Siber zorbalık bir bireyin veya grubun bilgi ve iletişim teknolojilerini diğer bireylere zarar vermek amacıyla kötü niyetle ve tekrarlayan biçimde kullanılmasıdır. Elektronik ortamlarda yapılan zorbalık “elektronik zorbalık”, “sanal zorbalık” veya “siber zorbalık” olarak da adlandırılır.
Siber zorbalık kısaca bir kişiye zorbalık uygulamak için dijital iletişim araçlarını kullanmak şeklinde özetleniyor. Innovera Genel Müdürü Gökhan Say, siber zorbalığı “bir bireyin bir başkasını kasıtlı olarak rahatsız etmek, ona kötü davranmak ya da onunla dalga geçmek için dijital iletişim araçlarını, akıllı telefonları ya da diğer elektronik aygıtları kullanması ve bunu sürekli olarak tekrar etmesi” şeklinde detaylandırıyor. Siber zorbalık genellikle tehdit ya da şantaj içeren bir mesaj, gerçek ya da gerçek dışı dedikoduların online platformlarda yayılması, ifşa ve benzeri eylemleri içeriyor. Reportlinker araştırmasına göre genç neslin %71'i siber zorbalıkla ilgili endişe duyuyor.
Siber zorbalık nasıl önlenir?
Siber Zorbalık Araştırma Merkezi verilerine göre her üç öğrenciden biri siber zorbalığa maruz kalırken, bu vakalar arasında en yaygın olanlar kırıcı yorumlar (%22,5) ve dedikodu yayma (%20,1) olarak sıralanıyor.
Dijital ortamlarda, tanımadığımız kişiler banka kartı bilgilerimizi isteyebilirler. Ailemizin haberi olmadan hesap numarası, kredi kartı bilgileri gibi hiçbir bilgiyi internet sayfalarında paylaşmamalı, bu bilgileri isteyen kişilere karşı dikkatli olmalıyız.
Zorbayı engelleyin. Çoğu cihazda belli kişilerden gelen istenmeyen e-postaları, anlık iletileri veya mesajları engelleme özelliği mevcut.
Teknoloji erişimini kısıtlayın.
Çocuğunuzun çevrimiçi dünyasını bilin. Çocuğunuzu çevrimiçi ortamda güvende tutmanın yollarını öğrenin. Çocuğunuzun hesapları için güçlü parolalar oluşturmasını teşvik edin ve adresi ya da bulunduğu yerle ilgili bilgileri asla paylaşmamasını isteyin.