Haber Merkezi / TİMETURK
İran?da reformcu kanat ile muhafazakâr kanat arasındaki tartışmalar artıyor. Azeri nüfusunun yoğun bulunduğu Tebriz kentindeki meclis açılışı, Reformcu din adamlarının İran İslam Cumhuriyeti dini lideri (Rehberi) Ayetullah Ali Hamaney?in sert şekilde eleştirilmesine tanık oldu. Reformcu din adamları, Hamaney?in icraatlarını halka açıklaması gerektiğinden bahsetti.
13 Nisan?da yerel meclisin açılışı sırasında konuşan Ali Ekber E?lami, İran Anayasası?nın 111. maddesinin, görevini yerine getirememesi durumunda Rehber?in azledilebileceğini öngördüğünü belirtti.
Ali Ekber E?lami
E?lami, Rehber?in kanun önünde başkalarıyla eşit olmasının yaptıklarını halka izah etmesi için halk karşısında sorumlu olduğu anlamına geldiğini açıkladı.
Ali Ekber E?lami, ayrıca yakın dönemde Anayasa?yı Koruma Kurumu?nun başına geçen Ayetullah Cenneti?yi de eleştirerek, bu kişinin oğlunun Halkın Mücahitleri Örgütü?ne ait olduğunu ve 1981 yılında Devrim Muhafızlarıyla girdiği bir çatışmada öldürüldüğüne dikkat çekti. E?lami, ayrıca Cenneti?nin gelinin Halkın Mücahitleri örgütünde üst düzey görevli olduğunu ve geçtiğimiz yıllarda yurtdışına çıktığını da kaydederek, çevresi ve akrabaları İslami hükümete karşı insanlarla dolu olan birisinin devrimin evlatlarını din düşmanı olmakla suçlayamayacağını ve yargılayamayacağını bildirdi.
İMAM HÜSEYİN DE OLSA ELEŞTİRİLİR
Bu, E?lami?nin yaptığı ilk eleştiriler değil. Geçtiğimiz Kasım ayında da E?lami, İmam Hüseyin?in hükümeti de olsa yönetimi eleştirmeyi sürdüreceğini söylemesi nedeniyle Başsavcılık tarafından ifadesi alınmak üzere gözaltına alınmıştı.
İran?da başka bir reformcu din adamı olan Hadi Kabil de ulusal güvenliği tehdit etmek, hükümeti kamuoyunda kötü göstermek için gerçekleri tahrif etmek ve üst düzey yetkililere hakaret etmek amacıyla yalanlar yaymakla suçlanmış; hem ömür boyu din adamı kisvesi giymesi yasaklanmış hem de 40 ay hapse mahkûm olmuştu.
HALKIN ONAYI OLMADAN SAVAŞA GİRİLMEMELİ
Hadi Kabil, içlerinde Ali Hamaney?in de bulunduğu muhafazakârları alenen eleştiren en yüksek din adamları kurumu olan İslami Müşareket Cephesi Merkez Komitesi?nin Genel Sekreterliğini yürütmekteydi. Kabil şu sözleri nedeniyle söz konusu cezaya çarptırılmıştı: ?Başta Rehber Ali Hamaney olmak üzere ülkeyi yönetenler herhangi bir dış ülkeyle savaş girmeden önce mutlaka her türlü yolu inceleyip araştırmak ve mümkün mertebe çatışmadan uzak durmak zorundadırlar. Halkın onayını almadan savaşa girmeye hakları yoktur.
Dinin devletten ayrılması gerektiğini savunan Reformcu akımın önde gelen isimlerinden olan kardeşi Ahmet ise, Alman DW kanalıyla yaptığı bir mülakatta Ali Hamaney?i liyakata sahip olmayan kişileri iş başına getirmekle suçlamıştı. Ahmet Kabil şunları söylemişti: Anayasanın Hamaney?e istediği kişiyi atama yetkisini vermiştir ancak bu yetki, halkın yararına kullanıldığı zaman bir anlam ifade eder. Rehber daima halkın iradesine boyun eğmelidir. Halk Temsilcileri Meclisi?nin de bunu denetlemesi ve işlediği en küçük bir hatada onu azletmesi gerekir. Ancak allem edip kalem edip Temsilciler Meclisi?ni rehber tarafından seçtirmeyi başardılar. ?
TARTIŞMALAR DEMOKRASİNİN GEREĞİ
İranlı bir yetkili meclisteki tartışmalarla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: ?İran İslam Cumhuriyeti, dışa kapalı bir rejim olmakla birlikte herkesin bildiği gibi diktatörlükle yönetilen bir ülke değil. Ülkede oturmaya ve kökleşmeye çalışan ve tek parti ya da kişi diktatörlüğünü önlemeyi amaçlayan bir takım devrim kurumları var. Bu kurumlar, ülkede farklı güçler arasındaki muvazenenin dengeli bir şekilde yürümesini sağlıyor. Her şeyden önce ülkede halk tarafından seçilmiş bağımsız bir parlamento mevcut. Tebriz kentindeki meclisin açılışında olanlar ise İran?da son dönemdeki gelişmelerle ilgili ipucu veriyor??