Danıştay 2'nci Daire üyeleri ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davada, sanık Alparslan Arslan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmaya verilen aranın ardından, kararını açıkladı.
Sanık Alparslan Arslan, 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek' suçundan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 309/1'inci maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Arslan, 'Danıştay 2'nci Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'i, tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek' suçundan TCK 82'nci maddesinin (a) ve (g) bendleri uyarınca da bir kez daha ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.
Alparslan Arslan'a yöneltilen suçlar ve cazaları:
* Mustafa Birden, Ayla Gönenç, Ayfer Özdemir ve Ahmet Çobanoğlu'nu 'tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan ayrı ayrı olmak üzere TCK'nın 82'nci maddesinin (a) ve (g) bendleri ile 35'inci maddesi uyarınca 15'er yıldan toplam 60 yıl,
* 'Patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak' suçundan TCK174/1-2 maddeleri gereğince 4 yıl 9 ay,
* 'Kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak' suçundan TCK170/1-c maddesi uyarınca 1 yıl,
* Cumhuriyet gazetesine bomba atılması sonucu 'mala zarar vermek' suçundan TCK 151/1'inci maddesi uyarınca 1 yıl,
* 'Ruhsatsız silah taşımak' suçundan 6136 sayılı yasanın 13/1'inci maddesi uyarınca 2 yıl hapis ve 450 YTL adli para cezası.
Mahkeme, sanık Arslan'ın üzerine atılı diğer suçlardan ise ayrı ayrı beraatine karar verdi.
Arslan: 'Türkiye'de şeriat istiyorum'
Duruşmada, sanıkların son sözleri soruldu. Sanık Alparslan Arslan, diğer sanıkların olayla ilgilerinin bulunmadığını ileri sürerek, 'Türkiye'de şeriatın ilan edilmesini istiyorum' dedi.
İlk duruşmada kendine yöneltilen suçlamaları kabul eden sanık Alparslan Arslan, Danıştay üyelerine türban kararı nedeniyle, türban takanları domuza benzeten karikatür için de Cumhuriyet gazetesine saldırdığını itiraf etti.
Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan duruşmaya verilen aranın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, 'Allah bir, kapı bin. Bu kapılardan biri günün birinde mutlaka açılacaktır' dedi.
Yaklaşık 2 aydır oğluyla görüşemediğini, oğlunun durumunun iyi olmadığını bildiğini ve sağlık durumu hakkında endişe ettiğini söyleyen İdris Arslan, oğlunun, en yakın zamanda doktora gönderilmesini beklediğini ifade etti.
Diğer sanıklar Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin İrşi, Erkan Timuroğlu, Aykut Metin Şükre ve Süleyman Esen de suçsuz olduklarını ileri sürerek, beraat talebinde bulundu.
Son duruşmadan detaylar...
Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son duruşmasında, mahkeme heyeti, dava dosyasının incelemeye alınmasına karar vermişti.
Mahkeme, avukatı olmayan sanıklar Alparslan Arslan, İsmail Sağır ve Osman Yıldırım hakkında istenen ceza miktarına göre Ankara Baro Başkanlığı'ndan bu sanıklara müdafi avukat istenmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırmıştı.
Sanıklardan Süleyman Esen'in avukatı Mehmet Ener, duruşma sonrasındaki günlerde, mahkemeye sunduğu yazılı dilekçede, soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunmuştu.
Dilekçede, 'Ergenekon' soruşturmasına ilişkin dosyanın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istenmesi talep edilmişti.
Arslan hakkında 4 kez müebbet istemi
Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci, esas hakkındaki mütalaasında, sanık Alparslan Arslan'ın, 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine başka bir düzen getirmeye fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek, bu amaçla örgüt kurmak ve yönetmek' ve 'Danıştay 2'nci Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'i yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek ve daire üyelerini yaptıkları kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs etmek' suçlarından 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istemişti.
Demirci, Arslan'ın ayrıca, 'Cumhuriyet gazetesinin 3 defa bombalanması eylemlerinde kullanılan el bombalarını muhafaza etmek, kişilerde korku, kaygı veya panik yaratacak tarzda patlayıcı madde kullanmak ve azmettirmek', 'kamu malına zarar vermek' ve 'ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından da 3'er kez cezalandırılmasını talep ederek, toplam 21 yıldan 72 yıla kadar hapse mahkum olmasını talep etmişti.
Esas hakkındaki mütalaada, diğer sanıklar Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu'nun da 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine başka bir düzen getirmeye fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek, bu amaçla örgüt kurmak ve yönetmek' ve 'Danıştay 2'nci Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'i yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek ve daire üyelerini yaptıkları kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs etmek' suçundan da 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talebinde bulunulmuştu.
Bu sanıklardan Yıldırım ve Timuroğlu'nun 'Cumhuriyet gazetesinin 3 defa bombalanması eylemlerinde kullanılan el bombalarını muhafaza etmek, kişilerde korku, kaygı veya panik yaratacak tarzda patlayıcı madde kullanmak ve azmettirmek', 'kamu malına zarar vermek' ve 'ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından 3'er kez, Sağır'ın ise aynı suçlardan 2 kez cezalandırılması istenmişti.
Sanıklar Salih Kurter ve Aykut Metin Şükre'nin 'Anayasal düzeni cebren ortadan kaldırmak için kurulan silahlı örgüte üye olmak' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar, sanık Süleyman Esen'in ise 'silahlı örgüte üye olmak ve patlayıcı madde bulundurmak, atmak ve ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından toplam 10 yıldan 22 yıla kadar hapsi talep edilmişti.
Savcı Demirci, sanık Tekin Irşi'nin de 'Anayasal düzeni cebren ortadan kaldırmak için kurulan silahlı örgüte üye olmak, patlayıcı madde bulundurmak, atmak ve kişilerde korku, kaygı ve panik yaratmak' suçlarından da toplam 30 yıldan 75 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti.
Cumhuriyet Savcısı Demirci, sanık Ayhan Parlak'ın beraatına karar verilmesini talep etmişti.
Danıştay'a saldırı
Danıştay İkinci Dairesi'ne 17 Mayıs 2006 yılında silahlı saldırı düzenlenmiş, olayda başından yaralanan Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetmişti. Aynı olayda Daire Başkanı Mustafa Birden'in de aralarında bulunduğu dört kişi yaralanmıştı.
