Dolar

34,8959

Euro

36,6160

Altın

3.009,57

Bist

10.058,63

İBB Brüksel'e ofis açıyor

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul merkezli ofis açmak için yarın siyaset, iş dünyası ve gazetecilerden oluşan bir heyetle Brüksel'e gidiyor.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-04-07 13:40:00

İBB Brüksel'e ofis açıyor

Kadir Topbaş, Brüksel seyahati ile ilgili basın toplantısı düzenledi. İstanbul'un Avrupa Birliği'nde temsil edilmesi amaçlı Brüksel'e ofis açılacağını söyleyen Topbaş, siyaset, iş ve bürokrasi dünyasından birçok ismin katılacağı bir heyetle birlikte yarın Brüksel'e gideceklerini belirtti. Ofis hakkında detaylı açıklama yapan Topbaş, açılışın yarın yapılacağını ve Avrupa Parlamentosu'ndan da üst düzey isimlerin katılacağını anlattı. İstanbul-AB ofisi diye isimlendirilen merkez, İBB Kültür A.Ş tarafından desteklenecek.

Ofisin çok boyutlu iletişim merkezi ve kültür platformu olarak kurulacağını ifade eden Topbaş, 'Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılım sürecinin, Avrupa Birliği sürecinde Brüksel'de tam donanımlı bir merkez oluşturulması 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti seçilmesinin doğal bir sonucu olarak gelişmiştir. Bu ofis AB müzakere sürecinde olsun veya İstanbul'un tanıtımında olsun, bir takım fonlardan ifade etmek açısından genç nüfusumuzun AB'ye bakış açısı yönünden önemli fonksiyonlar getireceğini ifade etmek istiyorum. Bu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin evrensel noktada, uluslararası boyutta iletişim kurma adına çok önemsenmektedir. Atılan adım sıradan bir adım değil, çok önemli adım. Ofis, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Avrupa'nın merkezinde hayata geçirdiği çok boyutlu bir iletişim ve kültür platformudur. Faaliyeti, Türkiye ve Avrupa Birliği arasında süren katılım sürecinin desteklenmesinin ötesinde, Türkiye ve AB kamuoyunda İstanbul üzerinden Kültürel farkındalık ve yakınlaşma sağlamayı hedeflemektedir.' diye konuştu.

Brüksel'e ofis açılacak ofisin İstanbul'un AB kamuoyuna yönelik daha fazla tanıtılması için bir fırsata dönüştürmeyi istediklerini dile getiren Topbaş, İstanbul merkezli Brüksel ofisinin amaçlarını şöyle özetledi; ' AB'de İstanbul'u temsil etmeyi, şehrin iyi uygulama örneklerinin daha geniş çevrelerce algılanmasının sağlanmasını ve bu kapsamda Avrupalı paydaşlar ile ortak etkinlikler çerçevesinde buluşmayı amaçlamaktadır.'

Merkezin, gerçekleştirilecek etkinlikler kapsamında AB kurumları, yerel ve bölgesel temsilcilikler, medya, akademi, sivil toplum kuruluşları, düşünce kuruluşları, mesleki ve diğer çıkar grupları ile yakın ilişki ve irtibat içerisinde olacağını aktaran Topbaş, 'İstanbul nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturan genç kitleden hareketle merkez, gençliğin, yürütülecek olan projelere katılımına önem verecek ve bu sayede AB-Türkiye ilişkileri ve İstanbul hakkında Avrupalı genç bakış açısının gelişmesine katkıda bulunacaktır.' dedi.


