AK Parti'nin teklifi, partilerin terör ve şiddete bulaşmaları, yurtdışından para almaları, tüzük ve programının Anayasa'ya aykırı olması durumunda kapatılmasını öngörüyor. Dava açılmadan önce 'uyarı' mekanizması çalıştırılacak. Teklif, partilerin değil suç işleyen üyelerin cezalandırılması için 'bireysel sorumluluk' getiriyor.
Hangi eylemlerin suç olacağı Anayasa'da açık bir şekilde yer alacak. İktidar partisi, partilerin ideolojik gerekçelerle kapatılmasını engellemeye yönelik teklifini MHP'ye sundu. Şimdi gözler MHP'nin vereceği cevapta. AK Parti, bugün(cuma) akşam saatlerine kadar cevap bekleyecek. Ancak MHP'nin cevabı ne olursa olsun anayasa değişiklik teklifi gelecek hafta imzaya açılacak. Meclis Genel Kurulu'nda nisan ayının ilk haftasından itibaren de görüşülmeye başlanacak. MHP'nin destek vermemesi durumunda değişikliğin referanduma gitmesine kesin gözüyle bakılıyor.
AK Parti'nin hukukçu kurmayları Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Zafer Üskül ile Grup Başkan vekilleri Sadullah Ergin ve Bekir Bozdağ'ın üzerinde çalıştığı teklife son şekli verildi. Teklif, Anayasa'nın 68. ve 69. maddelerinde değişiklik öngörüyor. Buna göre, siyasi partiler hakkında kapatma davası açılması zorlaştırılıyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bir siyasi partiye kapatma davası açmadan önce ilgili partiyi uyaracak. Buna rağmen işlem yapılmaması durumunda dava açılması gündeme gelecek. Mevcut Anayasa'da yer alan parti kapatmayla ilgili 2 hüküm korunuyor. Yabancı ülkelerden para alan, tüzük ve programı Anayasa ve yasalara aykırı olduğu tespit edilen partiler yine kapatılabilecek.
Siyasi partilerin kapatılması zorlaştırılırken, terör ve şiddete bulaşan partiler kapsam dışında tutuluyor. Bu noktada Venedik Kriterleri baz alındı. AK Parti, bu düzenlemeyi yaparken özellikle MHP'nin hassasiyetlerini gözetti. AK Parti'nin teklifinde 'bireysel sorumluluk' hükmü de parti kapatmaya dayanak olan maddeye ekleniyor.
Bir eylemin 'suç' teşkil etmesi için mahkeme kararı aranacak. Suç işlediği mahkeme tarafından tespit edilen milletvekili veya siyasi partinin herhangi bir üyesinin eylemi partisini bağlamayacak. Buna göre, siyasi partilerin üyeleri, suç işlemeleri ve bunun mahkeme tarafından tespit edilmesi halinde kendi eylemlerinden sorumlu olacak.
Siyasi partiler, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın uyarısından sonra bu kişilerle ilişkisini kesecek. Böylece, suç işleyen siyasetçi, partisine sorumluluk yüklemeden cezasını çekecek. Teklifteki önemli bir düzenleme de siyasi partilere 'dokunulmazlık' sağlamaya yönelik. Buna göre, başsavcı kendi başına kapatma davası açamayacak. Bir siyasi parti hakkında kapatma davası açabilmek için başsavcının talebinin Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilmesi gerekecek.
İşte anayasa değişikliği paketi
*Şiddet ve teröre bulaşan, yurtdışından para yardımı alan, tüzüğü Anayasa'ya aykırı olan partiler kapatılacak.
*Kapatma davasından önce 'uyarı' mekanizması devreye girecek.
*Hangi tür eylemlerin suç olacağı Anayasa'da net bir şekilde belirtilecek.
*Milletvekili, üye hatta genel başkanın işlediği 'suç', parti kapatma gerekçesi olmayacak.
*Eylemin 'suç' olması için kesinleşmiş mahkeme kararı gerekecek.
*İşlenen suç 'bireysel sorumluluk' gereği partisini değil kendisini bağlayacak.
*Başsavcılığın uyarısı sonucu bu kişiler partiden ihraç edilecek.
*Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, kapatma davasını Meclis'in onay vermesi halinde açabilecek.
ZAMAN