Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen D-8 Zirvesi sonrası Dolmabahçe'de basın toplantısı düzenliyor. Ülkeler arasında ticaretin milli parayla yapılması için takas odası kurulmasını karalaştırdıklarını belirten Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Kısa ve orta vadede gerçekleştireceğimiz hedefleri konu alan eylem planı üzerinde mutabık kaldı. D-8 tarihinde 20 yılın önemli bir kilometre taşı olduğu bilinci ile kendimize bazı hedefler belirledik. Geleceğimizin teminatı olan gençleri yetiştirecek projeler üzerinde de çalışacağız. İran'da bir D-8 üniversitesi kuruyoruz. İran'a şükranlarımızı sunuyoruz. Toplam ekonomik büyüklüğü 3 trilyon 770 milyar dolar olarak, nüfusu 1.1 milyar olan devasa bir teşkilata 100 milyar dolarlık ticaret hacmi yakışmıyor. Bu rakamı 500 milyar dolara çıkarmak için gayret göstereceğiz.
TAKAS ODASI KURULMASI PLANLANDI
Kendi milli paralarımıza geçmemiz lazım. Bir takas odası kurmayı da planladık. Ülkelerimizin merkez bankası başkanlarını bu amaçla bir araya getireceğiz.
SAYI 20'YE ÇIKSIN
D-8'i genişletmekten de korkmayalım diyoruz. Görüştüğüm arkadaşlara bu teklifi de yaptım. Nitekim Dışişleri Bakanlarımız kendi aralarında görüştüler. Bu sayıyı D-8'i, D-20'ye kadar çıkarabiliriz. Böyle bir adım atmamızın çok çok faydalı olacağını ve bu konuda da birebir yaptığım görüşmelerde arkadaşlarımız 'Biz bu düşüncenize olumlu bakıyoruz.' dediler. Bunun takibini, detaylarını Dışişleri Bakanlarımız aralarında görüşecekler.
Bir de oy birliği ile karar anlayışını kaldıralım. Bir ya nitelikli çoğunluk anlayışını getirebiliriz ya da oy çokluğu anlayışını getirebiliriz. Bunu AB'de de görüyoruz. Oy birliği diyorlar, bir ufak ülke önü tıkıyor.
Uluslararası örgütlerde dönem başkanlığı görevi önemli. Özel sorumluluklar getiriyor. Türkiye olarak bu görevi ikinci kez devralmamızla birlikte dönem başkanlığı çarkı ikinci devresine giriyor. D-8'in artık daha fazla görünürlük kazanması gerekiyor. Geleceğimizi birkaç aktörün insafına bırakamayız. Bizler dünyanın irili ufaklı tüm ülkelerinin eşit şekilde söz sahibi olduğu bir düzenin savunucularıyız. Biz dünyada adalet arıyoruz. "Ben güçlüyüz, haklıyım" diyenlerin olduğu bir dünyayı asla istemiyoruz. D-8 adaletsizliği, haksızlığı sistemleştiren mevcut düzene karşı önemli bir teklif, kuvvetli bir tezdir."