Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Trabzonspor Kulübü Başkanı Ağaoğlu: Gökten zembille inmedim

Trabzonspor'da Olağanüstü Seçimli Genel Kurul'da başkanlık için yarıştığı Metin Kaya'yı geride bırakarak, bordo-mavili kulübün 17. başkanı olan Ahmet Ağaoğlu, Bordo- Mavili takımla ilgili merak edilenleri anlattı. Ağaoğlu, 'İçlerinden gelen birisiyim gökten zembille inmedim hepimiz bu takımın parçasıyız' dedi.

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-06-29 13:15:29

Trabzonspor Kulübü Başkanı Ağaoğlu: Gökten zembille inmedim

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, içinde bulundukları 3 aylık başkanılık süreci hakkında bilgiler vererek, gelecek planlarını THM Spor'dan Elif Neslihan Sağır'a anlattı.

Göreve geldiği 3 ayda neler yaptı? Nelerle karşılaştı? Trabzonspor'un kurtuluş reçetesi nedir? Borç batağındaki Trabzonspor yöneticilerinden Özkan Sümer'e ev ve araba aldı mı? Sosa ve Rodallega'da son durum ne? Burak Yılmaz, Abdülkadir Ömür ve Yusuf Yazıcı ile ilgili neler düşünüyor?

İşte tüm bu soruların ve merak edilenlerin cevabı...

'GÜN GEÇMİYOR Kİ HACİZ HABERİ GELMESİN'

Göreve geldiğinizden bu yana 3 aylık bir süre geçti, bu sürecin değerlendirmesini yapar mısınız?

Çok ciddi problemlerle uğraştık ama bunların en büyüğü ve en önemlisi tabi ki ekonomik sorunlardı. Oyuncuların birikmiş alacakları vardı, UEFA'da sıkıntılı dosyalar vardı yine oyuncuların bonservis bedellerinden kaynaklanan dosyalar vardı. Çin kulübünün Burak'ın transferinden, Sosa ve Kucka'dan Milan'ın, Lazio'nun, iki farklı kulübün daha dosyası vardı. Onların ödemeleri yapıldı. Rodallega'nın bonservisinden doğan Akhisar Kulübü'nün almış olduğu bir icra kararı vardı yanılmıyorsam Salı günü görevi devraldık Çarşamba günü Akhisarspor'un haciz kararı geldi. Zaten gün geçmiyor ki gün geçmeden bir başka alacakla alakalı başka bir haciz kararı gelmesin. Şuanda Trabzonspor Kulübü'nün sadece menajerlere birikmiş olan 60 milyon civarında bir borcu var. Bunların bazıları icra takibinde bazıları da bir iki yıldır bekliyor. Tabi bu arada federasyonda da Ersun Yanal'ın, Özer'in, Aykut'un  bir oyuncunun daha var. O kadar çok ki adlarını hatırlayamıyorum…

Geldiğimizde bizi bekleyen tablo buydu. Bu arada oyunculara da geçmiş dönemden kaynaklanan 2-3 aylık alacaklarını 15 Mayıs'a kadar ödeyeceğimizi söyledik ama yanılmıyorsam 7- 8 oyuncu 15 Mayıs tarihini beklemeden 30 Nisan'a kadar tüm alacaklarımızı ödeyin diye ihtar çektiler kulübe, bunların alacakları o tarihte ödendi. Bankayla alakalı birkaç bürokratik sorunları o kadar kısa sürede halledemedik ve dolayısı ile 17 Mayıs'ta ödeme gibi bir dururumuzum oldu. 15 Mayıs'ta para ödenmeyince 16 Mayıs sabahı saat 10'da kulübe ihtar çeken oyuncular oldu.

Bir gün için mi ihtar çektiler?

Evet, bir gün için. Bir gün bekleyememişler. Onlarında alacakları ödendi.  Daha doğrusu o an itibari ile çok şaşırtıcı bir şeyle karşılaştık. 5-6 ay beklemişsiniz, alacaklarınız üst üste birikmiş yeni yönetim gelir gelmez ardı ardına ihtarlar çekiyorsunuz.

Daha önce neden yapmamışlar?

Kimse bana bunun safiyane duygularla alacaklarını almak için yaptıklarını söylemesin! İyi niyetten de kaynaklandığını söylemek fazla akılcı bir yaklaşım olmaz. Aylarca bekliyorsunuz ama gelen yeni yönetime bir ay süre veremiyorsunuz kaldı ki oyuncular sezon bitti herkes evine, köyüne giderken 18 Mayıs itibari ile tüm alacaklar ödenmişti. Burak Yılmaz'ın çektiği bir ihtar vardı. 2 milyon 600 bin euro için onun zaten 1 milyon 300 bin Euro'su 18 Mayıs'ta kalan 1 milyon 300 bin eurosu da 18 Haziran'da ödendi. Dolayısıyla o dosyayı da kapattık. Bir taraftan bunlarla uğraşırken diğer taraftan da takımın maliyeti çok yüksekti yani takım içerisinde oyunculara ödenen para yaklaşık olarak senede 33-34 milyon Euro'yu buluyordu bu kulübün gelirinin de yaklaşık olarak 70 bin TL üzerinde bir rakamdı bu şekilde kulübün yoluna devam etmesi zaten mümkün değil. Yıllık geliriniz 130 milyon oyunculara ödediğiniz para ise 190 milyon. Sadece oradan bakıldığında arada 60 milyonluk bir açık vardı.

