Çatışmaların, silah seslerinin kesilmediği ölümlerin arkasının gelmediği Filistin'den bu hikayemiz. Camide toplanan 65 kişiyi çarşaf giydirerek kuşatmadan çıkaran Hiva Mahmut Recep, çıkışta vücuduna isabet eden kurşunlarla felç olmuştu. Kahire ve İstanbul'da tedavi gören genç kız, şimdi koltuk değnekleriyle yürüyebiliyor.
Etraf eli silahlı askerler tarafından kuşatılmış, yükseklerde mevzilenmiş keskin nişancılar namlularını hedefe doğru çevirmiştir. İçeridekiler için bir ölüm kalım savaşıdır bu. Ya bulundukları yerde kurşunların hedefi olacak ya da içeriden sağ salim çıkabileceklerdir. Bu, her gün benzer senaryoların yaşandığı, insanların atılan bombalar, yaylım ateşleri ve çatışmalarda hayatını kaybettiği Gazze?den bir film karesi. Ama olay bir senaryo değil tamamen gerçek. İsrail askerleri, alınan bir istihbarat üzerine Beytüllahim kasabasındaki bir camiyi kuşatır. Umul Nasır Camii?nde bulunan 67 kişi için zorlu mücadele işte orada başlar. Yakınlarına olayı haber veren rehinelerin yardımına ise 23 yaşındaki Hiva Mahmut Recep yetişir. Camiye bir arkadaşıyla birlikte giden ve yanına bol miktarda kadın kıyafeti ve çarşaf alan Hiva, tüm erkekleri camiden çarşaf giydirerek çıkarır. Olayın sonunda uyanan İsrail askerleri, camiden son çıkan iki genci kurşun yağmuruna tutarken, Hiva?yı da belinden ve kalçasından aldığı kurşunlarla sakat bırakırlar.
Gazze Üniversitesi?nde işletme okuyan Hiva Mahmut Recep?in hikâyesi yaklaşık 11 ay önce Beytüllahim kasabasında yaşanan bir çatışmayla başlıyor. Hamas?ın seçimleri kazanması ve hükümet kurmasıyla yeniden alevlenen çatışma ortamında haber ajanslarına her gün yeni olaylar düşüyordu. Özellikle Gazze ve çevresi bu çatışmaların odağındaydı. Yine bir gün 67 genç, kasabadaki Umul Nasr Camii?nde ibadet etmek ve sonrasında toplantı için bir araya gelir. Gazze?nin üzerinde insansız uçak uçuran ve uydularla şehri takip eden İsrail, hareketlilik üzerine burada bir şeyler olduğunu düşünerek askerlerini bölgeye gönderir. Camiyi kuşatan askerler, içeridekilere çıkması için uyarı yapar ve aksi durumda öldürüleceklerini söyler. İsrail askerleri tarafından kuşatılan ve canı tehlikeye düşen Filistinli gençler, bu durumu telefonlarla ailelerine haber verirler. Haber ulaştıktan sonra yardıma gelen ise bir üniversite öğrencisidir. Ağabeyinin içeride olduğunu öğrenen bir arkadaşı aktarmıştır durumu Hiva?ya. Yanına bir arkadaşını daha alarak camiye gitmek üzere yola çıkan genç kız, yolda bir senaryo hazırlar. Senaryoya göre, yanlarına kadın kıyafetleri ve çarşaflar alacaklar ve bunu camideki erkeklerin dışarı çıkarılması için kullanacaklardır. Tehlikeyi göze alarak kuşatma altındaki camiye giren Hiva ve arkadaşı, burada planı uygulamaya sokarlar. Her 5 dakikada iki kişi, kadın kılığına sokularak dışarıya çıkarılır. Bu hareket yaklaşık iki saat sürer. Hiva ve arkadaşı içeriye taşıdıkları tüm malzemeleri kullanırlar. Camideki takunyalar bile bu zor durumda işe yarar. Uzun süren sessizlikten sonra iki çarşaflı kadının erkek botlarıyla dışarıya çıktığını gören İsrail askerleri uyanır. O zamana kadar 65 kişi çıkmış, içeride ancak iki erkek kalmıştır. Caminin kapısında bekleyen askerler, son çıkan iki genci tarayarak öldürür, henüz ayağını kapıdan yeni atan Hiva?ya ise iki kurşun isabet eder. Kurşunlardan bir tanesi genç kızın sol kalçasını, bir tanesi de sağ bacağını yaralamıştır.
Sakat kaldım ama mutluyum
Camideki gençleri kurtarmak üzere kendi canını tehlikeye atan Hiva, camiden ağır yara alarak kurtulur. Sağlıklı geldiği bölgeyi, yarı felçli vücuduyla bir ambulansın içinde terk eder. Olaydan sonra ilk tedavisi Gazze?de yapılan Hiva, kısa bir süre sonra Kahire?ye geçer. Oradaki Filistin Hastanesi?nde tedavi edilen genç kıza, tam bir tedavi sağlanamaz. Daha sonra ise TİKA aracılığıyla Türkiye?ye gelir. Okmeydanı SSK Hastanesi?nde tedavi altına alınır. Burada yapılan operasyonla vücudundaki kurşun parçaları çıkarıldıktan sonra ciddi bir tedavi uygulanır. Hastanede kaldığı bir ay içinde ciddi bir iyileşme sağlayan Hiva?nın sağ bacağına platin takılır. Koltuk değnekleri yardımıyla ayakta duran ve yürüyen Hiva, artık hayata tutunmaya başlar. Kurşunun isabet ettiği yerin omuriliğe çok yakın olmasından dolayı, tam olarak iyileşemeyeceğini söyler doktorlar. Yaklaşık bir yıl önce gerçekleşen saldırıda canını tehlikeye atan ve bu süre içinde de tedavi gören Hiva, bundan sonraki hayatında artık desteksiz yürüyemeyecek.
Caminin ablukaya alındığı ve saldırının gerçekleştiği gün, kız arkadaşıyla birlikte camiye gizlice girip operasyon gerçekleştiren Hiva, bu olayın olmaması durumunda camideki tüm gençlerin öldürüleceğini söylüyor. İsrail?in Filistinlilerin tamamına potansiyel terörist muamelesi yaptığını ve saldırırken kadın, çocuk çoluk dinlemeden herkesi kurşun yağmuruna tuttuğunu belirten Hiva, ?Ben sakat kaldım ama o gençlerin kurtulmasına vesile olduğum için çok mutluyum.? diyor. Cesur genç kız Hiva, saldırı haberini alır almaz arkadaşlarıyla toplandıklarını ve yardım için ne yapabileceklerini konuştuklarını aktarıyor. Bir ölüm kalım anı olduğu için müdahalenin hemen yapılması gerektiğini düşünerek ve her türlü tehlikeyi göze alarak hareket etmişler. Kendilerinin Gazze?de savaşın yanı sıra açlık ve yoksullukla da savaştıklarını anlatan Hiva, dünyanın bu sorunu ve İsrail?in haksızlığını görmesi gerektiğini söylüyor. Yaklaşık on gün önce ülkesine dönen Hiva, bundan sonraki hayatı için de, ?Biz burada kendi vatanımızda mücadele etmeye devam edeceğiz.? ifadesini kullanıyor.
Zaman