Environmental Research Letters (ERL) dergisinde yayımlanan çalışmada, son 2 yıldır küresel ısınmaya neden olan metan gazı konsantrasyonunda artış olduğu belirtildi.
Stanford Üniversitesinden Robert Jackson, kimyasal formülü "CH4" olan metanın, karbondioksitten (CO2) daha küçük bir bileşen olmasına karşın daha güçlü bir sera etkisi ürettiğini ifade ederek, metan gazının kontrol altına alınmadıkça iklim değişikliyle mücadele çabalarına zarar vereceğine dikkati çekti.
Jackson, "Karbondioksit hala riski azaltmak için baskın bir hedef, ancak metan birikimini kontrol edemezsek karbon emisyonlarını azaltarak sağladığımız kazançları dengeleyemez ve riske gireriz." dedi.
Çalışmada 2014'ten bu yana metan seviyesinin milyarda bin 850 birimin üzerine çıktığı ve bu hızlı artışın sorumlusunun tarımdaki uygulamalar olduğu da kaydedildi.
Son 10 yılda fosil yakıt emisyonundaki artışta biyolojik ve tropikal kaynakların daha etkin olduğuna dikkati çeken araştırmacılar, metan üretimine neden olan tarımsal kaynakların, pirinç tarlalarının yanı sıra sığır ve diğer geviş getirenleri de kapsadığını belirtti.
Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ), atmosferdeki karbondioksit yoğunluğunun da 2015 yılında rekor düzeye ulaştığı ve nesiller boyunca bu seviyenin altına düşmeyeceği uyarısında bulunmuştu.
DMÖ'nün sera gazı salınımıyla ilgili yıllık raporunda, iklim değişikliği ve şiddetli El Nino olaylarına bağlı olarak atmosferdeki karbondioksit düzeyinin 2015'te milyonda 400 parçacığa ulaştığına işaret edilmişti.