Türkiye?de ve dünyada sigara kulanımı boyutları ile ilgili bilgi verir misiniz?
Tütün bugün dünyada bilinen önlenebilir en önemli ölüm sebebidir. Her yıl dünyada yaklaşık 4 milyon kişi tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2002 yılında dünyada bir numaralı ölüm sebebinin tütün ve tütün kullanımına bağlı gelişen hastalıklar olduğunu açıkladı ve tütün kullanan herkesin nikotin bağımlısı kabul edilerek tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı. Dünyada 1.1 milyar insanın sigara içtiği bildirilmektedir. Bugün veriler ülkemizde erkeklerin %60-65'inin, kadınların ise %20-24'i sigara içtiğini göstermektedir. Sigara içme oranlarının, kişilerin sosyo-kültürel düzeylerindeki artışa paralel olarak arttığını biliyoruz. Özellikle kadınlarda sigara içme oranı son yıllarda hızlı bir artış gösterirken, kadın sağlık personeli ve öğretmenlerde sigara içme oranı %66'lık oranla maalesef erkeklerin sigara kullanım oranını yakalamıştır. Türkiye genelinde üniversite öğrencileri arasında sigara içme oranı %48 civarında iken, lise öğrencilerinin %20, 7-13 yaş grubundaki ilköğretim okulu öğrencilerinin ise %11.7 düzeyindedir. Yapılan araştırmalar ülkemizde sigara için günde 17 milyon dolar ve yılda 6 milyar dolar harcandığını ortaya koymaktadır. Ülkemizde sigara kullanımı gün geçtikçe artış trendini sürdürürken gelişmiş ülkelerde son 20 yılda sigara kullanım oranlarında ciddi düşüşler yaşanmaktadır. ABD?de sigaranın akciğer kanseri yaptığını açıkça ortaya koyan yayınlarından sonra sigara kullanımının neredeyse 1/3 oranında azaldığı gözlendi ve akciğer kanseri görülme sıklığı da buna paralel olarak ciddi bir düşüş gösterdi.
Sigara bağımlılığı hangi hastalıklara neden oluyor?
Sigaranın, içerdiği 4000?e yakın kanserojen nedeniyle kansere neden olduğunu biliyoruz: Başta akciğer kanseri olmak üzere, dil, dudak, larenks, mide , böbrek, pankreas, mesane, meme kanserinin altında sigara kullanımının yattığı yayınlarla gösterildi. Ayrıca sigara kullanımının nefes darlığı ile karakterize kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) en önemli sebebi olduğunu biliyoruz. Bunların dışında kalp ve damar hastalıkları riskini 2 kat, felç riskini 10 kat, ani ölüm riskini 10 kat artırıcı etkisi olduğu çalışmalarla ispatlandı.
Sigara bırakıldığı andan itibaren vücutta gelişen iyileşme sürecini anlatır mısınız?
İlk 24 saat içinde, kanda karbonmonoksit ve nikotin düzeyleri hızla düşer. Sigara içmenin bronşlar üzerindeki etkileri, sigarayı bıraktığınız ilk günden itibaren tersine döner. Tansiyonunuz ve kalp atış hızınız (bıraktıktan sonra bir saat içinde) çabukça düşer. Karbon monoksit seviyeleri (2 gün içinde) normale döner . Tat ve koku alma duyularınız (birkaç gün içinde) düzelir . Kan dolaşımınız (birkaç hafta içinde) düzelir. Sigarayı bırakmanızın ilk yılında, kalp krizi riski azalmaya başlar. 10. yılında ise hiç sigara içmemişlerle aynı risk düzeyine dönersiniz. Sigarayı derhal bırakmanın yemek borusu ya da pankreas kanseri olasılığını azalttığına, 7 yıl içinde mesane kanserinin hiç sigara içmeyen bir kişiyle aynı risk düzeyine erişeceğine ve 10-15 yıl sonra sigarayı bırakan kişinin akciğer, gırtlak ya da ağız kanserine yakalanma riskinin istatiksel olarak hiç sigara içmemişlere yaklaştığı bilinmektedir.
Sigarayı bırakmada en yararlı yöntem hangisidir?
Sigara bırakma tedavisinde merkez hastanın kendisidir. Hastanın sigarayı bırakma isteği, nikotin bağımlılık düzeyi, içinde bulunduğu sosyo-kültürel ortam, çevresel destek tedavinin şeklini biçimlendirir. Bazen hastanın sigarayı bırakma isteği o kadar güçlüdür ki ek tedaviye gerek kalmaksızın hasta sigarayı kendisi bırakabilir. Başarısızlıkla sonuçlanan denemeler hastanın moralini bozmamalıdır. Sigarayı bırakma kararlılığındaki desteğe ihtiyaç duyan hastalar uzman hekimlerden yardım almalıdır. Hekim hasta için en uygun tedavi metodunu belirlerken konu üzerine uzman psikolog bırakma sürecinde hastaya psikolojik destek vermelidir. Hekim desteği altındaki bir sigara bırakma tedavisinin başarısı kuşkusuz ki yalnız bırakma çabasından çok daha iyi sonuçlar vermektedir. Sigara kullanan bir kimseye bir hekim tarafından sadece sigara bırakmasının önerilmesi % 5 oranında sigaranın bırakılması ile sonuçlanmaktadır. Bugün Türkiye?de bilimsel veriler ışığında çalışan sigara bırakma kliniklerinin başarı oranı yaklaşık % 33 düzeyindedir ki bu oran dünya verileri ile paralellik göstermektedir.
Kimler sigara bırakma kliniğine başvurmalı?
