Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Düzce 6. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.
KONGRE ÖNCESİ VATANDAŞLARA SESLENDİ
Kongre salonu önünde toplanan vatandaşlara seslenen Erdoğan, şunları söyledi:
"Ne dedik, durmak yok yola devam. Düzce bu yolculukta her zaman yanımızda oldu, bizi hiç yalnız bırakmadı. Bizler de aynı şekilde Düzce'nin yanında olduk, hiçbir zaman Düzce'yi yalnız bırakmadık. Yatırımların toplam tutarı 9 katrilyon. Bununla iş bitmedi, bu yatırımlar devam edecek. Bizler bir deprem bölgesi olan Düzcemizi aynı şekilde yalnız koymadık. Hasımlar bizi hazmedemiyor, onun için tek silahları var iftira. İftira ile bir yere gidilmez, dürüstlükle bir yere gidilir. Bizi bölmek parçalamak isteyenler şunu bilecekler; Bizim Rabiamız var. Neydik ne olduk? Bunu da bilelim. Tarihimizi de bilelim. Payitaht'ı izliyorsunuz değil mi?"
"BEDELİNİ AĞIR ÖDEYECEKLER"
Düzce'de konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hasımlar bizi hazmedemiyor, onun için tek silahları var iftira. İftira ile çamur at izi kalsın mantığı ile bir yere gidilmez, dürüstlükle bir yere gidilir"dedi. Erdoğan, "Huzurumuza musallat olanlar bedelini ağır ödeyecekler" iadesini kullandı. Düzcelilere 'Tarihimizi de bilelim' diyen Erdoğan, "Payitaht'ı izliyorsunuz değil mi?" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
2019'A HAZIRLANMAMIZ GEREKİYOR!
Daha sonra konger salonunu geçen Erdoğan konuşuyor. "10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 74 ile şahsıma teveccüh gösterdiniz. 16 Nisan'da ile yüzde 71 ile 'evet' dediniz. Rabbim yol arkadaşlığımızı daim eylesin" diyen Erdoğan'ın sonuşmasının satır başları şöyle: Düzce Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın izinden gidiyor. Yeni yapılan derslik sayısı 1810'a yükselmiş. 300 yataklı hastanemiz de hizmete girmiş. Deprem kuşağında bulunan Düzce için sağlıklı yapılaşma çok önemli. 15 yılda 9 milyar liralık, yani 9 katrilyonluk yatırımla Düzce'yi Bolu Dağı ile Sakarya Irmağı arasına sıkışmış şehir olmaktan çıkartıp başlı başına bir marka haline getirdik.
Önümüzde aşmamız gereken yeni bir imtihan daha bulunuyor. Bu, 2019 seçimleridir. Tam bir seferberlik ruhu ile 2019'a hazırlanmak zorundayız. Kongrelerimizi ben bu şahlanışın bir işaret fişeği olarak görüyorum. Bugün Düzce'de bunu görüyorum. Siyasi hayatımda ben bu tür kongreler yaşamadım ama şimdi yaşıyorum.
'BERABER OLDUĞUMUZ ARKADAŞLARIN OLMASI BİZİ ÜZDÜ'
16 Nisan'da ne oldu gördünüz. Birileri 'hayır' kampanyası sürdürdü. Beraber olduğumuz arkadaşların olması bizi üzdü. Hiç önemli değil. Kişi sevdikleri ile beraber haşrolacaktır.
Siyaset boşluk kabul etmez. Birileri gider bizi binbir yalanla başka türlü anlatır. Birileri gider, Bolu Dağı Tüneli'ni patateslerle doldurmaya, doğalgazla doldurmaya çalışır. Fakat biz bu aklı evvellere işin doğrusunu anlattık. Bolu Dağı'nın nasıl geçileceğini gösterdik. Şimdiden çalmadık kapı, sıkmadık el, dokunmadık yürek bırakmayacak, bu şekilde çalışmalara başlayacağız.
KİMSE ADAM YERİNE KOYMAZDI!
Türkiye büyüdükçe maruz kaldığımız tehlikler daha da büyüyor. Oturduğumuz yerde otursaydık bu tehlikelerle karşılaşmazdık. Ama bizi de kimse adam yerine koymazdı Ülkemiz büyüdükçe yakın tarihimizin puslu hadiselerini tartışabileceğimize inanıyorum.Asırlardır olduğu gibi bugün de vatanımızı korumak için gözümüzü kırpmadan şehadete yürüyecek cesarete sahip olduğumuzu gösterdik gösteriyoruz. Şunu unutmayın; Türkiye büyüdükçe, maruz kaldığımız tehditlerin çapı da büyüyor. Eskilerin dediği gibi, büyük başın derdi büyük olurmuş. Biz zillete asla rıza göstermeyiz. Biz beşer planında hiçbir gücün karşısında eğilmedik. Biz haksızlık karşısında sessiz kalamayız. Tehditler ne kadar büyük olursa olsun mücadeleden asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. En güçlü çıkış ve askeriyede de bunu hep öğretirler, savunma taarruzdur. Biz de bunu yapıyoruz. Ülkemize yönelik tehditlerin büyüklüğüne bakınca biz de diyoruz ki ne güzel, demek ki bizi böyle görüyorlar, bizden bu derece çekiniyorlar. İnançla, azimle çalışarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazandık. Partimizi kurup ilk seçimde 16 ayda iktidara geldik. Aynı tarihlerde benzer şartlara sahip olduğumuz ülkelere bakmak lazım. Bizim 3 kat büyüdüğümüz dönemde onlar ancak yüzde 20-30 seviyesinde büyüme gösterdiler.