AK Parti Genel Başkan Vekili ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarad bulundu.
Başbakan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Halepçe yakınlarında meydana gelen depremde ölen kardeşlerimize mevlamdan rahmet yaralılar acil şifalar diliyorum. İlgili unsurlarımız süratle bölgeye intikal etmiştir. Depremzedelere ilk ulaşan ekipler bizim ekipler olmuştur. Irak ile koordineli çalışan AFAD, Kızılay'ın halen bölgede çalışmaları devam ediyor. İran ve Irak halkının acılarını paylaşıyoruz.Dün Antalya'da yoğun bir yağış ve fırtına meydana geldi. Ekiplerimiz hemen müdahale ettiler. Antalyalı vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. En büyük tesellimiz can kaybı yok. Yaralanma ve maddi hasarlar var bunları en kısa zamanda gidermiş olacağız.
ABD ZİYARETİ SONRASI KRİTİK AÇIKLAMA
ABD Başkan Yardımcısı Pence ile toplantı gerçekleştirdik. Ülkemizin hassas olduğu konuları konuştuk. Beklentilerimizi açık ve samimi bir şekilde aktarma fırsatı bulduk. FETÖ elebaşının iadesi telebimizi yineledik. 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlularının yargılanması konusunun hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha altını çizerek ifade ettik. Somut adım atılmasını beklediğimizi kararlılıkla kendisine anlattık. Bize delil diyenlerin 11 Eylül hadisesinden sonra 'Amerika saldırı altındadır, bunun başı da Usama Bin Ladin'dir' dediniz. Biz de delil sormadık. 15 Temmuz'un faili olduğunu sağır sultanın bildiği Feto'nun iadesi için ne delili soruyorsunuz. Ayrıca YPG ile ortaklığın geldiği noktayı da bir kez daha gözler önüne serdik.
ABD'DEKİ TUTUKLU VATANDAŞLAR
Suriye ve Irak'taki gelişmeler, Kuzey Irak'ta yapılan gayrimeşru referandum gibi konuları da değerlendirme fırsatı bulduk. Haklarında adli süreç devam eden ABD'de tutuklu bulunan vatandaşlarımızın durumunu da gündeme getirdik. Müttefikimiz olarak gördüğümüz Amerika ile olumlu gündem üzerinden yol almayı arzu ediyoruz. İlişkilerin normal seviyeye dönmesi beklentimizdir. Buradan Musevi toplum temsilcileri, finans kuruluşları, iş adamları ile yatırımcılar ve ekonomi çevreleri ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirdik. Arakan ve Suriye'de yaşananların ve buradaki mülteci krizine bir çözüm bulunması için uluslararası çabanın daha da geliştirilmesi gerektiğini BM'nin daha etkin ve aktif rol alması icap ettiğini ifade ettik.
CHP'YE ATATÜRK CEVABI: BRE AHMAKLAR...
ABD ziyaretimiz sırasında 10 Kasım'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümü münasebetiyle bir anma toplantısı gerçekleştirdik. Burada şaşkınlıkla takip ettik ki, birileri tüm Türkiye'nin ortak değeri olan Atatürk'ü hala tekellerinde görmeye devam ediyor. Bazı medya çevreleri de toplumda bir ayrışmayı körüklemeye çalışıyor. Akıl almaz ifadeler var. AK Parti Anıtkabir'de, AK Partililer Anıtkabir'de. Bre ahmaklar, AK Parti kurulduğu günden beri Anıtkabir'e gidiyor, 10 Kasım törenlerine de katılıyor. AK Parti'nin hiç kimseye Atatürkçülüğünü kanıtlamaya ihtiyacı yoktur. Atatürk hiçbir siyasi kurum ya da kuruluşun tekelinde değildir. Atatürkçülük lafla olmaz. Büyük eserleri milletin hizmetine sunarsan Türkiye'nin milli savunma sanayisini yerli ve milli hale getirirsen, tankını, topunu, tüfeğini, uçağını, İHA'sını, SİHA'sını üretirsen, dünyanın en büyük havalimanını yaparsan, Atatürkçülük budur. Türkiye için eser üretmektir. Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin ortak değeridir. Toplumu bu konu üzerinden ayrıştırmak Atatürkçülük değildir, vatanseverlik hiç değildir.
