Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından eski başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın vefatının 5'inci yıldönümü dolayısıyla “Savaş değil barış, çatışma değil diyalog” konulu bir panel düzenlendi.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından Şişli Kent Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen programda, Erbakan'ın siyasi, sosyal, ekonomik ve uluslararası olaylara bakı açısı ve yaklaşımı ele alındı. Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş'ın moderatörlüğünü yaptığı programda gazeteciler; Ali Bulaç, Burhan Bozgeyik, Nevzat Çiçek ve Arslan Bulut konuşma yaptılar.
Panelin açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi İstanbulk İl Başkanı Birol Aydın, “Hocamızın vefatının 5. Sene-i devriyesinde tek bir tema üzerinde anma programları gerçekleştiriyoruz. Bu yıl ‘savaş değil barış, çatışma değil diyalog' teması en münasip temadır diye düşündük. Türkiye'nin her yerinde bu başlık altında merhum hocamızı anmaya ve anlamaya gayret ediyoruz. Çünkü İslam alemi olarak bu kavramı anlamaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var” dedi.
28 Şubat Post Modern darbe sürecine de değinen Aydın şunları söyledi:
“Herkes 28 Şubat'a başka açıdan bakar. 28 Şubat'ı asker mi yaptı? Pentego mu yaptı? Ekonomi baronları mı yaptı? 28 Şubat neden yapıldı? Erbakan ve arkadaşları ne yaptı da bu yapanları harekete geçirdi buna bakmak lazım. D-8 diyoruz, Havuz Sistemi diyoruz. İçeride barış diyoruz ve bütün bunlar 28 Şubat sürecini harekete geçirdi.”
Panelin moderatörü Mili Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, “Erbakan Hoca siyaseti Türkiye'nin huzur ve sadeti için değil, İslam dünyasının huzur ve saadeti için değil, bütü insanlığın huzur ve saadeti için yapıyordu. 6 milyar insanın huzur ve saadeti için çabalayan başka bir insan da yok dünyada.
BULAÇ: ERBAKAN HOCA ÇATIŞMADAN TARAF OLMADI
Müslümanları birbirine kırdıran çatışma alanlarını sıralayan Gazeteci Ali Bulaç, ekonomik, sosyal, dini çatışma alanlarının Müslümanları birbirine düşürdüğünü söyledi.
Bulaç, “İslam dünyasında; sünilerle şiiler arasında çatışma yaşanıyor. Şiilerle vehabiler arasında çatışma var. Zenginlerle yoksular arasında, laiklerle anti laikler arasında, yönetenlerle yönetilenler arasında, kadınlarla erkekler arasında, yaşam biçimleri arasında çatışma hali yaşıyoruz. İslam dünyası param parça halde. Bu tesadüf değil. Buna siyaset dilinde ‘yaratıcı kaos' adı verilmektedir. Bu kavrama göre İslam dünyası küresel sisteme entegre olmayan bir boşluk. Madem ki, İslam dünyası küresel sisteme entegre olmuyor, o zaman yapılması gereken İslam dünyasını birbiriyle çatıştırmak. Burada da mezhepsel, sınıfsal ve sosyal farklılıklar yoluyla çatışma ortamı hazırlanıyor” ifadelerini kullandı.
Merhum Erbakan'ın 28 Şubat süresicinde iktidardan düşürülmesine ve partisinin kapatılmasına rağmen barışçıl bir yol izlediğini söyleyen Bulaç, “28 Şubat aslında 6 milyon 100 bin oy almış partinin mağdur edilmesi demektir. Eğer Erbakan Hoca çatışma isteseydi 6 milyon insanı sokağa dökebilirdi.Türkiye'yi kaosa sürükleyebilirdi. Ama Erbakan Hoca bunu yapmadı ve bu olayın tarih içerisinde küçük bir teferruat olduğunu ifade etmişti” diye konuştu.
BOZGEYİK: İSLAM DÜNYASININ HUZURU İÇİN ÇALIŞTI
Milli Gazete yazarı Burhan Bozgeyik, “Bu ülke insanlarının tamamının ve İslam dünyasının tamamının huzuru için çalışmış ve hayatını buna adamıştı. Erbakan Hoca'mın düşünceleri hayal değildi. Bunu iktidara geldiğinde gösterdi. 6 aylık kısa sürede yaptıklarına baktığımızda D-8, Havuz Sistemi gibi önemli projeler gerçekleştirildi. Çekiç Güç'ün Türkiye'den çıkarılmasını sağladı. Ülkede huzur oldu. Bu milletin yüzü gülünce bazı kimseler rahatsız oldu.”
ÇİÇEK: MÜSLÜMANLARA KENDİ BAŞLARINA BİRŞEY YAPABİLECEKLERİNİ GÖSTERDİ
Yurtdışı ziyaretlerindeki gözlemini anlatan Gazeteci Nevzat Çiçek, “İslam coğrafyasını gezdiğinizde karşısına iki isim çıkar. Birisi II. Abdulhamid Han'dır, diğeri Erbakan Hoca'dır. Erbakan'ı değerlendirirken sadece Türkiye için değerlendirmemek lazım. Türkiye için ifade ettiği anlam, İslam dünyası için ifade ettği anlam ve Siyonizm için ifade ettiği anlam olarak üç kategoride değerlendirilmeli. Erbakan şunu yaptı; Müsümanlara siyaset yoluyla barışçıl bir şekilde var olacaklarını gösterdi. Barışçıl sivilleşme anlamındadır. Müslümanlara kendi başlarına birşey yapabileceklerini gösterdi. Bugün Türkiye'deki birçok tarikat ve STK'larımız ne yazık ki, sivilleşme olgusunu kaybetti. Devlet İslam'ı eliyle de Müslümanlar devlet için tehdit olarak görlüyordu. Erbakan bu yanlışı düzeltti”
BULUT: D-8 PROJESİ CİDDİ BİR KARŞI BAKIŞ AÇISIYDI
Yeniçağ gazetesi Yazarı Arslan Bulut, “Erbakan Hoca'nın geliştirdiği D-8 projesi ciddi bir karşı bakış açısıydı. İslam dünyasında barışı esas alana temel bir projeydi. Bu hayata geçmiş olsaydı Afganistan'da, Irak'ta, Libya'da, Suriye'de yaşanan olaylar yaşanır mıydı?” şeklinde konuştu.
