AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, AB sürecinin Türkiye'de istikrar çapası olmasının AK Parti'ye açılan kapatma davasında 'bir kez daha test edileceğini' söyledi.
Rehn, Hristiyan Demokratlar seminerinde yaptığı konuşmada, Ekim 2005'te başlayan müzakere sürecinde Türkiye'nin AB'ye katılımının uzun bir yolculuk olacağının en baştan öngörüldüğünü anlatarak 'Bu sürecin en değerli tarafı, Türkiye'nin açık ve kendine güvenen bir topluma dönüşümüdür' dedi.
'CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ SÜRECİ ÖNEMLİ BİR TESTTİ'
Olli Rehn, 'Geçen yılki cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimlerde AB sürecinin Türkiye'de istikrar çapası olması ciddi şekilde test edildi. AK Parti'ye açılan kapatma davasında bir kez daha test edilecek' şeklinde konuştu.
Müzakerelerin hızını, yapacağı reformlarla Türkiye'nin belirleyeceğini anlatan Rehn, 'özellikle temel haklarla ve ifade özgürlüğüyle ilgili acil reformlar beklediklerini' ifade etti.
'AK PARTİ'NİN KAPATILMASI İLİŞKİLERE DARBE VURUR'
Öte yandan Avrupa Parlamentosu'ndaki bir komitenin oturumunda konuya değinen AB'nin Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana, AK Parti'nin kapatılmasının Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerine darbe vuracağını söyledi.
Solana Türkiye'de yüksek mahkemenin makul davranacağı umudunda olduğunu belirterek, 'Çünkü AK Parti'yi kapatma, Türkiye'nin Avrupa'da bizimle ilişkilerine bir darbe olur' dedi.
'PARTİ KAPATMAK NORMAL BİR ŞEY DEĞİL'
Solana, sözlerinin devamında, 'sonuçların çok kötü olacağını' söyledi ancak ayrıntıya girmedi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Solana, demokrasilerde parti kapatmanın 'normal bir şey olmadığını' ifade etti.
LAİKLİK ZORLA DAYATILAMAZ
Öte yandan Kanal D'de Mehmet Ali Birand'ın sorularını yanıtlayan Barroso, AKP'ye açılan davayla ilgili 'hipotezler üzerinden yorum yapmak istemediğini' söyledi ve 'Nasıl ki zorla bir din dayatmak mümkün değilse aynı şekilde sekülerlik ya da laiklik de zorla dayatılamaz. Askeri yoldan ya da mahkemeler yoluyla olsun' dedi.
AA/TimeTurk