Başbakan Binali Yıldırım, ABD Başkan Yardımcısı Michael Pence ile görüşmesi ardından Washington-New York yolculuğu sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, "Diyalogun devam etmesini kararlaştırdık. Sorunları anlık müdahalelerle, telefonlarla çözümü konusunda mutabık kaldık. 24 saat karşılıklı telefonlarımız ulaşılabilir olacak" dedi.
NE KONUŞTULAR?
Pence ile YPG'ye verilen silahlardan FETÖ ile mücadeleye, Rıza Zarrab davalarına dek iki ülke arasındaki bütün konuları ele aldıklarını söyleyen Yıldırım, görüşmenin genel olarak "müspet" hava içinde geçtiğini söyledi.
Türkiye ve ABD arasındaki son zamanlarda kötüleşen ilişkilerin iki ülkeye de faydasının olmadığı konusunda Pence ile görüş birliğinde olduklarını söyleyen Yıldırım, "Siyasetçiler olarak, ülkeyi yönetenler olarak daha fazla sorumluluk alarak ilişkileri zedeleyen konuları aradan çıkarmamız gerekiyor" diye konuştu.
FETÖ'NÜN FAALİYETLERİNİN KISITLAYIN
FETÖ konusunda gerekli belgelerin verildiğinin altını çizen Yıldırım "FETÖ konusunda da somut adım atılmasını istedik. Belgeleri bilgileri verdik. Bizim kanaatimiz bu darbenin arkasında FETÖ var. İadesi için gereken işlemlerin başlatılmasını istiyoruz. Faaliyetlerinin kısıtlanmasını istiyoruz. Bu konuda ülke olarak hassasiyetimizin en üst seviyede olduğunu söyledik" ifadelerini kullandı.
Hürriyet'ten Murat Yetkin, Yıldırım'ın açıklamalarını şu şekilde aktardı:
RAHİP DAVASI VE KONSOLOSLUK ÇALIŞANI
Buna karşılık rahip davası, konsolosluk çalışanı yargılanmaları gündeme getirildi. Bu davaların seyriyle ilgili tedirginiz dedi Pence, Bunların bir şekilde süreçlerin hızlandırılmasını istedi. Hukuk devleti ilkeleri siz de de bizde de geçerli dedik. Büyük fotoğrafa odaklanmamız lazım. Buradaki hukuki süreçlerin ilişkilerimizi tamiri imkansız hale getirmemesine özen göstermemiz lazım. İkimizin de hedefi ilişkilerin geldiği noktadan müspet bir noktaya taşımak. Bu konuda ABD ve Türkiye tarafı da müspet düşünüyoruz.
YPG GERİLİMİ
Her iki ülkenin başkanları arasındaki iyi ilişkilerin uygulamaya yansıması için başkan yardımcısı ve bana önemli işlerin düştüğünü konuştuk. Bölgeyle ilgili Irak'la ilgili ilişkilerin YPG konusunu çok açık bir şeklide konuştuk. Bu konudaki hassasiyetinizi çok iyi biliyoruz dediler. DEAŞ gitti artık ortaklığı bozun dedik. Bunlar bize çok büyük rahatsızlık verdi. Silahlar PKK'ya geçiyor tespitini yaptık. Bu konuda bir şeyler yapmak lazım dedik. 'Hassasiyetini anlıyoruz' dedi. 'Bu ortaklığımız biraz daha devam edecek' dedi. "Silahların kontrolünü daha yakından takip edeceğiz. Sizin bu konudaki hassasiyetini en üst düzeyde takip edeceğiz.
KUZEY IRAK REFERANDUMU
Pence, "Kuzey Irak'taki referandum konusunda çok güçlü bir irade koydunuz" dedi. "Sağ duyulu davrandınız teşekkkür ederiz" dedi. Merkezi Irak hükümetine daha fazla destek vermenizi bekliyoruz" dedim. Kuzey Irak ile merkezi hükümetin anlaşma sağlaması için sizin de aktif desteğinize ihtiyaç var. Biz zaten gerekeni yapıyoruz" dedi. "Tabii ki katkı veririz" dedi."
SURİYE ÇAĞRISI
IŞİD'a karşı mücadelede birlikte hareket edeceğiz Suriye'de daha etkin olun. Bizimle işbirliği içinde olun dedik. 'Cenevre sürecini aktif hale getirin' dedik. Astana insiyatifinin cenevrenin alternatifi olmadığını söyledik. Ateşi düşürmek için bir formül olduğunu anlattık.
VİZE KRİZİ
Vize konusunda bir kriz yaşandı. İlişkileri çok iyi noktaya getirelim derken vizeler kapandı. Bundan sonra normal seviyesine dönmesini bekliyoruz dedik. Genel atmosfer içerisinde samimiyetle güven çerçevesinde, Bir iradenin oluştuğunu gördük. Bundan sonrası tabii ki takibe bağlı. Ilerlemelieri takip edeceğiz. Başkan yardımcısının Türkiye'ye karşı olumlu bir bakış açısı olduğu izlenimini edindim.