Günde 1 adet sigara tüketen kişi bizim açımızdan sigara tiryakisidir ve tedavi edilmesi geren bağımlı bir hastadır. Sigarayı bırakmaya karar vermek ve gerçekten başarılı olmayı istemek, sigarayı bırakmada önemli adımlardır. Bu adımları atmaya kendini hazır hisseden hastalar tedaviden yüksek oranda fayda görmektedir. Sigarayı bırakmanın üç evresi vardır:
? Bırakmaya hazırlanmak,
? Bırakmak,
? Tekrar başlamamak.
Sigarayı bırakmak 3 aya kadar sürebilmekle birlikte bu süre genellikle daha kısadır.
Sigara içme doğrultusundaki fiziksel istek çoğu kez bir hafta içinde kaybolur. Psikolojik
istek daha uzun sürebilir.
Sigara bırakma kliniğinde, bağımlılığı sigaradan uzaklaştırmak için ne gibi yöntemler kullanıyorsunuz?
Sigarayı bırakma isteğiyle başvuran hastayı öncelikle sigaranın gerçek yüzü ile tanıştırıyoruz. Sigaranın içerdiği toksik maddelerden, bu maddelerin vücuttaki etkilerinden ve sigara kullanımına bağlı geliştiği ispatlanmış hastalıklar ve risklerden bahsediyoruz. Sigara bırakma sürecinde ortaya çıkabilecek nikotin yoksunluk etkileri konusunda hastayı bilgilendiriyoruz: Bu belirtiler aşırı sinirlilik, gerginlik, konsantrasyon güçlüğü başlıca yoksunluk etkileri olarak karşımıza çıkabiliyor. Hastanın nikotin bağımlılık düzeyini özel bir skala ile belirliyoruz. Sigara bırakma konusunda uzmanlaşmış bir psikolog tarafından hastanın psikolojik değerlendirmesi yapılıyor. Sonrasında hekim kontrolünde hastamıza ihtiyacına göre nikotin replasman tedavisi, bupropion tedavisi tek tek veya kombine şekilde başlayabiliyoruz. 6-8 haftalık bir program ile hastamıza sigara bırakma konusunda ihtiyacı olan tüm medikal ve psikolojik desteği veriyoruz. Sigara bırakma tedavisinde prensip tedavi başlandıktan sonra bir adet dahi sigara kullanmamaktır. Nikotin bağımlılığından kurtulmanın zor ama başarılabilir bir durum olduğunu ve ciddi çaba ve kararlılık gerektiğini muhakkak vurguluyoruz. Bırakma denemesinin bir kez başarısızlıkla sonuçlanması bir sonrakinde bırakılamayacağı anlamını taşımıyor; bu nedenle hastaları muhakkak tekrar bırakmayı denemeleri konusunda cesaretlendirmek gerekiyor.
Son günlerde ortaya çıkan elektronik sigara gibi bir takım yöntemlerin sigarayı bırakmada faydası oluyor mu?
Sigarayı bırakmayı yarayan her yönteme sıcak bakmakla beraber biz sigara bırakma kliniğinde sadece kanıta dayalı tıbbın önerdiği tedavileri kullanıyoruz. Sigara bırakmada kullanılan tıbbi ruhsatlı ürünler, devamlı salıverilen nikotin içermekte ve bu nedenle kanda nikotinin düşmesi veya ani yükselmesi ile oluşan keyif mekanizmasını uyarmayan, bağımlılığı kontrol altına alan ürünlerdir. Elektronik sigara temelde bire bir nikotini sigara gibi vücuda buhar yoluyla sunan bir cihazdır. Elektronik sigara ile hasta nikotini ani ve yüksek dozda vücuda aldığından ve aynen sigara içimindeki nikotin kan düzeylerini taklit eden özellikte olduğundan teorik olarak sigara bırakmada başarılı olmasını beklemiyoruz. Elektronik sigara ile ilgili hiç bir klinik çalışma ve bilimsel netice bulunmadığından böyle bir tedavinin uygulanması tıbbi etik ve yasal açıdan sakıncalı buluyorum.
Bildiğiniz gibi yeni yasayla önümüzdeki günlerde kapalı alanlarda sigara içmek yasaklanacak ve ağır cezalar getirecek. Bu uygulamanının sigara bağımlılığının azaltılması konusunda faydası olacağına inanıyor musunuz?
Kapalı ortamlarda sigara içmenin yasaklanmasına yönelik yasal düzenleme Türkiye?de sinsice yayılan sigara canavarının nihayet farkedilmesi anlamında son derece ümit verici bir gelişmedir. Bu yasa sayesinde sigara tiryakileri mecburiyetten de olsa kapalı ortamlarda sigara içemeyecek ve gün içinde kullandıkları sigara miktarı ister istemez azalacaktır. Zaman içinde bu yasal düzenlemenin sigarayı bırakma motivasyonu kazanılmasında etkili olacağı kanısındayım.
Bu yasak sigara kullanmayanları nasıl etkileyecek?
Bu yasal düzenleme en çok sigara kullanmayan kişileri korumak anlamında önem taşımaktadır. Pasif içiciler göğüs ve kulak-burun- boğaz enfeksiyonlarının yanı sıra, bronşit ve zatürree gibi daha ciddi hastalıklara yakalanma eğilimi göstermektedirler. Kendisi sigara kullanmadığı halde başkasının sigara dumanı ile zehirlenen insanların en temel hakları olan temiz hava soluma haklarına kavuşması son derece yüz güldürücü bir gelişmedir.
kaynak: www.gazeteport.com.tr