Taliban?ın gölgesi NATO üzerine düşüyor
M K Bhadrakumar*
Rus Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı George W Bush?un Kara Deniz resort of Sochi?de hafta sonu buluşması ve 2?4 Nisan tarihlerinde Bükreş, Romanya?daki Kuzey Atlantik Antlaşma Örgütünün (NATO) toplantı zirvesinin neticesi Washington?un lehine gitti. En azından Moskova?daki medya yorumcuları Rusya NATO zirvesini ?kaybetti? şeklinde değerlendiriyorlar.
Kesinlikle bir endişe unsuru içeri süzüldü. Bükreş zirvesi ve Sochi buluşması dönüm noktası olayları. ABD-Rusya ilişkileri dört yol ağzına geldi. Yeni uzun dönemli bir ihtilaf çıkabilir ya da yol ortaklık ilişkilerine açılabilir. ABD delegasyonu Moskova?ya hiçbir şeyden ödün vermiyor. George W Bush yönetimi sert bir bilgilendirme verdi. Bush Bükreş?e giderken ?bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme dönemi yok? dedi. Bir tarafta Bush yönetimi NATO?yu Amerikan liderliği altında Avrupa?daki siyasi-askeri güce hakim hale dönüştürerek bir miras oluşturmak istiyor. Diğer taraftan, bunu müttefikleri ya da Rusya tarafından ihlal edilmeden başarmak istiyor.
Böyle bir dengenin başarılabilmesi için iki yol vardı: birincisi geniş çaplı bir saldırı ve ikincisi Rusya ile stratejik bir uzlaşma. Washington birincisini tercih etti. Ama bu sert bir çağrıydı. Süreç içerisinde Ukrayna ve Gürcistan için NATO üyeliğinde bir hareket planının güven altına almada başarısız oldu. Ancak meselenin tekrar Aralık ayında ele alınacağına dair NATO müttefiklerinden söz aldı.
Moskova bu neticeyi bekliyordu. Dış İşleri Bakanı Sergei Lavrov şöyle söyledi; 'Bu cevapsız kalmayacaktır. Ancak buna daha pragmatik bir yolla cevap vereceğiz, yoksa canı yanan okul çocuklarının ağlayarak sınıfın bir köşesine geçmeleri gibi değil.' Meselenin çoktan bittiğinin ipuçlarını Verdi. ?Çeşitli senaryolar için hazırlıklıyız,? diye sözlerine ekledi.
Gene Amerikan diplomasisinin NATO?yu Polonya ve Çek Cumhuriyeti?nde planlanan ABD füze savunma kalkanına bağlı olan ?sonradan dışarıdan dahil olma sistemini? kabul ettirmede somut bir şekilde başarı elde etmiş görünüyor. Zirve ABD sistemiyle başka şekilde kapsanmayan tüm müttefik bölge ve nüfuslara kapsamı genişletmek için kapsamlı bir füze savunma mimarisi seçenekleri geliştirmek için NATO?ya görev vermeye karar verdi. Sonuçlar müttefiklerin gözden geçirmesi için 2009 zirvesine gelecek. NATO liderleri ?ABD sisteminin sağlam bir katkı sağlayabileceğinin? farkındalar.
Görünüşe göre Avrupa?nın anti-balistik füze sistemi bir Amerikan projesinden NATO projesine dönüşmüş görünüyor. Bu sırasıyla Rusya?nın karşı koyma becerisine yavaşça zarar verecek, çünkü artık NATO formatında Batı toplumuyla anlaşma yapmak zorunda kalabilir. Aslında Moskova zor bir seçimle karşı karşıya ? ya başkanlığının kalan aylarında Bush ile anlaşacak ya da (ABD başkanlık seçimi yarışında önde giden) Senatör John McCain?in saldırısıyla yüz yüze kalmaya hazırlanacak. Demokratlar da daha iyi değil. Hillary Clinton?a tavsiye veren Richard Holbrooke ya da Barack Obama takımını arkadan rehberlik yaptığı görünen Zbigniew Brzezinski ?intikamcı Rusya?ya? karşı McCain?in bakış açısını paylaşıyorlar.