-'MUHALLEBİCİ ÇIKMAZI SAÇMA VE YALAN HABER'-


İBB Başkanı Kadir Topbaş, hakkında medyada yer alan haberlerin saçma ve yalan içerikli olduğunu ifade etti. Topbaş, 'Bahsedilen çıkmaz sokakla ilgili şunu belirtmek isterim; bir önceki gece Fenerbahçe'nin büyük zaferiyle hepimiz coşkuluyduk. Bir gazetede Fenerbahçe'nin galibiyeti kadar eş değerde manşetle bu muhallebiciden bahsediliyor. Bunun manşete önem taşıyan bir haber gibi getirilmesini doğrusu çok enteresan ama neden olduğunu bir türlü tasarlamak istemediğim bir gelişme olarak görüyorum. Bahsedilen yer bize ait değil. '2004'te bina alındı' diyor. Yalan haber, kamuoyu yanıltılıyor. Kamuoyu bizi bilir, İstanbul'da oldukça eski ailelerden sayılırız. Bugüne kadar hiç hak etmediğimiz bir karış yer edinmemişiz. Hak etmediğimiz, alın terimiz olmayan hiçbir şeyimiz yok. Beyoğlu Belediye Başkanlığı'mda İstiklal Caddesi'ni bile makam aracımla çıkmamaya özen gösteriyordum. Bunu bir saygısızlık olarak görüyordum. Bizim orada bu çıkmaz sokakta, belediyenin bizim bilgimiz dışında yapmış olduğu bir tasarruf ki açıklamasını yaptılar. Bunun getirisi o müesseseyi ne kadar artı değer katacaktı, böyle bir değerlendirme sanki çok şeyler götürmüşüz gibi götürüyoruz gibi. Bir kazan çorba fazla mı satacağız o olunca? 2005'te bu konu gündeme getirilmiş cevaplandırmış olmasına rağmen, haber değeri bitmiş olmasına rağmen tekrar aynı konuyu gündeme getirmek, 'Burada cami vardı, mescit vardı demek.' Efendim daha önce bina yapılırken neredeydiniz? Ben o binada kiracıyım. Hatta bana geldiğinde konu koruma planlarına alınsın diye talimatı ben verdim. Demek ki bula bula bunu buluyorlar. Ah başka şeyler olsaydı kim bilir ne kadar sıkıştırıp arkasından neler gelecekti. Ama şuna seviniyorum, sunu iyi görüyorum; ne mutlu artık insanlar hak etmedikleri bir şeylere el uzatamayacaklar, hak etmedikleri bir şeylere edinenler hakkında bu tip ciddi manşetlere taşınacak bizim dışımızda. Bu tabi güzel bir şey güzel bir olgu, bundan sonra artık göreceğiz. Bugüne kadar olanların dışında, hak edilmeyen şeylere ne kadar talepler ne kadar olgular, kimler kimler neler nelerle ilgili ilişkiler kuracak onu da herhalde yine medyamız bu hassasiyeti mutlaka gösterecektir. Bunu da takip edeceğiz. Bizim yaramız yok ki gocunalım. Bunu açık ve net söylüyorum. Ne aile efradım, ne evlatlarım ne de yakın çevrem belediye ile devletle hiç ilişkisi yok. Bizde kusur aramaları mümkün değil. Zaten bula bula bunu bulup da önümüze koymalarını ben çok fazla enteresan da görmüyorum.' ifadelerini kullandı.

Beltur AŞ.'de bir görevlinin yolcuya kötü davrandığı ile ilgili iddialara da yanıt veren Topbaş, 'Bunu münferit bir vaka olarak genel müdürümüz açıkladı. Olmaması lazım. Oradaki hizmet sektöründe bir hassas konu. Cumartesi ve pazar günü Beltur tesislerine 200 bin insan geliyor. 4 yıldır görev yapıyorum. Hizmet veren bir sektörün böyle bir şeye girmesi ideolojik bir şeye girmemeliydi. Ne bir talimat, ne bir belge olmamasına rağmen böyle bir şey olmamalı.' şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin 'ABD'den yazılan bir mektupla Sulukule'nin korunması için Başbakan'a mektup yazıldı. Siz bu konuda ne yapacaksınız?' sorusuna ise Topbaş şu yanıtı verdi; 'Bir mimar olarak söyleyeyim; burada yaşayan insanlarımız çok kötü ortamlarda kalıyorlar. Bir odayı 3 aile paylaşıyor. Bu mektubu yazanların buradaki kötü fiziksel ortamı görmeden yazdıklarını düşünüyorum. Sulukule veya asıl adıyla Neslişah Mahallesi olarak bilinen bu yerde yaşayan vatandaşlarımızı sur dibinde koruma planlarına uygun olarak yapılacak Osmanlı mimarisine uygun evler yapıyoruz. Ama burada yaşayan herkese bir daire vermemiz mümkün değil. Bunu yaparsak büyük konutlar yapmamız gerekir. Bunun yerine bu vatandaşlarımızı Fatih dışlında bir yerde konut verebiliriz. Kaldı ki o mahalle tamamen kaldırılmıyor. Burası yaşanabilir bir hale getiriliyor.'

CİHAN

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara