Başbakan Binali Yıldırım, resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanı Estonya'nın Başbakanı Juri Ratas ile Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Estonya'ya, 15 Temmuz darbe girişimine karşı Türkiye'ye verdiği destek ve dayanışma için teşekkür eden Yıldırım, 15 Temmuz'un hemen arkasından Estonya'nın, Türkiye ile dayanışma ve destek açıklaması yapmakla kalmadığını, aynı zamanda dönemin Dışişleri Bakanı Kaljurand'ın Türkiye'ye gelerek, destek mesajlarını ilettiğini hatırlattı.
Yıldırım, Estonya'nın, 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılında yayınladığı basın açıklamasıyla darbe girişimine karşı Türkiye'nin yanında olmaya devam edeceğini de açık şekilde ifade ettiğini hatırlattı.
İki ülke ilişkilerinin "mükemmel denecek düzeyde" devam ettiğini vurgulayan Yıldırım, "Bu ilişkiler, Estonya'nın yeniden bağımsızlığını kazandığı yıllarda, Türkiye'nin Estonya'yı tanıyan ilk ülkeler arasında yer almasıyla başlamış ve daha sonra da ikili ilişkilerde çok önemli mesafe katedilmiştir. Gerek ikili ticaretimiz gerekse karşılıklı yatırımlar ve ekonomik faaliyetler günden güne artmaktadır." diye konuştu.
Türkiye'nin AB üyelik süreci
Estonya'nın, Türkiye'nin Avrupa Birliği genişleme politikası kapsamında tam üyeliğini her şart altında samimiyetle destekleyen ülke olduğunu anlatan Yıldırım, Türkiye'nin, NATO içinde iş birliğini en güzel şekilde yürüttüğü ülkelerin başında da Estonya'nın geldiğini vurguladı.
Estonya'nın, 1 Temmuz'da AB Dönem Başkanlığını üstlendiğini, yıl sonuna kadar bu görevini sürdüreceğini hatırlatan Yıldırım, şunları söyledi:
"Eminim ki Estonya, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda diğer Avrupa ülkeleri üzerinde bugüne kadar var olan olumlu tutumunu bundan sonra da artırarak devam ettirecektir. Özellikle dönem başkanlığı içinde Sayın Başbakanın, ülkemize bu ziyareti gerçekleştirmiş olmasını önemsiyoruz. AB Dönem Başkanı olarak Türkiye'nin dostu bir ülkenin, Estonya'nın Başbakanı olarak dün Gaziantep'te, bugün Ankara'da yaptığı temaslarda, dışarıdan görülen Türkiye ile bizatihi görerek, yaşayarak tecrübe ettiği Türkiye arasındaki farkı Avrupalı dostlarımıza en açık şekilde anlatma imkanı olacaktır."
Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmeler
Türkiye'nin, son 6 yıldır Suriye ve Irak'ta var olan otorite boşluğu ve iç savaşın getirdiği olumsuzlukları dünyada en fazla göğüsleyen ülkelerin başında geldiğine dikkat çeken Yıldırım, şöyle devam etti:
"Türkiye, 3 milyonu aşan mülteciye, Suriyeli'ye ev sahipliği yapıyor, onlarla ekmeğini paylaşıyor, onların dertlerine derman olmaya çalışıyor. Bir anlamda Türkiye, bölgenin, Avrupa'nın güvenliği ve istikrarı için büyük bir fedakarlığı gerçekleştiriyor. Bu anlamda tabii ki Avrupa Birliği başta olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinin, Türkiye'nin yaptığı bu çalışmayı takdirle karşılaması şüphesiz anlamlıdır, iyidir ama yeterli değildir. Yük paylaşımı konusunda da daha fazla gayret edilmesi gerekmektedir. AB ile bu anlamda başlattığımız bir program vardır ancak bu program beklediğimiz hızda sürmemektedir. 3 milyar avroluk bir destek programının bugüne kadar 800 milyon euro gibi bir kısmı ancak hayata geçmiştir. Sözleşmeye bağlanan miktarın 1,6 milyar avro olmasına rağmen, gerçekleşmesinin düşük kalması anlaşılabilir bir durum değildir. Bu konuyu Sayın Başbakanla paylaştık. Sürecin hızlandırılması konusunda kendisinin desteğini talep ettik."
İki ülke arasındaki yeni iş birliği alanları
Başbakan Yıldırım, AB ile yeni bir süreç başlatılması konusunda, önceki dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla zirve toplantısı yapıldığını, bu kapsamda, Türkiye ile zirve yapılması ve 2016'da kararlaştırılan konuların Türkiye-AB ilişkileri bakımından tekrar canlandırılması adına adımların atılmasını beklediklerini belirtti.
Yıldırım, mevkidaşına hitaben "Ümit ederim ki sizin başkanlığınız sırasında bu konuda somut gelişmeler sağlanabilir. Estonya gibi dost bir ülkenin dönem başkanlığı sorumluluğunda Avrupa Birliği ile bugünlerde var olan ilişkilerimizin, olumsuz gibi gözüken bazı üye ülkelerle ilişkilerimizin düzeltilmesi konusunda önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz." diye konuştu.
İlişkileri zenginleştirecek muhtemel yeni iş birliği alanları konusunu da Başbakan Ratas ile kapsamlı şekilde görüştüklerini aktaran Yıldırım, Türkiye ile Estonya arasında önemli fırsat ve potansiyellerin bulunduğunu, bunu hayata geçirmek için de şartların elverişli olduğunu kaydetti.
"Ekonomik ilişkilerimiz, mevcut potansiyeli tam olarak yansıtmıyor"
İki ülke arasındaki ticaret hacmini geliştirme adına yapılacak ortak projelerin sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, "Estonya ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz, üst düzey siyasi ilişkilerimiz ile kıyasladığımız zaman mevcut potansiyeli tam olarak yansıtmıyor." dedi.
Yıldırım, 2016'da Estonya'ya ihracatın 172 milyon dolar, Estonya'dan ithalatın ise 238 milyon dolar olduğunu belirterek, 410 milyon dolarlık bir ticaret hacminin olduğunu bildirdi.
2015'e göre yüzde 10 oranında bir düşüşün söz konusu olduğunu vurgulayan Yıldırım, "İhracatımızda artış sağlanabilmesi için sanayi yoğun sektörlerdeki ihraç payının artırılması ve çeşitlendirilmesi gerekiyor. Estonya ve Türkiye'deki karşılıklı doğrudan yatırımların toplamı çok düşük seviyededir. 13 milyon dolar civarındadır." şeklinde konuştu.
Kumaş üretimi ve ihracatıyla meşgul bir Türk firmasının yakında Estonya'da 15 milyon dolar civarında bir yatırım yapma kararı aldığını aktaran Yıldırım, karşılıklı işbirliği imkanlarının belirli alanlarda daha da ileriye götürülebileceğini söyledi. Bunlar arasında e-devlet hizmetlerinin yaygınlaştırılması, bilişim, siber güvenlik, yazılım, bilişim teknolojileri alanlarında işbirliği olabileceğini ifade eden Yıldırım, savunma sanayi, ulaşım altyapılarının geliştirilmesi ve lojistik hizmetleri konusunda işbirliği gerçekleştirebileceklerini kaydetti.
Eğitim ve turizmin, gelişmesi için çalışacakları diğer alanlar olarak ön plana çıktığını belirten Yıldırım, şunları söyledi:
"İki ülke arasında doğrudan uçuşlar mevcuttur. Bu bakımdan karşılıklı turizmin gelişmesi de üzerinde yoğunlaşacağımız diğer bir alan diye düşünüyorum.
Estonya, kayagazı ve yenilenebilir enerji konusunda çalışmalar yapan bir ülke. Bu çerçevede, enerji alanında işbirliği de ele alınacak diğer önemli bir konudur. Karşılıklı iyi ilişkilerimizin, karşılıklı ticarete, yatırıma ve ekonomiye yansımasıyla birlikte eminim ki gelecek yıllarda iki ülke arasındaki potansiyel çok daha iyi bir şekilde ortaya çıkacaktır."