İsimsiz bir Kremlin kaynağı Putin ile Bush?un Sochi?de füze savunma sistemi üzerinde farklılıkların üstesinden gelemediklerini itiraf etti. Putin kendisi de Pazar günü Sochi?deki Bush ile birlikte verdiği basın toplantısında bunu kabul etti: 'En zor meselelerden biri olarak Avrupa?da bir Amerikan füze savunma sisteminin olması gerçeğini saklamayacağım... Doğru anlaşılmak istiyorum: Amerika?nın planlarına karşı kökten tavrımızda bir değişiklik olmamıştır.' Dikkat çekicidir ki Bush?un cevabında yeniden düşünme sözü veya konaklama taahhütleri yoktu.
Öyleyse bu yeni bir soğuk savaş mı? Putin ?hayır? diyor. Füze savunma sistemi üzerine bir anlaşmanın hala mümkün olabileceği ihtiyatlı iyimserliğini ifade ediyor. Problemi çözme arayışıyla şunda ısrar ediyor; 'Bazı olumlu gelişmeler vardı. Endişelerimiz Amerika tarafında duyuldu.' Bush?un ?ciddi ve samimi? olduğuna inanıyor ve ?biz bu tavrını tam olarak destekliyoruz? diyor.
Yakalamamız gereken şey nerede? Bir şey mi kaçırıyoruz? Cevabı Afganistan?ın uzak karışık dağlarında gelecek aylarda görülebilir. Bükreş?in şehir merkezinde Romanya parlamento binasında görkemli zirve yerinin civarındaki evsiz insanları ve başıboş köpekleri temizlerken güvenlik görevlilerinin gözden kaçırmasıyla düşünceli gözlerle, dağınık sakalıyla tüm süreçleri gölgede oyalanarak izleyen bir ziyaretçi vardı - Taliban.
NATO genişlemesi ve ABD füze savunması etrafındaki dramatik etki bir kere iyice eskidiğinde ve gerçeklik kontrolü kaçınılmaz şekilde takip ettiğinde, var oluşla ilgili soru yüzlerde yansıyacak ? müttefikin Afganistan?da sendeleyen operasyonları.
Rusya müttefikin tuttuğu bir halat uzattı, Washington bunun olduğunu tam olarak görmemiş gibi davrandı. Cuma günü Bükreş?te varılan anlaşmanın önemi iyice anlaşılıyor. NATO?nun gıda, askeriye dışı kargo ve ?öldürücü olmayan askeri donanımın bazı türleri? Rusya?dan Afganistan?a geçirilebilir endişesi var.
NATO malzemeleri Rusya, Kazakistan ve Özbekistan?dan binlerce kilometre nakledilecek. Bükreş?teki törende Lavrov ile NATO genel sekreteri Jaap de Hoop Scheffer arasında nakille ilgili mektuplar değiş tokuş yapılmasına rağmen, Rusya bunu Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) ile ilgili bir mesele olarak görmekte. 28 Mart?ta Moskova?da CSTO dış işleri bakanlarının gayri resmi toplantısında konu şekillendi ?çünkü basit objektif nedenlerden dolayı Afganistan?a geçiş aynı zamanda CSTO üyesi olan pek çok ülke ile de uygun anlaşmaları icap ettirecek' diye konuştu Lavrov. CSTO içindeki ülkeler Ermenistan, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Özbekistan ve Tacikistan.
