Uzmanlar, özellikle diyabet hastalarının düzenli olarak gözlerini kontrol ettirmemeleri sonucunda gözlerini kaybedebileceklerini söyledi. Uzmanlar, düzenli kontrol erken teşhisi getirir bu da hastayı kör olmaktan kurtarır dedi.
Dyabet hastalarının bu hastalık süresince özellikle gözlerinin ciddi hasar görüyor, diyabet hastalarının özellikle gözlerini korumak için daha dikkatli olmaları gerekli.
Şeker hastaları hastalıktan korkmasınlar. Sadece onunla nasıl baş etmek gerektiğini öğrenmeliler. Diyabette erken teşhis özellikle gözün daha az hasar görmesi açısından çok önemlidir. Diğer dikkat edilmesi gereken hususlar şöyledir. Diyet çok dikkat etmeliler. İdeal kiloda olmak için sporu ihmal etmemeliler. Sigara içiyorlarsa mutlaka bırakmalılar, stresten uzak durmalılar. Kan şekerini sıkı ve düzenli olarak kontrol etmeliler ve en önemlisi de her altı ayda bir gözlerini kontrol ettirmeliler.
Diyabetlilerde hastalık ilerledikçe gözün arkasındaki sinir liflerini içeren doku olan retinayı besleyen küçük kan damarlarında meydana gelen değişiklik ve hasarlar hastalığı oluşturuyor, Bu hastalık zamanında tedavi edilmezse hastada körlüğe sebep olabilir. Çoğunlukla iki göz etkilenir. Hastalığın başlangıcında hiç şikayet olmayabilir, bulgular zamanla ortaya çıkar. Diyabet ne kadar uzun süreli ise, hastalık ihtimali de o kadar daha fazladır. Çocukluk çağı diyabetinde, daha küçük yaşlarda başlar. Katarakt oluşumunu da tetikler.
Hiçbir hastalığı olmasa bile herkesin yılda bir kere retina kontrolünü yaptırmaları gerekli. Erken safhada yakalanan hastaların tedavileri mümkündür. Bu sebeple hastaların hiçbir şikayeti olmasa da yılda 1 defa göz hekimine retina muayeneleri gerekir. Buluğ çağı, gebelik, katarakt ameliyatı, insüline yeni geçiş gibi dönemlerde muayene aralığı sıklaştırılmalıdır.
Kimler risk altında?
Bütün şeker hastaları risk altındadır. İyi kontrol edilmeyen kan şekeri seviyeleri, Yüksek kan basıncı, hamile ve şişmanlar bu hastalık açısından risk altındadırlar. Diğer göz rahatsızlıklarında görülen batma, çapaklanma, ağrı gibi şikâyetler olmaz. Sadece görmede azalma olur. Bu da yavaş yavaş olur. Görme alanında fark edilen, örümcek ağları gibi küçük uçuşan cisimcikler, ışık çakmaları, Görmeyi engelleyen, siyah yarıklar ya da kırmızı bir şerit. Görme kaybı, bulanık görme, Görme merkezinde, siyah veya boş bir nokta.
Gece görmesinin zayıflaması, Parlak ışıktan gelip daha loş bir ortama uyumda güçlük, görüş alanında oluşan karanlık gölgeler, Görüşün perdelenmesi. Kısa süreli görme kaybı olur. Bunlardan bazıları varsa hemen en yakın bir göz doktoruna başvurulmalıdır. Hastalığının son evresine kadar kişinin gözünde ödem oluşmadığı sürece ve hafif retina hasarı var ise genellikle tedaviye gerek yoktur. Ciddi hasar mevcutsa, son evre bozuklukların tedavisi için Lazer Yöntemi kullanılmaktadır. Lazer tedavisinde en az iki ve daha üstü seanslar şeklinde mevcut görmenin korunması sağlanır. Burada hastanın gözünde sonradan oluşan kan damarlarının yakılarak kapatılması amaçlanır. Kanama başlamadan önce uygulanan lazer daha yararlı olur. Son söz olarak; hastalar diyabetten korkmasınlar. Mutlaka 6 aylık kontrollerini retina konusunda uzman ve ehil kişilere yaptırsınlar.
Yorum Yap