Dolar

34,8685

Euro

36,6374

Altın

3.048,57

Bist

10.058,47

'Suç işleyesim geldi' dedirten cezalar

Birçok hapis cezası yerini dünya standartlarında cezalara bıraktı. İşte AB'ye uyumla hayatımıza giren ilginç cezalar.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-04-21 10:37:00

'Suç işleyesim geldi' dedirten cezalar

Kısa süreli hapis cezaları yerini dünya standartlarında cezalara bıraktı. Yeni TCK'ya göre öğrencisinin parmağını kıran öğretmene internet kafe yasağı gelirken, geçimsiz komşular tam bir yıl boyunca 'Komşu Hakları' kitabı okuma cezasına çarptırıldı.

Gazeteport'un haberine göre, Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde TCK'da yapılan değişiklikler Türkiye'yi daha önce hiç duymadığı cezalarla tanıştırdı. Yapılan değişikliklerle kısa süreli hapis ve para cezaları, yerini çöp toplamaktan adliye temizlemeye, internet kafe yasağından kitap okumaya kadar değişik cezalara bıraktı. Verilen cezalar mahkemenin takdirine göre değişse de cezanın niteliği değişmiyor. Kamu yaranın gözetildiği cezalar, suçlunun kişiliğine, sosyo-ekonomik durumuna ve duyduğu pişmanlığa göre değişiklik gösteriyor. İşte birbirinden ilginç cezalar...

OKULUN CAMINI KIRAN ÖĞRENCİLERE KİTAP OKUMA CEZASI

Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinde, okudukları okulun camını kıran 3 öğrenciye ilçe halk kütüphanesinde kitap okuma cezası verildi. Okullarının camını kırdığı belirlenen A.T. (14), S.Y (14) ve Ö.K. (15) gözaltına alındı. Afşin Asliye Çocuk Ceza Mahkemesi, 3 öğrenciye 4'er ay hapis cezası verdi; daha sonra ceza çocukların yaşının küçük olması nedeniyle 2 aya düşürüldü. Mahkeme, sanıkların fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarını göz önüne alarak 2'şer aylık hapis cezasını, Afşin İlçe Halk Kütüphanesi'nde 45'er gün kitap okuma cezasına çevirdi.

YARAMAZ ÖĞRENCİLERE TEMİZLİK CEZASI

Şanlıurfa'daki Viranşehir Lisesi ikinci sınıf öğrencileri M.B. ve Y.D, okul disiplin kurulunda ''sınıfın huzurunu bozdukları gerekçesiyle'' 5 gün okuldan uzaklaştırılma cezası aldı.

Ancak kurul, öğrencilerin cezalarını okulda çekmesi gerektiğine karar vererek, 2 öğrencinin, 5 gün boyunca okulun idare ve öğretmenler odası bölümlerini temizlemesini uygun buldu. Lise Müdür Yardımcısı Ahmet Özyer, gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Öğrencilerimizi okuldan uzaklaştırsak okul dışında ne yapacakları ve nereye gidecekleri belli değil. Bu nedenle bu cezayı vererek, onları hem okulda tutmayı hem de cezalarını çekmelerini sağlıyoruz'' dedi. Öğrenciler ise okuldan uzaklaştırılmak yerine böyle bir ceza verilmesinin kendileri için daha uygun olduğunu belirttiler.

KAÇAK KÖMÜR OCAĞI İŞLETENE KAMU HİZMETİ CEZASI

Alipaşa Demir (30), Rat Mahallesi'nde kaçak kömür ocağı açarak satış yapmaktan yargılandığı davada 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, ilgili kanun ile kişinin de tercihi doğrultusunda Demir'in hapis cezasını kamu hizmetinde çalışmaya dönüştürdü. Demir, verilen ceza doğrultusunda haftanın 5 günü 4'er saat, bir ilköğretim okulunun kaloriferciliğini ve temizlik işlerini yapmaya başladı.

Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünce hakkında verilen tedbire uyup uymadığı takip edilen Demir, 1 ay 7 gün kamu hizmetinde çalışarak cezasını tamamlayacak. Alipaşa Demir, kaçak kömür ocağı nedeniyle mahkemenin hapis, para ve kamu cezası arasında tercih yapma seçeneği sunduğunu; kamuda çalışmayı kabul ederek ilköğretim okulunda görevlendirildiğini söyledi.

Okulda kalorifer kazanına belirli aralıklarla kömür attığını; ayrıca, tuvalet ve sınıfların temizlenmesine yardımcı olduğunu ifade eden Demir, şöyle konuştu: ''İşsizdim ve ailemin geçimini sağlayamıyordum. Bu nedenle kaçak kömür ocağı işletmeye başladım. Yakalanınca çıkarıldığım mahkemenin verdiği karar doğrultusunda okulda sabah saatlerinden öğlene kadar cezamı çekiyorum. Hapse girmeyi beklerken, kamu cezası uygulaması olduğunu öğrenince çok şaşırdım. Elimden geldiğince öz veriyle çalışıyorum. Okul yönetimi ve personel de bana çok yardımcı oluyor. Eskiden ocakta kömür kazıyordum, şimdi kalorifer kazanının içine atıyorum. Aynı suçu bir daha işlemem, pişmanım.''