Bu nedenle son analizde Rusya CSTO ortakları ile ortak görüşmeyle hareket etti. Bunun imaları vardır, CSTO?nun NATO?nun gözünde nerede durduğunun önemi yok. Moskova sırf faydacılığın kararını yönlendirdiği gerçeği hakkında açıkça konuştu. Lavrov şöyle söyledi; 'Eğer gücenmiş gibi yapıp bu nakli engellersek, zaten iyi olmayan teröre karşı savaş etkinliği dramatik olarak kötüleşecektir; tek sonuç engelleyici faktörün yokluğunda tüm bu eroin kaçakçıları ve teröristler Orta Asya ve Rusya?da hareketlerini planlamada kendilerini daha özgür hissedecekler... Rusya?nın faydacılığı ve menfaatleri bizi Afganistan?daki teröristlerle uğraşmaya çalışanların faaliyetlerini desteklememize yol açıyor.'
Ancak Moskova?nın ?faydacılığından? daha fazlası da var. Kabil?deki Rus elçisi Zamir Kabulov, Vremya Novostei?ye şöyle söyledi, 'NATO Afganistan?da daha uzun sure kaldıkça onlar için daha kötü olacak. Ama bunu Rusya?nın NATO?nun Afganistan?dan en kısa sürede çıkmasını istediği anlamına getirmek her ne pahasına olursa olsun yanlış olacaktır. Yarattıkları problemleri ?uluslar arası terör, eroin kaçakçılığında kontrolsüz artış - çözene kadar ve orada güçlü bir devlet oluşturup ekonomisini yeniden inşa edene kadar onların Afganistan?dan çıkmalarına izin vermeyiz. '
Yani, Rusya NATO?ya tüm lojistik desteği sağlayacak ki müttefik kendini Afganistan?da kan sömürmeye odaklayabilsin. Dikkat çekici bir denklem gelecek yıllar için Rusya?nın NATO ile ilişkilerinin simyasını tespit edebilmeyi geliştiriyor. Washington bunu kabul etsin veya etmesin nakil anlaşması Rusya?ya NATO?nun Afganistan?daki operasyonlarında bir rol veriyor. Bu rolün kritikliği NATO?nun giderek daha da savunulamayacak Pakistan bölgesinde nakle ağır bağımlılığı şu andan %70 daha artacaktır.
Rusya ve NATO istihbaratı, Taliban?ın Afganistan-Pakistan sınırında stratejik kontrol noktası olan ve aynı zamanda müttefik güçler için konvoy tedarik etmenin ana kapısı olan Torkham?ı hedef göstermeye başladığını fark etmemiş olamaz. 20 Mart?ta NATO güçlerine giden 40 petrol tankerli bir konvoy Torkham?daki bir park sahasında bir dizi patlamalarda yok edildi. Şüphesiz Taliban NATO?nun tedarik ve lojistik sistemlerini zayıf noktası olarak tanımladı. Bu arada Pakistan?da demokratik olarak seçilen hükümetin ?terör savaşında? müttefik olarak devam etmesinin istenmesi görüşülmek üzere kalmış durumda.
Tüm bunlar Bush yönetiminin NATO Bükreş zirvesi üzerindeki zaferinin kısa süreli olacağını gösteriyor. NATO?nun kendini Afganistan?daki büyük çamurdan nasıl çıkarabileceği ise ucu açık bir soru olarak karşımızda. Şu anda NATO askerlerine saldırı ay başına 500 oranında seyretmekte. Bükreş zirvesindeki tüm ağır kuvvetlerle Washington NATO müttefiklerinden önemli sayıda yedek asker almakta başarısız oldu.
Beyaz Saray?a göre Fransa, İngiltere, Polonya, İspanya, Romanya ve diğerlerinin vaadi 2000 ila 2500 asker yapıyor ancak Afganistan?daki kumandanlar yaklaşık 10.000 askere denk iki veya üç tugay kadar çok askeri acil durumda kullanabileceklerini söylüyor. ABD açığı kapatmak zorunda.
