Meclis, Avrupa'da aşırı sağın yükselişini araştırdı

TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, Avrupa'da AsÌ§ırı SagÌ†ın YuÌˆkselisÌ§ini araştırdı.

AsÌ§ırı sagÌ†ın mesajının ırkcÌ§ılık, goÌˆcÌ§men karsÌ§ıtlıgÌ†ı sÌ§eklinde ortaya cÌ§ıkan yabancı duÌˆsÌ§manlıgÌ†ı ve kurulu duÌˆzen karsÌ§ıtlıgÌ†ı merkezli popuÌˆlizm üzerinde yükseldiğine işaret edilen araştırmada, "DoÌˆrduÌˆncuÌˆ AsÌ§ırı SagÌ† Dalga" olarak da nitelendirilen son doÌˆnemdeki bu yuÌˆkselisÌ§in 2008'de ekonomik kriz ve muÌˆlteciler nedeniyle başladığı belirtildi.

Araştırmada, "Zor ekonomik sÌ§artlar Avrupa'ya olan kitlesel goÌˆcÌ§le birlesÌ§ince aşırı sagÌ† partilerin uzun suÌˆreden beri vurguladıgÌ†ı 'Avrupa'nın IÌ‡slamlasÌ§masının yasÌ§am tarzlarını tehdit ettigÌ†i' tezi halklara daha 'gercÌ§ekcÌ§i' goÌˆruÌˆnmeye basÌ§lamısÌ§tır." denildi.

1980'lerin basÌ§ında her yuÌˆz Avrupalı secÌ§menin sadece birinin oyunu alabilen asÌ§ırı sagÌ† partilerin, buguÌˆn cÌ§ogÌ†u Batı Avrupa uÌˆlkesinde cumhurbasÌ§kanlıgÌ†ı, ulusal parlamento ve Avrupa Parlamentosu secÌ§imlerinde duÌˆzenli olarak yüzde 10'un uÌˆzerinde oy aldığına dikkat çekilen araştırmada, 2016'da sağ veya sol otoriter egÌ†ilimli siyasi partilerin Avrupa'nın sadece en kuÌˆcÌ§uÌˆk besÌ§ ülkesinde (LuÌˆksemburg ve Slovenya, Malta, KaradagÌ† ve IÌ‡zlanda) destek bulamadığı ifade edildi.

Araştırmada, son genel secÌ§imlerde asÌ§ırı sagÌ† partilerin Avusturya'da yüzde 24 (2013); Danimarka'da yüzde 21,1 (2015); Finlandiya'da yüzde 17,6 (2015); Fransa'da yüzde 13,2 (2017); Hollanda'da yüzde 13 (2017); IÌ‡svecÌ§'te yüzde 12,9 (2014); IÌ‡svicÌ§re'de yüzde 30,7 (2015); Macaristan'da yüzde 65,1 (2014); NorvecÌ§'te yüzde 16,3 (2013) ve Polonya'da yüzde 46,4 (2015) oy aldığı anımsatıldı.

Avrupa'da asÌ§ırı sagÌ†ın yuÌˆkselisÌ§inin tek goÌˆstergesinin siyasi partilerin oy oranlarındaki artısÌ§ olmadığı, asÌ§ırı sagÌ†cı birey ve grupların isÌ§ledigÌ†i sucÌ§larda da ciddi bir artısÌ§ meydana geldiği ifade edilen araştırmada, Almanya'da 2016'da bir oÌˆnceki yıla goÌˆre asÌ§ırı sagÌ† gruplar tarafından isÌ§lenen sucÌ§ların yüzde 2,6 artarak 23 bin 555'e yükseldiği ifade edildi.

AsÌ§ırı sagÌ†ın yuÌˆkselisÌ§i kadar dikkat cÌ§eken bir hususun da ılımlı sagÌ†dan sosyal demokrat partilerin bir kısmına uzanan genisÌ§ yelpazedeki "kurulu duÌˆzen partilerinin", asÌ§ırı sagÌ†ın soÌˆylemlerini hatta reçetelerini takip ederek bunları "normallesÌ§tirmeye" basÌ§laması olduğu belirtilen araştırmada, gerek secÌ§imlerde oylarını arttırmaları gerek oÌˆnerilerinin digÌ†er partilerce benimsenerek hayata gecÌ§irilmesi ile her halükarda kazananın asÌ§ırı sagÌ†cılar olduğu vurgulandı.

"Yabancıların dısÌ§lanması"

Siyasi partilerin oy oranlarındaki yuÌˆkselisÌ§in, asÌ§ırı sagÌ†ın yuÌˆkselisÌ§inin sadece bir yanını yansıttıgÌ†ının unutulması gerektiği kaydedilen araştırmada, "Avrupa'da 'yabancı' olarak goÌˆruÌˆlenin dısÌ§lanmasını ve asÌ§agÌ†ılanmasını veya degÌ†ersizlesÌ§tirilmesini onaylayan insanların sayısı, asÌ§ırı sagÌ† partilerin oy oranına yansıyanın cÌ§ok uÌˆstuÌˆndedir." görüşüne yer verildi.

Araştırmada, şunlar kaydedildi:

"AsÌ§ırı sagÌ†ın yuÌˆkselisÌ§i; siyasi ortam ve sÌ§artlara uyum yetenekleriyle krizlerin neden oldugÌ†u kosÌ§ullardaki objektif koÌˆtuÌˆlesÌ§me kadar 'ana akım siyaset sınıfının' genisÌ§ kitlelerin duyarlılıklarına hitap edecek sÌ§ekilde kendisini yenilemek yerine asÌ§ırı sagÌ†ın basit ve sade 'cÌ§oÌˆzuÌˆm recÌ§etelerini' benimsemesinden kaynaklanmaktadır. Bunun sonucu ise asÌ§ırı sagÌ†ın yadırganmadıgÌ†ı ve 'tuÌˆm oÌˆzguÌˆrluÌˆkcÌ§uÌˆ sanayi toplumlarının normal patolojisi' olarak goÌˆruÌˆlduÌˆgÌ†uÌˆ bir sosyo-politik ortamdır."