Hedefiniz nedir?

Hedefimiz profesyonel takımın maliyetini 20 milyon Euro civarına çekmek. Bu arada alt yapımızdan U21'den 5 oyuncumuzla daha sözleşme imzalayarak profesyonel kadroya dâhil ettik. Bu geldiğimiz zaman kafamızda olan düşüncenin bir parçası ancak tabi daha henüz U21'den A takım kadrosuna çıkan oyuncularla yola devam etmek hem oyuncuların geleceği hem de yarışın içerisinde olan Trabzonspor açısından bakıldığı zaman çok riskli bir durum. Dolayısı ile şuan itibari ile defansa 2-3 takviye ihtiyacı var bunu da belirlediğimiz rakamların üzerinden içeriden ya da dışarıdan gerçekleştirerek yolumuza devam edeceğiz.

Forvet transferi olacak mı?

Hayır. Şuan da sadece savunma… Şöyle söyleyeyim giden iki stoperimizin maliyeti yaklaşık olarak 3 milyon 200, 3 milyon 300 bin euro ama 54 gol mü ne yedik. Takım içinde böyle de bir dengesizlik var. Takıma katkı verebilecek oyuncular veya yetersiz oyuncuların geçtiğimiz sezon itibari ile konuşuyorum almış oldukları ücret bakımından baktığınız zaman Trabzonspor bir stopere 1 milyon 850 bin Euro para verip de sezon içinde 50'nin üzerinde gol yiyorsa burada bir sıkıntı ya da yanlış var demektir.

Taraftar sizden ne beklemeli?

Genel Kurul'da yapmış olduğum konuşma her zaman vermiş olduğum beyanattı. Siz önünüzdeki bu ekonomik tabloyu düzeltmedikten sonra ileriye dönük koyacağınız hedeflerin hiçbiri gerçekçi olmaz. Borcu 1 milyara yükseltmişsiniz, akıl almaz transferler yapılmış ama hala aynı yerdesiniz yani değişen bir şey yok. Dolayısıyla geçmiş dönemde uygulanan transfer politikası ya da ona yakın bir politikanın uygulanmayacağını ben en baştan söyledim. Taraftar grubunun çok büyük bir çoğunluğunun da 20 yaş altı gençlerden oluştuğunu düşünürsek onların kafalarında ya da zihinlerinde, ‘büyük takımlar yıldız transfer eder' düşüncesi var geçmiş yönetimlerde bunu çok güzel kullandılar.

Geçtiğiminiz günlerde bir demeç verdiniz. ‘Futbolculara feda çağrısı yaptık ama kimseden ücreti düşürelim diye olumlu bir dönüş almadık' şeklinde. Kucka'nın Sosa'nın Burak'ın aldığı rakamlar Trabzonspor'un karşılayabileceği ücretlerin çok çok üzerinde. Peki, bununla ilgili bir çözüm arayışınız var mı?

'BÖYLE BİR MENAJER SİSTEMİ YOK'

Bazı oyuncular bizimle görüşülmedi diye beyanat vermişler ama menajerleri ile görüşüldü. Zaten sistemde budur. Menajer eğer bu benim boyutumu aşıyor oyuncu da gelsin derse oyuncu da gelir. Menajerliğinde gereği budur. Transfer yapıldı parayı al kenara çekil diye bir şey yok. Yer yüzünde böyle bir sistem yok. Türkiye'de bu farklın uygulanıyorsa bilmiyorum ama Trabzonspor'da da en azından sistem bu. Sporda belirli bir aşamayı kaydetmiş olan ülkelerdeki sporcular veya belli bir seviyeye gelmiş olan sporcuların neredeyse tamamına yakın bir bölümü kendisine böyle bir teklif geldiği zaman lütfen menajerimle görüşün derler. Türkiye'de sistem son yıllarda biraz daha farklı işlemeye başlamış son yıllarda onu da çözemedim. Şu var talepte bulunursunuz olumlu yanıt gelirse belirli bir nokta da anlaşırsanız anlaşırsınız. Olumlu yanıt gelmediği takdirde önünüzde iki seçenek var: Ya o oyuncu ve ya oyuncularla sezona devam edip oluşacak olan açığı faklı kaynaklardan karşılamak ya da oyuncuların kulübe olan maliyetlerini karşılayacak bir teklif geldiğinde o teklifi değerlendirmek. Zaten üçüncü bir yolu yok bunun. Şuan itibari ile duruma bakarsak bizle sözleşmesi olan oyuncularla yola devam ediyoruz. 

