Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ses kaydı 'Türban faşist gömleği'ni doğruladı

Amerikalı gazeteciye verdiği röportajda söylediği 'Türban nazi gömleği' sözlerini yalanlayan CHP'li Öymen'e ses kaydıyla cevap geldi. İşte Öymen'i yalanlayan o röportaj...

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-04-23 11:29:00

Ses kaydı 'Türban faşist gömleği'ni doğruladı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in başörtüsünü Nazi gömleğine benzettiğine dair çıkan haberlerin ardından başlayan tartışma Öymen ile görüşen Amerikalı gazetecinin röportajın dökümünü yayınlamasıyla yeni bir boyut kazandı.

Onur Öymen, dün bir gazeteye verdiği demeçte, 'Yazar, kendi laflarını tırnak içine almış ve benim düşüncem gibi aktarmış.' derken röportajla ilgili tekzip hazırladığını söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı'nın bu açıklamaları üzerine haberi yapan Dion Nissenbaum adlı gazeteci, kendi internet sitesinden Onur Öymen'in başörtüsünü Almanya'daki Nazi ve İtalya'daki Mussolini döneminin sembollerine benzettiği röportajın yazılı dökümünü ve ses kaydını yayınladı.

SES KAYDI ÖYMEN'İ YALANLIYOR

Nissenbaum, ses kaydını dinleyerek, kamuoyunun kendi kararını vermesini istedi. ABD'li gazetecinin sitesine koyduğu kayıtta Öymen, başörtüsü yasağı ile ilgili bir soru üzerine Almanya'da da Nazi sembollerini kullanmanın yasak olduğunu belirtiyor.

Bunun üzerine Nissenbaum, CHP'li Öymen'e, 'Başörtüsünü Nazilerle eşit mi tutuyorsunuz?' sorusunu yöneltiyor. Öymen'in buna cevabı ise, 'Tabii ki, evet' oluyor. Öymen, sadece başörtüsünün değil, herhangi bir üniformanın toplumu baskı altına almak için kullanılabileceğini kaydederek, örnek olarak siyah gömlek giyen Hitler dönemi gençliğini ve Mussolini İtalya'sını veriyor.

Mussolini İtalya'sında kahverengi gömlek giymenin Mussolini taraftarı olmak anlamına geldiğini ifade ediyor. Demokrasilerde ise durumun farklı olduğunu kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, Batılı toplumlarda insanların siyasi düşüncelerine ya da inançlarına sadece giyimlerine bakarak karar verilemeyeceğini söylüyor.

İŞTE ÖYMEN?İN YALANLADIĞI RÖPORTAJ

Amerikalı gazeteci Dion Nissenbaum:

Amerikan anayasasına göre, bir milletin veya devletin kadınların başörtüsünü takmasını yasaklaması din özgürlüğüne aykırıdır.

O.ÖYMEN : Tabiiki, çünkü sizin ülkenizde Amerika toplumunun İslamileştirilmesi veya Amerikan devletinin şeriat olması tehlikesi yok. Sizde böyle bir tehdit yok. Eğer bizim üniversitelerimizde bazı Hintli öğrenciler kendi geleneksel kıyafetlerini giymek isterse biz birşey demeyiz, çünkü onları kendi toplumumuz için tehdit olarak görmüyoruz. Ama Türkiye'de bunu din devletinin sembolü olarak kullanırsanız bu farklı bir durum. Mesela neden Nazi kıyafetleri Almanya'da yasaklanmıştır? Almanya demokratik bir ülke değil mi? Neden bu tip üniformaları yasaklıyorlar? Çünkü bunun Nazi geleneğini canlandıracak bir tehdit unsuru olduğunu düşünüyorlar. Farkı görebilirsiniz.

Yani siz başörtüyü Nazilik ile eşitiliyorsunuz?

O.ÖYMEN: Tabiiki evet. Sadece başörtüsü değil herhangi bir politik veya dinsel düşüncenin sembolü olarak kullanılan herhangi bir kıyafet topluma tahakküm etmek isteyen dini veya ulusal sembollerle özdeştir. Mesela Hitler gençliği siyah gömlek giyerdi ve kendilerini siyah gömlekliler olarak adlandırırlardı. Yani bu Nazi ideolojisinin sembolüydü. İtalya'da Mussolini zamanında kahverengi gömlek giymek Mussolini'yi desteklemek anlamına geliyordu. Yani sadece otoriter sistemlerde bu tür şeylere rastlarsınız, demokrasilerde değil. Batı toplumlarında bir kişinin politik görüşünü veya inancını sadece kıyafetlerine bakarak anlayamazsınız. Türkiye'de de bunu yapmaya çalışıyorlar. Sadece başörtüsü bağlayarak değil, başörtüsünün takılma şekline göre de bir kişinin tarafı ve ideolojisi belli oluyor. Bu Anadolu kadınının taktığı geleneksel başörtsü değil. Bu 20-30 sene öncesinde Türkiye'de görülmeyen yeni bir durum. O zamanlar bu şekilde başını örten tek kadına bile rastlayamazdınız. Yani bu şu andaki iktidar partinin ya da doğruyu söylemek gerekirse belli bir politik-dini ideolojinin sembolüdür. Ve bu tür baş örtme şekli Lübnan'dan ithal edilmiştir. İlk olarak Lübnan'da takıldı daha sonra da Türkiye'ye sembol olarak ithal edildi. Ve de Başbakan'ın kendisi söyledi, 'bu sembol olsa bile ne olur? ' diye. Yani Başbakan'da bunun politik sembol olarak kullanıldığını kabul etti.

Fakat kahverengi veya siyah gömlekleri bir politik partiye bağlı olan milyonlarca insanın örttüğü başörtüsüyle özdeşleştirme biraz ....

O.ÖYMEN: Tabi bunun biraz abartı olduğunu düşünebilirsiniz. belki de öyle. fakat başlangıçta Hitler de politik parti olarak seçildi. Hitler oyların yüzde 44 ünü aldı. Nazi olarak tanımlanmayacak çok sayıda Almanın'da desteğini aldı. Fakat zamanla ülkeyi otoriter ve totaliter bir sisteme dönüştürdü. Milyonlarca insanın acı çekmesine yol açan bir karmaşa yarattı. Şu anda bizim iktidar partisiyle Hitler'i tabiki karşılaştıramam. Fakat mesele şu ki bir partinin bugün seçilerek gelmiş olması onun her zaman demokrasinin kurallarına uyacağı anlamına gelmez. Aradaki fark bu. Yani Hitler de bunu politik ideolojisi ve ulusal ideoloji için yaptı. Şu an da bizim ülkemizde onlar (iktidar partisi) politik desteklerini İslami bir toplum için kullanıyor. Yani geçtiğimiz 5 yıl boyunca iktidarın bir önde gelen bir üyesinin dini bir konuyu gündeme getirmediği tek bir hafta bulamazsınız.

RÖPORTAJIN YAZILI DÖKÜMÜ İÇİN TIKLAYIN

 

 

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara