek' amacıyla yapıldığı kaydedildi.

AA

 

 

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara