ADANA (CİHAN)-Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer, Ak Parti'nin kapatılma davasını hatırlatarak, bu noktaya gelinmesini hiç istemediklerini ifade ederek ' Siyasi parti kapatmanın çözüm olmadığını geçmişte gördük.' dedi.
Adana merkez Yüreğir ilçesine bağlı Yamaçlı Mahallesi'nde halka hitab eden Sezer, 'Efendim ben yüzde 47 oy aldım. Beni kapatamazsın. Her birimiz, yüzde 47 değil, yüzde 70 de oy alsak dahi suç işleme özgürlüğümüz yoktur. Demokrasilerde insan hakları, bireysel özgürlükler vardır. Ama hırsızlık yapma, adam öldürme özgürlüğü yoktur. Hele hele laik demokrasiyi öldürme özgürlü hiç yoktur. Cumhurbaşkanı, başbakan olsa bile, herkesin yasalara uymak zorunluluğu vardır.' dedi.
Demokrasilerde yönetilenler kadar, yönetenlerin de yasalara uymak zorunda olduğunu vurgulayan Sezer, 'Elbette bu durumdan bizde memnun değiliz. Ama biz onları bileğimizin, halkın yüreğinin gücüyle yenebilecek durumdayız. Başka güçlerden medet umacak değiliz.' diye konuştu.
Kapatma davasından sonra Cumhurbaşkanı Gül'ün 'Meclis'te bu kadar çoğunluğu olan iktidar partisiyle ilgili talebin, Türkiye'ye neticelerinin iyi düşünülmesi gerekir.' sözlerine dikkat çeken Sezer, cumhurbaşkanının milleti tehdit ettiğini iddia etti. Sezer, 'Tehditlere pabuç bırakmayız.' değerlendirmesini yaptı.
Sadece laiklik ve Atatürk denilerek, solculuk yapılamayacağının altını çizen DSP lideri, laikliği ve Atatürk'e layık bir ülke inşa etmek için de ekonomiye ve eğitim sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini bildirdi.
Sezer, şöyle devam etti: 'Sadece laiklik denilerek, sol politika yapılamaz. Sadece laiklik denilerek, laiklik korunamaz. Ekonomiye, sosyal yaşama çözüm bulmak lazım. İşte solculuğun da, laikliği ve cumhuriyeti savunmanın da, Atatürk'ün yolunda olduğunun da gereği budur. Bu konulara çözüm üretemeyenler, insanımızın başörtüsü, dini-imanı üzerinde siyaset yapıp, toplumu bölmeye çalışıyorlar. Bizim başörtüsü, türban sorunu yoktur. Kirli siyasetçiler sorunu ortaya çıkartıyor. Çek elini insanımızın dini ve imanından, bakalım sorun kalıyor mu?'
Daha sonra kahvehanede basın mensuplarının 'Ak Parti'nin kapatılmasına' ilişkin sorularını cevaplandıran Zeki Sezer, Türkiye'nin getirildiği noktada bir kaosu ve kargaşayı çağrıştırdığını ileri sürdü.
Ülkenin bu duruma taşınmaması gerektiğini anlatan Sezer, hükümetin örtülü ekonomik krizi yok saydığını savundu.
İktidarın bütün bunlar bir kenara bırakılıp, milletin dini ve imanıyla siyaset yaptığını (tabi bunun karşıtları da var; her ikiside ülkeye zarar veriyor) dile getiren Sezer, laik demokrasinin de tehdit altına girdiğini belirtti.
Hükümetin laikliği savunduğunu söylediğini ancak bunu eylemlerine yansıtmadığına işaret eden Sezer, yüksek mahkemenin en doğru kararı vereceğine inandıklarını söyledi.
Bir partinin kapatılmasını doğru olmadığını, bunun geçmişte çok da çözüm olmadığını herkesin gördüğünü anlatan Sezer, 'Ama nasıl suç işleyeni hapse atıyorsak. Siyasetçilerin de Anayasa'ya uyması gerekir. Aksi eylemlerin de mutlaka bir karşılığı ve yaptırımı vardır.' şeklinde konuştu.
Türbanla ilgili olarak Anayasa değişikliği tartışmalarının başladığı günlerde başbakana ve diğer parti başkanlarına giderek, bu sürecin durdurulmasını istediğini hatırlatan Sezer, 'Sorunu toplumsaz uzlaşıyla çözelim, dedik. Tehlikeye dikkat çektik. Hükümeti uyarmıştık. Ama bizi dinlemediler. O günkü girişimimizin değeri, şimdi çok daha iyi anlaşılmaktadır. Çünkü toplum karşı karşıya getiriliyor. Ama derdimizi hükümete ve ona destek veren MHP'ye anlatamadık.' dedi.
Kahvehanede halka bir süre sohbet eden Sezer'e DSP Genel Başkan Yardımcısı Tayyibe Gülek ve diğer partililer eşlik etti.
Mehmet Şahin/Politika
CİHAN