Türkiye'de faaliyet gösteren organize suç örgütleri, biraraya geldikleri cezaevi ortamlarında grup oluşturuyor. İlişkilerini cezaevi sonrasında da sürdüren gruplar, eski sabıkalıların da katılmalarıyla büyüyor.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Ahmet Pek, örgütlü suç gruplar içerisindeki organik yapılanmanın bu kişilerin cezaevlerinde başlayan arkadaşlıklarının cezaevi sonrasında da sürdürülmesiyle daha da kuvvetlendiğini belirtiyor.
Çağın Polisi Dergisi'nin son sayısında Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Ahmet Pek imzasıyla 'Adam kaçırma özelinde organize suç örgütleri' başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda Türkiye'deki organize suç örgütlerinin nasıl kurulup büyüdüğü, hangi suçları işledikleri konusunda bilgiler yer alıyor.
Yazıda, örgütlü suç gruplan içerisindeki organik yapılanma, kişilerin cezaevlerinde başlayan arkadaşlıklarının cezaevi sonrasında da sürdürülmesi ile daha da kuvvetlendiği ifade ediliyor.
Örgüt içindeki üyelerin kendi aralarındaki hiyerarşik yapısının bu bireylerin örgütteki performanslarına göre belirlendiği kaydediliyor. Ancak, örgüt içerisindeki akrabalık ve yakın arkadaşlık gibi durumların da hiyerarşik yapının belirlenmesinde belirleyici olduğu vurgulanıyor.
Örgüt yöneticileri, örgütü bir arada tutabilmek ve örgütün hedeflerini gerçekleştirebilmek için kamunun birçok alanında faaliyet gösteriyor.
Faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için şiddet kullanmayı ve rüşvet vermeyi yaygın bir yöntem aracı olarak kullanıyor. Örgütlerde yazılı ya da sözlü olabilen ve gizlilik içeren bazı kurallar da bulunuyor. Bu kurallar bazen insan öldürmeye kadar uzanan yaptırımları da içeriyor.
Adam kaçırma olayları ise, organize suç örgütleri tarafından sıklıkla başvurulan bir suç türü. Bu örgütler, özellikle çek senet imzalatmak, kamu ve özel sektör ihalelerine katılımların engellenmesini sağlamak amacıyla adam kaçırma eylemlerine başvurduğu belirtiliyor.
KOM istatistiki verilerine göre, Türkiye genelinde 2005 yılında 29, 2006 yılında 27, 2007 yılı 15 adam kaçırma olayı organize suç grupları tarafından gerçekleştirildi. Emniyetin başarılı operasyonları ile tüm rehineler kurtarılırken; bu olaylara katılan organize suç gruplarının üyeleri de yakalandı.
Organize suç örgütlerinin en çok islediği suçlar ise şöyle sıralanıyor: 'Adam öldürmek, yaralamak, tehdit etmek, çek senet tahsilatçılığı yapmak, haraç almak, ihaleye fesat karıştırmak, uyuşturucu kaçakçılığı yapmak, karaborsa, arazi yolsuzluğu yapmak, haksız kazanç temin etmek, tefecilik, kara para aklamak, silah ve mühimmat kaçakçılığı yapmak, tehdit ile suç işlemek ve adam kaçırma olayları.'
Daire Başkanı Ahmet Pek, yazısında bu tür örgütlerin, amaçları doğrultusunda her yolu rahatlıkla deneyebildiğini belirterek Türkiye'de turizm, inşaat, at yarışları, toptan gıda, taşımacılık, eğlence, atık madde, otomotiv, borsa, döviz alım satımı, reklam, güvenlik, dernekler, vakıflar, şirketler, emlak, sanat ve spor gibi sıcak paranın çok olduğu alanların örgütlerin özellikle ilgi odağı haline geldiğini ifade ediyor.
Pek, Türkiye Uluslararası Uyuşturucu ve Organize Suçlarla Mücadele Akademisi'nin (TADOC) örgütlü suç gruplarında sıkça başvurulan adam kaçırma olaylarındaki rehine kurtarma eğitim programları kapsamında 2002 ve 2004 yıllarında 'Rehine Kurtarma Operasyonu ve Pazarlık Görüşmeleri' adlı eğitim programlarında toplam 41 personelin eğitim aldığını yazdı.
Şuana kadar sözkonusu olaylarda can kaybının olmadığına dikkat çeken Pek, TADOC'ta alınan profesyonel eğitimler ve alanda kazanılan tecrübelerin mağdurların başarıyla kurtarılıp suçluların ve suç delillerinin adalete teslim edilme başarısında etkin rol oynadığını ifade etti.
CİHAN
Suç örgütleri, cezaevlerinde grup oluşturuyor
Türkiye'de yıllardır kaos ortamı oluşturmak için çaba gösteren çetelerin, daha çok cezaevlerinde örgütlendikleri ifade ediliyor.
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-04-03 12:11:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara