Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na cevap geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kemal Kılıçdaroğlu'na cevap verdi.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-11-29 16:13:27

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na cevap geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Orman Bakanlığı Toplu Açılış Töreni'nde konuştu. Erdoğan, burada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na cevap vererek "Kılıçdaroğlu grup toplantısında bir takım kağıtlar salladı. Fakat götürüp savcılara vermedi. Şu anda o kağıtların ne olduğunu bir kendisi bir de onun eline tutuşturanlar biliyor. Tabi bunlar ilk yalan söyleyişi değil. İspat et. Ben Cumhurbaşkanlığı'nı bırakacağım. Ama sen de Cumhuriyet Halk Partisi'nin başına bela olmaktan, bu milletin başına bela olmaktan çekil. Bir ara 'Erdoğan'ın, Baykal'ın kasetini izlediğini gördüm' dedi. bizim arkamızdan gidenler bile 'Acaba?' dedi. Öyle kolay değil. İspata davet ettik. Yine çark etti. O yüzden millet buna 'Çarkçı Kemal' diyor. Bunun adı ana muhalefet değil, ana hıyanettir!" dedi.

İşte Erdoğan'ın açıklamaları:

"ANLADIN MI KEMAL?"

İstanbul adeta susuzluktan kıvranıyordu. İSKİ tam manasıyla iflas etmiş, her tarafı dökülen, adı sadece yolsuzluklarla anılan bir kurum haline gelmişti. O zaman bu kardeşiniz de belediyeyi CHP'den almıştı. İSKİ'nin başında da CHP'nin atadığı genel müdür vardı. İSKİ'yi Veysel (Eroğlu) hocamızla birlikte ayağa kaldırdık.O dönemde su istasyonları vardı. İnsanlar ellerinde bidonla kuyruklarda bekliyorlardı. Evlerindeki küvetleri o sularla dolduruyorlardı. Bugünleri bize CHP zihniyeti yaşattı. Yaklaşık 2,5 milyar dolar borçla İstanbul Büyükşehir Belediyesini devraldık. Ümraniye'de patlayan çöplüğü hatırlayın. Bunlar CHP zihniyetinin ödettiği bedellerdi. Artık banyo yapmak bile zora girmişti. Yerli ve milli anlayışı ortaya çıkardık anladın mı Kemal? Artık en büyük projeleri dahi kendi müteahhitlerimizle yapabiliyoruz. İstanbul'daki yeni havalimanı bunun en çarpıcı örneklerindendir. Şimdi konuşuyorlar ya, öğretmenlere şu kadar para vereniz, bu kadar para verseniz. Bizim verdiğimiz parayı kim verdi?

HABERİN VAR MI KILIÇDAROĞLU?

Bizim için tabiatın imkanları Rabbimize hamdimizin vesilesidir. Geçtiğimiz 15 yılda her konuda ülkemize adeta çağ atlattık. Eğitimde inşaa ettiğimiz dersliklerle öğretmen sayımızı 906 bine çıkarttık. Sadece üniversiteli öğrencilere burs vermedik, ilköğretimde olan öğrencilere de destek olduk. Kılıçdaroğlu bunları bilmiyor ki! Akşam başka sabah başka. Acaba bunlardan haberi var mı? SGK'nın başında görev yaptın! O görev yaptığın zamandaki yolsuzluklarını anlatacağım, nasıl batırdın onu anlatacağım: Vereceği cevabı söyleyeyim. Onu o zamanın Başbakanı yapsın der.
Biz göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye borcu 23.5 milyar dolardı. Şimdi yok Kılıçdaroğlu haberin var mı?

"HAYATI YALAN"

Kılıçdaroğlu'nun hayatı yalan. Üniversite sayımızı 75'ten 185'e ulaştırdık. Acaba bundan haberi var mı? Sağlıkta tam bir devrime imza attık. Biraz sonra geleceğim. SSK'da görev yaptın. O yıllardaki yolsuzluklarını anlatacağım. Nasıl batırdın o kurumu, onu anlatacağım. 'Onu o zamanın başbakanı yapmalıydı' der. Biz iş başına o tür bürokratları getiririz. Bölünmüş yol uzunluğunu 6 bin 100 kilometreden, biz ise geldik, 15 senede buna tuttuk 19 bin 500 kilometre ilave bölünmüş yol yaptık. Mevcut olan 83 karayolu tünelinin üzerine 229 yeni tünel ilave ettik. Haberin var mı Kılıçdaroğlu? Mevcut 26 havaalanımızın üzerine 29 havaalanı daha ilave ettik. Marmaray gibi, Avrasya gibi, Yavuz Sultan Selim, Osmangazi köprüleri gibi projelere imza attık ve hayata geçirdik. Haberin var mı Kılıçdaroğlu? Pek çok önemli proje şu anda devam ediyor. Türkiye'nin IMF'ye borcu yok. Kılıçdaroğlu bundan haberin var mı? Biz bir daha IMF'den borç almadık. Ey Kılıçdaroğlu duy duy. Kulağın var duymazsın, gözün var görmezsin, dilin var, hakkı, hakikatı konuşamazsın.

Tilki yetişemediği üzüme koruk dermiş. Bunun örneği Kılıçdaroğlu'dur. Geçtiğimiz 15 yılda ülkemizi büyütmek, zenginleştirmek için gerçekten çok çalıştık. Çok mücadele ettik. Bugün ise Türkiye her alanda kritik bir dönemden geçiyor. Tüm kurumları ile bu tarihi süreçten ülkemizi en güçlü şekilde çıkarmanın mücadelesini veriyoruz. Bir de ana muhalefet partisinin başındaki zatın hezayanlarına cevap vermekle uğraşıyoruz. Mecburen bu konulara girmek zorunda kalıyoruz. Bu zat çıktı Cumhurbaşkanı ve ailesi yurt dışındaki bir takım hesaplara milyonlarca dolar para gönderdi diye iddia ortaya attı.

Dün çıktı yurt dışındak bir şirkete şu kişi şu kadar milyon dolar para gönderdi diye sözler söyledi. Bir tomar kağıdı sallayarak dekontları da bunlar dedi. Ne gazetecilere ne adli makamlara vermedi. Avukatlar anında kendisine bunu ilgili savcılığı, medyaya veriniz dedi. Kağıtların ne olduğunu bir kendisi bir de onları eline tutuşturanlar biliyor. Bu hadise ilk yalan söyleyişi ilk iftirası da değil. Bir ara İsviçre'de hesaplarım olduğunu söyleyip durdu, belge gösteremedi. Yine, ispat et ben Cumhurbaşkanlığı'ndan çekileceğim, siyaseti de bırakacağım dedim. Ben siyasete girmeyeceğim dedi ertesi gün siyasete girdi.

20171129_2_27180388_28296654_Web

KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARI

Bizim yolumuzdan gidenler bile şunu soruyor. Bunları açıklayacağız ki sizler de bunu anlatmanız lazım ki bu tür insanlar bu ülkenin siyasetinden çekilsinler. Millet buna çarkçı Kemal diyor. Bir ara Güney Asya'daki tsunami felaketinde toplanan paraların gönderilmediğini öne sürdü. Yine işi pişkinliğe vurup kulağının üzerine yattı. Hayati Yazıcı arkadaşımızın ÖSYM Başkanı'na mail gödnerip şu kişiyi üniversiteye yerleştirin dediğini öne sürdü. Bu zat da çıkıp bir özür dahi dilemedi. Şu anki Çevre ve Şehircilik Bakanımızla ilgili iddialar ortaya attı ispat edemediği için sürekli tazminatlar ödemek zorunda kaldı. Bakanımız da bol bol sucuk ekmek dağıttı. TÜRGEV'e 20 dönümz arazi verildi dedi, ispatını ortaya koyamadı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için, eseri karalamak için altın klozet iddialarına kadar pek çok yalanı aylarca diline pelesenk etmişti. Özür dilemeyi aklından bile geçirmedi. Böyle vicdansızlık olur mu ya? Sıkıyorsa gel bak bakalım nasıl bir altından klozet var. Bir ara bilmem kaç tane FETÖ'cü vekilin ismini açıklayacağını iddia etmiş bu sözünü de yutmuştu. Amerika'da FETÖ'cü vekillerin kimler olduğu ortaya çıkıyor. 2 CHP'li milletvekili Amerika'da kurulan kumpasın içinde yer almışlar. Ortaya çıkıyor. Ana muhalefet bunun yükünü daha fazla çekemez. Çünkü bunun adı ana hıyanettir.

"YURT DIŞINA GİDEN TEK KURUŞ PARA YOK"

Bu zatın başında olduğu CHP kayıptır. Bazı milletvekillerinin de yurt dışında ülkemiz aleyhindeki davalara belge bilgi taşıdığını gayet iyi biliyoruz. Kimi zaman kendileri kullanan kimi zaman yurtdışına götüren bu kişilerin ihanetlerinin hesabı mutlaka sorulacaktır. Bu sefil durum bizim işimize geliyor ama ülkemiz adına üzülüyoruz. İnsan mindere çıktığı zaman az buçuk eline gelebilecek, dengi sayılabilecek bir rakip görmek istiyor. Karşınızda bir karikatür tipli birini buluyorsunuz.

"O KAĞITLARIN NE OLDUĞUNU KİMSE BİLMİYOR"

Dün, şahsımın ve iddialarla ismi geçen arkadaşlarımızın avukatı bir açıklama yaptı. Bu açıklamada iddialar yalanlanarak belge olduğu öne sürülen kağıtların derhal savcılığa verilmesi, medya ile paylaşılması çağrısında bulunuldu. 1 saat öncesine kadar, henüz bu yönde gelişme olduğunu duymadık dediler. Aynı çağrıyı tekrarlıyorum. Madem belgelşerin elinde olduğunu söylüyorsun, kürsüden sallamayı bırak. Milletimizle ve ilgili mercilerle paylaş. Git savcılığa teslim et. Bugüne kadar o kürsüden salladığın her kağıt ya yalan ya yanlış çıktı. Bizim için önemli olan şahsımıza ve ailemize yapılan saldırının cevapsız kalmamasıdır. İsimlerin çoğu 30-40 yıldır önemli işler yapmış iş adamlarıdır. Tayyip Erdoğan belediye başkanı değilkin de bu insanlar işlerle uğraşıyordu.

20171129_2_27180388_28296655_Web

"İSPAT ET!"

Bu zat önce şahsımın, çocuklarımın, eniştemin, dünürümün, eski özel kalem müdürüm diye iddia ettiği o şahıs benim hiçbir zaman özel kalem müdürüm olmadı. Zerre kadar sende şahsiyet varsa, Mustafa Gündoğan bana ne zaman özel kalem müdürlüğü yapmış ispat et. Edemezsen de durma artık çekil git. Bu zat bir iş adamıdır. Bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiğini iddia ediyor. Yurt dışında şirket ismi verip rakamlar zikretti. Ticaretle uğraşan birisi yurt dışında da şirket kurar, alır satar, Para havale eder, havale alır. Bunları anlatmanın zorluğunu elbette biliyorum. Bu 5 isim asla o şirkete ve yere para göndermiş de değil. Mevcut şirketlerini satmaları sebebiyle onlara para geldi. Oraya da para gitmedi. Bu yapılan işlemlerde hiçbir sorun yoktur.

Buradaki tek sorun, ortada bu zatın iddia ettiği gibi yurt dışına giden tek kuruş para olmayışıdır. Belki anlamamış diye bu zat için bir kez daha tekrarlıyorum, iddia edildiği gibi yurt dışına giden tek kuruş yok.? Bu zatın söylediği yalan mı? Yalan. Bir kez daha müfteri durumuna düştü mü? Düştü. Yüzü kızaracak mı? Hiç sanmıyorum. Kendisinde manda derisi gibi yüz var. Bu zat, hızla siyaset çöplüğüne doğru yuvarlanıyor. Milletimiz, eski Türkiye'nin siyaset anlayışının bu son temsilcisini de en kısa sürede hak ettiği yere gönderecektir. Hiç endişem yok.

SURİYELİLERE HARCANAN 30 MİLYAR DOLAR YANITI

Dün bir de Suriyelilere harcanan 30 milyar doları soruyordu. Bu zatın gezi olaylarında 100 milyarlarca zarara uğrayan Türkiye'nin kayıplarının hesabını sorduğunu duymadım. 15 Temmuz darbe girişiminin zararlarının peşine düştüğünü görmedim. 15 Temmuz'la alakalı da bu zatın en ufak bir derdi yoktur. Bunu da biliniz. Son günlerde aleni ekonomik saldırılar karşısında milletimizin hakkını savunan 2 çift laf ettiğine de şahit olmadık. Kafayı Suriyelilere harcanan paraya takmış. Türkiye Suriyeliler için AFAD eli ile yaklaşık 2.3 milyar dolar. Belediye olarak, 6 milyar dolar, sivil toplum vasıtaları ile 1.2 milyar dolar harcama yapmıştır. Eğitim ve sağlık hizmetleri sınırsız olmuştur. Görevlendirilen personellerin maliyeti vardır. Diğer maliyetler vardır. Suriyelilere sadece kamu kuruluşları yardım etmiyor. Asıl büyük yardımı milletimiz yapıyor. Tüm bunları topladığımızda karşımızda yaklaşık 30 milyar dolarlık bir meblağ çıkıyor.

Haber Ara