KARISINI DÖVDÜ, HADEME OLDU

Yalova'da karısını döven adama 75 gün bir okulda hademe olarak çalışma cezası verildi. Yalova'da eşini döven şahıs bunun cezasını ilginç bir ceza ile çekmeye başladı. 24 yıllık eşi Semiha Çetinkaya (43) ile bir sebepten tartışmaya başlayan Ali Çetinkaya (50), eşini dövmeye başladı. Komşular tarafından güçlükle yatıştırılan kavga neticesinde mahkemeye başvuran eşlerden Semiha Çetinkaya, kocasından şikayetçi oldu. Bunun üzerine hakim karşısına geçen Ali Çetinkaya 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından suçlu bulundu. Ancak hakim şahsın hapis cezasını kamu hizmetine çevirerek Yalova'da eğitim veren Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda 75 gün hademe olarak çalışmasına karar verdi. Bunun üzerine her gün okula gidip imza atan şahıs, okulun koridor ve bahçesini temizlemeye başladı. 'Eşim bana vurdu, ben de ona vurdum' diyen Ali Çetinkaya, bundan bir süre önce de yine eşini dövmek suçundan 600 YTL para cezasına çarptırılmıştı.

İŞYERİNİ YAKTI, TEMİZLİK CEZASI ALDI

Zonguldak'ta, kavga ettiği kişinin iş yerini yaktığı gerekçesiyle yargılanan kişinin aldığı 5 ay hapis cezası, ilköğretim okulunda onarım ve temizlik işine çevrildi. Hakan Velioğlu (31), kavga ettiği kişinin iş yerini yakarak zarar vermesi nedeniyle yargılandığı davada 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Zonguldak 1. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi, ilgili kanun ile kişinin de tercihi doğrultusunda hapis cezasını kamu hizmetinde çalışmaya dönüştürdü.

Velioğlu, verilen ceza doğrultusunda haftanın 5 günü 4'er saat bir ilköğretim okulunun boya, onarım ve temizlik işlerini yapmaya başladı. Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünce hakkında verilen tedbire uyup uymadığı takip edilen Velioğlu, 2 ay 15 gün kamu hizmetinde çalışarak cezasını tamamlayacak. Hakan Velioğlu, mahkemenin iş yerine zarar vermekten kendisine hapis, 3 bin YTL para ve kamu cezası arasında tercih yapma seçeneği sunduğunu, kamuda çalışmayı kabul ederek ilköğretim okulunda görevlendirildiğini söyledi.

Kamu cezası kapsamında okulun boya ve onarım işlerinin yanı sıra günlük temizliğini yaptığını anlatan Velioğlu, şöyle konuştu: ''Bir olaydan dolayı kavga ettim. Ertesi gün kavgaya karıştığım kişinin iş yerine zarar verdim. Bunun üzerine çıkarıldığım mahkemenin kararı doğrultusunda görevlendirildiğim okulda öğle saatlerinden akşama kadar cezamı çekiyorum. Geceleri de ağabeyimin lokantasında garsonluk yapıyorum. Bir anlık hata nedeniyle işlenen küçük suçlarda insanların hapis yerine topluma kazandırılması uygulaması çok yararlı. Okuldaki işlerimi severek yapıyorum. Okul yönetimi, öğretmenler ve personel de bana yardımcı oluyor. Eğer kamu cezası uygulaması olmasaydı cezaevine girecektim. Yaşadığım olaylardan önemli dersler edindim. Bir daha aynı hatalara asla düşmem.''

''KOMŞU HAKLARI'' KİTABI OKUMA CEZASI

Rize'nin Fındıklı ilçesinde kavga ettikleri komşularını darp ettikleri iddiasıyla yargılanan ve 6 ay hapse mahkum olan 3 kişinin cezası, ''denetimli serbestlik'' uygulaması kapsamında 1 yıl boyunca ayda 3 saat ''komşu hakları ve sorunlarının hukuk içinde halli'' ile ilgili kitap okuma cezasına çevirdi.

Fındıklı'da yaklaşık 2 yıl önce komşuları olan bir kişi ile kavga eden ve bu kişiye darp eden Muhammet Y. (52), Zafer Y. (48) ve Yakup Y. (51) hakkında Fındıklı Sulh Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Dava sonucunda bu kişileri ''kasten basit yaralama'' suçundan 6 ay 20 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, daha sonra cezayı ''denetimli serbestlik'' uygulaması kapsamında 1 yıl boyunca ayda 3 saat ''komşu hakları ve sorunlarının hukuk içinde halli'' ile ilgili kitap okuma cezasına çevirdi.

Bu kişiler, Muhammet Y, Zafer Y. ve Yakup Y, alınan karar gereği ayda bir gün Fındıklı Halk Kütüphanesine giderek belirlenen konularda kitap okuyarak cezalarını çekiyor. Bu kişilerin karara uyup uymadıkları ise Rize Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünce kontrol ediliyor.

Muhammet Y, AA muhabirine, verilen cezadan memnun olduklarını belirterek, ''Kitap okumayı ceza olarak görmüyoruz. Belirlenen gün hep birlikte kütüphaneye giderek kitap okuyoruz. Hatta bunun dışında da zaman zaman kütüphaneye giderek başka kitaplar okuyoruz'' dedi.

PARMAK KIRAN ÖĞRETMENE İNTERNET KAFE CEZASI 

Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, ''yaralama'' suçundan tutuksuz yargılanan sanık Mimar Sinan İlköğretim Okulu resim öğretmeni Nezih Mahmutoğulları (39) ile parmağını kırdığı O.E (12) adlı öğrenci ve O.E'nin babası Mustafa E. hazır bulundu. Yaklaşık bir yıldır yargılanan Mahmutoğulları, duruşmada iddiaları reddederek, öğrencisine vurmadığını ve parmağını kırmadığını söyledi. O.E. ise olay günü olan 6 Nisan 2007'de çantasını sınıfa bırakıp giderken, Mahmutoğulları ile karşılaştığını ifade ederek, ''Bana vurmak için elini havaya kaldırmıştı. Korumak için ellerimi başıma koydum. Nezih hoca vurunca, sağ yüzük parmağım kırıldı. Sınıfa çantamı bırakmak için nöbetçi öğretmenden izin almıştım'' dedi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğünde görevli baba Mustafa E. ise Mahmutoğulları hakkında daha önce de öğrenci dövdüğü iddiasıyla soruşturma başlatıldığını, ancak, örtbas edildiğini öne sürerek, ''Oğlum çalışkan ve disiplinli bir öğrencidir. Olayın ardından Mahmutoğulları ve okul müdürü şikayetten vazgeçmemi istedi, ancak, ben reddettim. Oğlumu okuldan aldım. Okullarda bu tür dayak olayları yaşanıyor. Veliler 'çocuğumun geleceği kararır' diyerek şikayetçi olmuyor. Ben dayak olaylarına son verilmesi için şikayetimi geri almadım'' dedi.

Mahkeme hakimi, önce öğretmeni 1 yıl 2 ay hapis cezasına mahkum etti. Ardından, duruşmadaki iyi hali nedeniyle cezasını 11 ay 20 güne indirerek, bu cezanın da 5 yıl Denetimli Serbestlik Uygulaması kapsamına çevrilmesine ve ilk bir yıl boyunca internet kafelere gitmesinin yasaklanmasına karar verdi. Mahmutoğulları'nın, 5 yıl içinde benzer suç işler ya da bir yıl içinde internet kafeye giderse verilen cezayı çekmek üzere cezaevine gireceği öğrenildi.

DAYAKÇI KOCAYA HALI SAHA TAMİR CEZASI 

Rize'nin İkizdere ilçesinde yaşayan Resul Baş (42), yaklaşık 2 yıl önce aralarında çıkan tartışma sonucu eşini darp etti. Eşinin şikayetçi olması üzerine İkizdere Sulh Hukuk Mahkemesi'nde hakkında ''darp'' suçundan dava açılan Baş, önce 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Suçun eşe karşı işlenmiş olmasından dolayı cezayı önce 6 aya çıkaran mahkeme, daha sonra iyi halden Baş'a 5 ay hapis cezası verdi.

Mahkeme, Denetimli Serbestlik Uygulaması kapsamında, Baş'ın hapis cezasını, 7 ay 15 gün (900 saat) kamuya yararlı bir işte çalışma cezasına çevirdi. Baş, alınan karar gereği İkizdere Belediyesinin çeşitli kurumlarında, hafta içi 08.00 ile 17.00 saatleri arasında çeşitli işlerde çalışarak cezasını tamamlayacak. Baş'ın, 25 Ocak 2008 tarihinde verilen karara uyup uymadığı, Rize Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından kontrol ediliyor.

''KAMU İÇİN ZEVKLE ÇALIŞIYORUM''

Resul Baş, aralarında çıkan bir tartışma sonucu eşini darp ettiğini belirterek, ''Eşimle huzur içinde yaşıyorduk. Aramızda aniden gelişen bir tartışma sonucu olay oldu. Sonra yargılandım ve önce hapis cezasına, ardından da kabul etmem üzerine kamu işlerinde çalışma cezasına çarptırıldım. Eşimi dövdüğüm için pişmanım'' dedi.

Cezasını hapis yerine çalışarak çekmekten dolayı memnun olduğunu dile getiren Baş, ''şu an belediye yetkililerinin gözetiminde halı sahanın tamiratında çalışıyorum. Sabah geliyorum, ne görev verirlerse yapıyorum. Bazen halı sahada, bazen kültür sitesinde çalışıyorum. Görevimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Kamu için zevkle çalışıyorum. Devletin ne işi olursa olsun çalışırım'' diye konuştu. İkizdere Belediyesi Kültür Sitesi Sorumlusu Orhan Baş ise Resul Baş'ı ihtiyaç olan birimlerde çalıştırdıklarını, kendisinden memnun olduklarını söyledi.

SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara