Tarih ve Tabiat Vakfı?nın desteği ile ?Dokusu Ebru? sanatçıları tarafından hazırlanan ?Baharda Açan Çiçekler? ebru sergisi, 01 Nisan 2008 tarihinde saat 18:30'da Taksim Metrosu Sergi ve Konferans Salonunda açılacak. Sergi açılışını ebru sanatının usta isimlerinden Fuat Başar gerçekleştirecek.
Hülya Demirel, Hüseyin Gülbaran ve Fatih Yeşil?e ait ebru eserlerinin yanı sıra Tarih ve Tabiat Vakfı ebru sınıfı öğrencilerinin de ebru tabloları yer alacak. 50?den fazla eserin ziyaretçilere sunulacağı sergi, 07 Nisan 2008?e kadar açık kalacak.
Çiçeklerin bambaşka renklere büründüğü ?baharda açan çiçekler? Ebru sergisi ile ilgili detaylı bilgi ve fotoğraf almak için www.dokusu.com internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Sergide Ebru çalışmaları yer alacak Sanatçı Fatih Yeşil'in Geleneksel Ebru Sanatı başlıklı yazısı;
GELENEKSEL EBRU SANATI
Ebru sanatı; gerek icrası esnasında kullanılan malzemeler, gerek yapılış biçimi ve gerekse geleneksel yönü ile diğer görsel sanatlardan birçok farklılıkları olan bir sanat dalıdır. Kabaca ebru; akışkanlığı kitre gibi kıvam artırıcı maddeler ile katılaştırılmış suyun üzerine serpilen, suda erimeyen boyaların meydana getirdiği desene hiç müdahale edilmeden veya ?biz? adı verilen aletler yardımı ile su yüzeyindeki boya damlalarına şekiller verilerek elde edilen desenin kâğıt üzerine aktarılması sonucu meydana gelen sanattır.
Ebru sanatçısı meydana gelen eserlerde kendini bir vesile kabul eder ve hayatın bütününde olduğu gibi sanatını icra ettiği anlarda da gerçek sanatkârın sırlarının peşinden gider. Sanatçı bilir ki kendi mahareti tek başına ebruda güzel eserler meydana getirmekten acizdir. Bu aczi yetin ispatı ise ebrucunun yaptığı her ebrunun aynı güzellikte olamamasıdır. Ebru sanatı geleneksel bir sanat olması sebebi ile usta çırak ilişkisi neticesinde öğrenilir ve çırağın ustayı sabırla izleyip onun eserlerini taklit yoluyla deneyerek öğrenmesi ile başlar. Zaman içinde, her insanın fıtri farklılıkları sebebi ile de sanatçı kendi tarzına ulaşır.
Geleneksel sanatlarımız la uğraşmış olan eski üstatların birçoğunun ortak özelliği, meydana gelen eser ne kadar güzel olursa olsun eseri kendinden bilmemeleri ve sanatı insanı kemale erdirecek bir vesile olarak görmeleridir. Kimi ebru sanatçılarının abdestsiz ebru yapmamış olmaları, onların bu sanatı nasıl gördüklerine dair açık bir delil ve günümüzde bu sanatla uğraşan insanlara büyük bir ders niteliğindedir.
Ebru sanat tarihinin kesin olarak bilinememesinin en önemli sebebi de aslında bu kendini hiçe saymış olmaktan kaynaklanır. Şöyle ki; eski ebrucuların yaptıkları eserlere imza atmamış olmaları o ebruların kim tarafından ve ne zaman yapıldıklarının tespitini imkânsız kılmıştır.