AB ile ilişkilerde Köşk?ün de ağırlık taşımasını isteyen Cumhurbaşkanı Gül, bu kapsamda oluşturduğu AB Danışmanlığı için CHP 22. Dönem Milletvekili Zeynep Damla Gürel?i seçti. Baykal?la arası iyi olmayan ve bu nedenle 22 Temmuz seçimlerinde milletvekilliğine aday gösterilmeyen Zeynep Damla Gürel evraklarını tamamladıktan sonra Köşk?teki yeni görevine başlayacak.
Cumhurbaşkanlığı AB Danışmanı görevine atanma işlemleri süren Zeynep Damla Gürel GAZETEPORT?un sorularını yanıtladı.
-Gül neden sizi seçti? Bundan önce yakın ilişkileriniz olmuş muydu?
Biliyorsunuz, 22. Dönem AB?ye üyelik sürecinin hızlandığı ve yoğun çalışıldığı bir dönemdi. Biz bu dönemde her birim, ve her siyasi partiden milletvekilleri olarak yakın ve birbirimizle koordineli olarak çalışıyorduk. Bu milli bir dava olduğu için ortak çalışıyorduk. Sayın Gül de bu ortak çalışmalar çerçevesinde beni tanıyordu. Ben, bir de, Avusturya Lisesi mezunuyum. Avusturya?nın AB döenm başkanlığı esnasında Türkiye?nin AB sürecini tanıtım amaçlı olarak Viyana?da bir sergi açmıştık. Sayın Gül bu süreçte beni çok destekledi. Hatta, bu serginin açılışını Avusturya Dışişleri Bakanı Plassnik ile birlikte o zaman Dışişleri Bakanı olan Sayın Gül birlikte yapacaklardı. Ancak o zaman kulağında çıkan bir sağlık sorunu nedeniyle uçağa binemediği için, açılışı ben yapmıştım. Sayın Gül o zamanlar ne zaman Avusturya?ya gitse beni arar, ?Sen de gelir misin?? derdi. Görev teklifi ise şöyle oldu. Ocak sonlarında Köşk Özel Kalemi?nden bir telefon aldım. Cumhurbaşkanı?nın benimle görüşmek istediğini söylediler. 30 Ocakta Dışişleri Konutu?nda Sayın Gül ile 1.5 saat süren baş başa bir görüşme yaptık. Sayın Gül bana, AB sürecinin Türkiye açısından önemini, bu sürecin demokrasi, özgürlükler ve ekonomik refah açısından taşıdığı büyük önemi anlatarak, ?Bu sürece emek vermeye devam etmemiz lazım. Biliyorsunuz, bu milli bir davadır ve bir devlet meselesidir.? Diyerek, ?Benimle çalışır mısın?? diye sordu. Ben de bu görevi milli bir görev olarak, bir devlet görevi olarak kabul ettiğimi ve bundan dolayı memnuniyet duyduğumu ifade ettim.
-Bu göreve gelişiniz yeni yansıdı kamuoyuna. İki ay neden duyulmadı?
AB Danışmanlığı makamı yoktu köşkte. BU iki ay zarfında bu makamın oluşması için gerekli bürokratik işlemler gerçekleştirildi. BU süreç iki aydır devam ediyor. Atama kararnamem bugünlerde imzalanacak. Ben de evrak tamamlıyorum. Şu anda sağlık raporum ile meşgulüm. Köşk?ün, biliyorsunuz, Dışişleri Danışmanı Gürcan Bey. Onun bir ekibi var zaten. Ben onlarla ve AB ile ilgili tüm birimlerle koordineli olarak çalışacağım. Tabii direk Cumhurbaşkanı ile çalışacağım ama devletin tüm birimleri ile de koordineli olacağım.
- Başbakan Erdoğan yeni AB Danışmanlığı makamından haberdar mı?
Onu bilmiyorum.
-AKP?ye kapatma davası açıldı. ?Bu göreve başlıyorum ama ya bu parti kapatılırsa? diye geçti mi aklınızdan?
Biz 30 Ocak'ta konuşurken henüz dava açılmamıştı. Böyle olaylar yoktu. Sonradan oldu ama Türkiye her zaman inişler, çıkışlar yaşar, yine yoluna devam eder. Buna böyle bakılması lazım. Bu bir milli dava. Atatürk?le ve Cumhuriyet?in temelleri ile başlamış bir süreç. Son dönemde yaşananlar, AB içinden önümüze çıkarılan engeller bu yolda çok daha fazla çaba göstermemiz gerektiğini gösteriyor. Şu olur, bu olurla ilgilenmemek lazım.
-Ama AKP kapatılırsa ve Cumhurbaşkanı da bundan etkilenirse?
Onu bilemiyorum. Bu konular hukukta şimdi. Hukuki bir süreç var. Karar verilecektir. Ne olursa, olacaktır. Ama Türkiye?nin milli davası devam edecektir. Bu bir devlet görevi. Siyasi bir görev değil.
-Hükümetin AB hızı nasıl sizce?
AB hızının yavaşladığı aşikar. Bu AB?den de kaynaklandı. Önceden iktidarlarda sosyal demokratlar vardı. Onlar Türkiye?nin AB sürecini destekliyordu. Sonradan Almanya?da ve Fransa?da yeni iktidarlar geldi. Yeni iktidarlar AB sürecimize olumsuz bir yaklaşım gösterdiler. Bu bizim moralimiz bozdu. Ama duygusal davranmamamız lazım. Bunları kişisel almamız lazım. Bunun için Hükümetten hareket gelmesi önemli.
-Hükümetten hareket gelir mi?
Gelmesi gerekir. Bu Türkiye açısından çok önemli. Türkiye AB ile müzakerelere başladıktan sonra ekonomik verimlilik arttı hatırlanırsa. Bu milli bir dava. Bu yolda ilerlememiz lazım.
- Baykal?la da paylaştınız mı?
Şöyle oldu.Dün benden atama işlemleri için evraklarım istenince aklımdan şöyle bir düşünce geçti. Benim 5 yıl genel başkanımdı. Beraber çalıştık. Üzerimde emeği var. Bu göreve getirilişimi basın üzerinden değil, doğrudan benden duysun dedim ve kendisini aradım. Yeni görevimi bildirdim.
-Ne dedi?
?Senin bu konuları sevdiğini biliyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Sana da, Türkiye?ye de başarılar dilerim? dedi. Ayrıca da, bana telefon edip haber verdiğim için çok teşekkir etti. ?Haber verdiğin için çok mutlu oldum. Teşekkür ederim? dedi.
-CHP ile ilişkileriniz sürecek mi?
Üyesiyim CHP?nin. Ama Cumhurbaşkanlığı?nın tarafsızlık ilkesi var. Buna son derece saygı göstermek lazım. Ben de bunu becerecek yaşta ve tecrübedeyim sanırım.
Kaynak: www.gazeteport.com.tr