ABD sözcüsü cesur bir yüz takınarak ?Irak?taki duruma bakmaksızın? Washington?un Afganistan?a uzun vadede vaadi olduğunu iddia ediyor. Ancak bunun da diğer bir yönü var ? mali kanal. Şu anda operasyonlar Amerikalı bir vergi mükellefine her gün 100 milyon Amerikan dolarına bu da yıllık olarak 36 milyar Amerikan dolarına mal oluyor. ABD 2001?den beri Afganistan?daki savaşta 127 milyar dolar harcadıktan sonra artık tünelin sonuyla alakası yok.
Hepsinin ötesinde siyasi satranç tahtası dramatik bir şekilde kayıyor. Özbekistan Başkanı İslam Karimov tarafından ?altı artı iki? iletişim grubunu yeniden canlandırmak için Bükreş?te yapılan teklif bunun altını çizdi. İronik olarak, ?altı artı iki? 1997?2001 döneminde Taliban ile Kuzey Müttefik grupları arasında uzlaşmaya katkıda bulunmak için Birleşik Devletler nezareti altında oluşturuldu. Grup Çin, Tacikistan, Özbekistan, Türkmenistan, İran, Pakistan ile ABD ve Rusya?yı içeriyordu.
Karimov Afganistan?daki barışa götüren olası bir yol haritası üzerinde çalışması gereken NATO?yu da içeren genişletilmiş bir ?altı artı iki? formülü önerdi. İlginçtir ki Bükreş?te NATO liderlerine gönderme yapsa da eski Kuzey Müttefiki sözcülerinden biri Taliban ile gizli görüşmelerin zaten başladığını Kabil?de açıkladı. 'Her ikimiz de Müslümanız, her ikimiz de Afganız ve her ikimiz de (Kabil) hükümetinin performansından memnun değiliz,' diye iddia etti. NATO?nun dışarıda kalan taraf olduğunu ima etti.
Karimov'un teklifi pek çok NATO üyesi ülke için çekici olacaktır, bu da ABD?nin savaşta sözde ?kapsamlı stratejisi? hakkında şüphe bırakıyor ve bir çıkış stratejisi keşfetmeye yöneltiyor. (Der Spiegel Bükreş?te kapalı kapılar ardındaki tartışmalarda bir Alman gazetesinin ?çıkış stratejisi? taslağı çıkardığını haber yaptı.) Her halükarda Washington Özbek teklifinin üstü kapalı olarak Afganistan?daki NATO savaşında Orta Asya ülkelerinin (ve Rusya ile Çin?in) desteğini aradığından rahatsız olacak.
Emin olmak için Moskova zekice tahammül ediyor. Rusya Dış İşleri Bakanı Vekili Alexander Grushko geçen hafta Moskova?daki Interfax haber ajansına Rusya?nın NATO ile Afganistan üzerine işbirliğini arttırmak istediğini ancak bunun ?her iki tarafın yasal güvenlik menfaatleri dikkate alınmazsa? gerçekleşmeyeceğini söyledi. ?Bir şeyi kazanmak için başka bir şeyden fedakârlık etmek yok ve olamaz' diye ekledi.
Rusya?nın geçiş anlaşması sadece NATO?nun gıda ve askeri olmayan malzemelerini içermek için görünebilir. Ancak o zaman George Bernard Shaw?ın Arms and the Man oyunundaki askerin dediği gibi çikolatalar cephaneden daha önemlidir. Grushko NATO?nun Avrupa üyelerinin ? hatta Washington?un bile ? Rusya?nın iyi niyetini sonunda takdir edeceğini ummakta haklı çıkıyor. Bu gerçekleşene kadar Moskova Bükreş?teki zirvede kimin kazandığı ve kimin kaybettiği ile ilgili bir sonuca varamayacaktır.
M K Bhadrakumar 29 yıldan fazla süredir Hindistan Dış İşleri Servisinde profesyonel diplomat olarak görev yapmakta, Hindistan?ın (1995?1998)Özbekistan ve (1998?2001) Türkiye büyükelçiliğini içeren görevlerde bulunmuştur.
Bu makale Hale Akman tarafından TİMETURK için tercüme edilmiştir.