Irak'taki yaşadışı referandum sonrası neler olduğunu biliyorsunuz. Türkiye'nin uyarılarının ne kadar da önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmış, Kuzey Irak'ın oldubitti macerası görüşmüştür. Siyasi dalgalanmalar ve Suudi Arabistan özelinde gelişmeler de dikkat çekicidir. Gelişmelerin yeni bir siyasi krize yol açmamasını, bütün tarafların bu yönde tutum sergilemelerini, bölgemizde yeni bir sorun alanı olmamasını ümit ediyoruz. Arzumuz ve gayretimiz, bölgemizde, Körfez ülkeleri arasında huzurun, barışın sürekli olmasıdır.
KUZEY KIBRIS'TA ERKEN SEÇİM
Yanıbaşımızda 15. yılına giren Irak, 7. yılına giren Suriye meselesinde de etkin çaba gösteriyoruz. Dün Cumhurbaşkanımız, sayın Putin ile bir araya geldi. İkili ve bölgesel konular ele alındı. Burada Astana sürecinden Cenevre sürecine geçiş ve buradaki kalıcı barış süreci, Suriye'deki toprak bütünlüğü konularında kapsamlı görüşmeler yapıldı. Amacımız ve hedefimiz bölgede acıların son bulması ve milyonlarca göçmenin tekrar yurtlarına dönmeleridir. Kuzey Kıbrıs'ta erken seçim kararı alındı. Buradan bu kararın Kuzey Kıbrıs ve orada yaşayan kardeşlerimiz için hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.
BBC bir haber geçti. Rakka'ya ilişkin yeni bir rezalet ortaya çıktı. YPG ve koalisyon güçleri sözde ABD ve koalisyon güçleriyle beraber Rakka'yı DEAŞ'tan temizleyecekler ve insanlar oraya yerleşecekler. Ancak gel gör ki neler olmuş neler. Rakka'da DEAŞ'lıları temizlemek yerine onları silahlarıyla beraber Rakka'dan çıkmaları için destek olmuşlar. 50 tır, 13 otobüs, 100 tane araçtan oluşan, her türlü ağır silahlarla yüklü vaziyette eskort yaparak konvoy oluşturarak terör örgütlerini sağ salim çıkartmışlar.
BU MU AKILLI POLİTİKANIZ
Biz ne dedik Amerika'ya, bir terör örgütü ile başka bir terör örgütünü yok etmek için mücadele devletlerin yapacağı bir iş değildir. Oradan çıkan silahları ile serbest bırakılan DEAŞ mensupları, başta Türkiye olmak üzere, Avrupa, Amerika, dünyanın her tarafından kim bilir yeni, masum insanların katline sebep olacaklar. Bunların çarpışmadan anladıkları, bela benim başımdan gitsin de nereye giderse gitsin. Terör örgütlerine karşı devletlerin işbirliği önemlidir. DEAŞ'lılar silahları ile gittiler, YPG, PKK yerleşti. Bu mu akıllı politikanız. Bu mu stratejik işbirliği. Türkiye bir kez daha haklı çıktı. Bizim amacımız haklı çıkmak değil, bölgeyi bu terör belasından kurtarmak. Ne zaman DEAŞ teröristleri gelecek ve eylem yapacak. Şimdi orada kıstırdığınız terör örgütlerini bıraktınız, tek tek bulup dünyanın değişik yerlerinde etkisiz hale getireceğiz. Bütün bunların bedelini bölgedeki insanlar ödüyor. Türkiye ödüyor. Türkiye'nin Suriye'ye 911 kilometre sınırı var.