Fransız Le Monde Gazetesi'nin Dış Haberler Müdürü Daniel Vernet, Amerika'nın Sesi Radyosu'na Türkiye?nin Irak ve Avrupa Birliği politikasını değrlendirdi. Ankara?nın harekatını erken bitirerek 'Kürt tuzağına' düşmediğini belirten Vernet, Genelkurmay'ın dozu çok iyi ayarlanmış bir harekat yaptığını ve vaktinde Kuzey Irak?tan ayrıldığını söyledi. Vernet, Türkiye?nin AB iddiası nedeniyle de azınlıklara daha çok hak vermesi gerektiğini belirterek, Fransa?nın dönem başkanlığında iki ülke arasında kriz çıkmayacağını söyledi.
Diplomasinin yaşayan en önemli duayenlerinden Fransız Le Monde Gazetesi'nin uluslararası ilişkiler bölümü yöneticisi Daniel Vernet Türkiye üzerine uzun yıllardır kafa yoran bir gazeteci. Türkiye?nin Ortadoğu ve Avrupa Birliği?ndeki adımlarını dikkatle izleyen Vernet, 6 ay önce ilk sınırötesi operasyonlar başladığında ?Türkiye?nin Kürt tuzağına düşmesinin bir felaket olacağını? yazmıştı. Altı ay sonra büyük kara harekatının hızla bitirilmesinin doğru bir taktik olduğunu savunan Vernet, Genelkurmay?ın savaşa girmek gibi bir tuzağa düşmediğini savunuyor.
Vernet şöyle konuştu: 'Askeri kara operasyonunun dozu çok iyi ayarlandı. Türk kamuoyunun sakinleşmesi ve hükümetin bu konuda pasif olmadığını göstermek için, çevresindeki ülkelere de Türkiye?nin kendi çıkarlarını koruduğu mesajını vermek için iyi bir süre tutturulmuş. Hükümet askeri çözümü seçti ama çok ileri gitmeyerek olayın aleyhine dönmesinin de önüne geçti. Uluslararası arena, ya da bölge ülkelerinin tepkilerine maruz kalmadan bu işi noktaladı. Operasyonu Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates?in bitirdiği iddiaları ise ne kadar anlamlı bilemem. Elbette ?Robert Gates geldiği için mi bu bitirildi??, bunu söylemek zor. Ama şunu söyleyebilirim. Hükümet zaten operasyonu bitirecekti. Demin sözünü ettiğim, dengeler ve iyi ayarlanmış doz gereği. Ben Kürt tuzağından bu nedenle bahsetmiştim. Ve Türk hükümeti bu tuzağa düşmedi, vaktinde ayrıldı...'
Türkiye'nin sorunun çözümü için siyasal adımlar atması gerektiğini savunan Vernet, Başbakan Erdoğan'ın Almanya ziyareti sırasında kullandığı 'asimilasyon insanlık suçudur' sözlerini Türk kökenli Alman Yeşiller Partisi milletvekili Cem Özdemir ile değerlendirerek dünya gündemine taşıdı. Özdemir röportajda 'Asimilasyon insanlık suçu ise Sayın Başbakan önce kendi evinden başlasın? yanıtını verdi. Vernet?ye kendi görüşlerini sorduk. Vernet de Özdemir gibi, Erdoğan'ın konuya ilişkin görüşünü 'abartılı' bulduğunu belirtti: 'Cem Özdemir uyarısında son derece doğru ve haklı. Erdoğan'ın sözleri ise bana göre abartılı. Düşünün, yabancı bir ülkeye gittiğinizde günlük yaşama katılmak, iş bulmak, toplumun parçası olmak ve hatta haklarınızı savunmak için bile oranın dilini öğrenmeniz gerekir. Almanya'ya gelen Türkler için bu çok temel bir ihtiyaç. Ama bu demek değildir ki kültür, din ve geleneklerinizi koruyamazsınız. Elbette herkesin bunları korumaya hakkı vardır. Türkiye'ye bakarsanız Kürtlerin, diğer azınlıkların, Alevilerin, Ortodoks Rumlarının, Ermenilerin haklarının hepsinin eşit biçimde güvence altına alınması konusu var. Son yıllarda AKP iktidarı, AB'ye uyum alanında önemli adımlar attı. Ama sonra bunlar durdu. Türk entelektüellerinin 301 gibi önemli özgürlük sorunları dururken yalnızca türban düzenlemesine gidilmesini eleştirmesini haklı buluyorum. AKP'nin 'AB'li olma arzusu' ve 'iç politika' çelişkisi sürüyor. Laik muhalefetin ise AKP karşısında çağdaş bir projesinin olmaması da önemli bir eksikliktir.'
Vernet'ye Türkiye kamuoyunun Avrupa Birliği ile müzakerelerin geleceği açısından en çok merak ettiği soruyu da yönelttik. Sarkozy'nin Temmuz ayıdan itibaren Avrupa Birliği?nin dönem Başkanlığı?na geçmesinin ardından Sarkozy yönetiminde Türkiye için kötü bir sürpriz yaşanır mı?
Vernet şöyle diyor: 'Eğer konu Sarkozy ise her zaman sürpriz beklemek lazım. Şunu söyleyebiliriz ki, Türkiye?nin mevcut konularından başka bir konuyla ilgili sürpriz beklememesi lazım. Yani Fransa?nın başkanlığı döneminde Türkiye konusunda yeni bir skandal olmayacak ama Fransa?dan, Türkiye?nin üyelik müzakerelerinin ritmini itelemesi, hızlandırması gibi bir eğilim de beklememek lazım.'
Özetle, Avrupa'nın nabzını iyi tutan yılların gazetecisi Daniel Vernet Türkiye'nin atması gereken demokratik adımların çokluğuna dikkat çekiyor ve bir an evvel bu adımların atılmasının aciliyetine işaret ediyor. Tıpkı diğer Avrupalı diplomasi uzmanları gibi...
Arzu Çakır / Voanews