 Nasıl bir yol haritası çizdiniz?

Bunlar 3-5 ay içerisinde çözülecek sorunlar değil bunlar. Ciddi bir tespit yapmak lazım, bir futbol kulübü neden para kazanır?  Göğüs reklamından kazanır, stat kendisininse isim hakkından kazanır, naklen yayınlardan kazanır, federasyondan gelen katkı payından kazanır, ürün satışından kazanır, seyirci hasılatından kazanır, oyuncu satışından kazanır. Bunlarla birlikte bağlantılı olan özellikle gelişen teknoloji ile falan birlikte değerlendirirsek buna birkaç şey daha eklenebilir. Bir futbol kulübü oyuncun alıp, para batırıp benzin istasyonu satarak para kazanmaya çalışıyorsa burada çok büyük bir yanlış vardır. Sizin aşağı yukarı geliriniz 120 -130 milyon lira iken bu gelirle sınırlı kalıp alt yapıdan Yusuf gibi Abdülkadir gibi nicelerini yetiştirme şansınız varken ısrarla bir takım nedenlerden dolayı buna ister taraftar baskısı deyin ister farklı faktörler deyin. Performansı bitme noktasına gelmiş kariyerli futbolcuları transfer etmekten borcu bu boyuta getirirseniz bu tamamen mali kriterleri aynı zamanda UEFA'nın da koymuş olduğu mali kriterlerin kilometrelerce dışına taşmışsınız demektir.  Diyelim ki çok değerli bir arsa buldunuz, 3-4 tane daha benzin istasyonu sattınız borcu belli bir noktaya çektiniz ama bu çözüm değil ki, devamında ne yapacaksınız? Eğer devamında bu sistemi oturtamazsanız yine bundan 5-10 sene sonra belki 1 milyar değil de 3 milyar gibi bir borç yükü ile karşılaşacaksınız ve tablo yine aynı olacak. Biz bunu 2000'de kulübü aldığımızda benzeri bir tabloydu 2003'de borçların 4/3 ‘ünü ödeyip çok değerli oyuncularla (Gökdeniz, fatih Tekke) gibi birlikte bir sonraki yönetime bırakmıştık. Bu oyunculardan sadece bir tanesi satılarak kulübün borcunun tamamı sıfırlanmıştı. Dönüp baktığımız zaman göğüs reklamı geliri bu sene yok önümüzdeki sene süresi bitiyor. Seyirci hasılatı temlikli, stat geliri temlikli, naklen yayın gelirleri ve federasyon katkı payları 2023 yılına kadar temlikli. Yani bütün gelir kaynaklarınız sizin temlikli. Bu çok büyük bir sıkıntı, aşağı yukarı senelik giderde biz 200 – 250 milyon TL'lere çekmeye çalıştığımız ama 300 milyonun üzerinde olan giderleriniz var. Faiz gider, kur farkı gideri, profesyonel kadro maliyeti, kulübün operasyonel giderleri gibi… Bunlar dönüp baktığınız zaman devası rakamlar. Bunu aşağı çekemezseniz ne olacak borç önümüzdeki sene itibari ile 1 milyar 200 milyon seviyesine ulaşacak.

'GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEDİM'

Biz hep şunu söylüyoruz. Taraftar takımın destekçisi değil takımın bir parçasıdır. Bugün Ahmet Ağaoğlu neyse taraftar Temel ve Dursun da aynı. Hepimizin sorumluluğu aynı benim farklı olan tarafım şu Temel ve Dursun beni bu kulübü yönetmeye tayin etmişler. İçlerinden gelen birisiyim gökten zembille inmedim hepimiz bu takımın parçasıyız. Eğe bir mücadele verilecekse omuz omuza verilecek. Bu takım bir oyuncu transfer ederken harcayacağı paraya bir yönetici kadar taraftarında aynı şekilde hassasiyet göstermesi lazım. Taraftar şunu söylemeli: ‘ Senin ihtiyacın olan stoper mevkiindeki oyuncunun maliyeti 1 milyon euronun altındayken sen niye 2 milyon euroya oyuncu getiriyorsun, biz bu parayı sokaktan mı topluyoruz?' Ama taraftar uçuk kaçık rakamlarla yapılan transferlerde yönetimlerin, kulüp yöneticilerinin, kulüp başkanının önünü açarsa kimse kusura bakmasın bunun sorumluluğu aynı şekilde bu düşünce yapısının içinde olan insanlarında üzerindedir. Başa dönersek Trabzonspor bir futbol kulübüdür, Trabzonspor Kulübü futbolcu alırken tasarruf, satarken para kazanacak. İleriye dönük olarak futbola dayalı reklam gelirlerini, ürün gelirlerini arttırmak zorundayız. Bazı illerden TS Clup açılması, için mesajlar geliyor. Bizde şöyle bir uygulamanın içine girdik. TS Clup açılmasını isteyen illere tır gönderdik orada gerçekleşecek olan satışlara göre bir fizibilite çıkarıp karar vereceğiz."

 

Haber Ara