O sözler tartışılıyor! 'Besmelesiz Kılıçdaroğlu'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun haftalık grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Sırbistan'dan et ithal etme kararı sebebiyle eleştiren konuşması ve bu konuşma sırasında kullandığı "Besmelesiz kesilen etleri yiyecekler" sözleri tartışılıyor...

Akşam Yazarı Emin Pazarcı köşesine taşıdığı konuda Kılıçdaroğlu'nu eleştiriken, bu ithalatın nedne önemli olduğunu yazdı.

İşte Pazarcı'nın o yazısı:

KILIÇDAROĞLU'NA GÖRE KONU...

Kılıçdaroğlu'na göre bu olay, Boşnakların katili Sırp Kasabı Miloseviç'le tokalaşmakmış!  Oysa durum tam tersi: Kılıçdaroğlu yine anlamamış; bu karar Sancak'taki Boşnaklara verilen büyük bir destektir. Son dönemde Türkiye'nin attığı çok önemli adımlardan biridir.  Cehaletin gözü kör olsun… Bakın ne hallere düşürüyor insanı!

ET İTHALİNİN BALKANLAR'DAKİ MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖNEMİ

Balkanlar'daki Müslümanlar, yıllardır Türkiye'de kulis yapıyorlar. Sırbistan'ın Sancak Bölgesi'ndeki Türk, Boşnak ve Arnavutlara bir şekilde destek verilmesi gerektiğini söylüyorlar. Aksi halde yok olup gidecekleri uyarısında bulunuyorlar.  Zamanında Cumhurbaşkanı Demirel'e de anlattılar bunları. O da konuyla ilgilendi, ama hayata geçiremedi. Yıllardır bekledikleri destek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sırbistan gezisi sırasında geldi.  Çünkü…

Sırbistan'da en çok et Sancak'ta üretilir. Üstelik orada besicilik kapalı alanlarda değil, açıkta yapılır. Merası çok, yağmuru boldur. Balkanlar'ın en kaliteli eti orada elde edilir. Tarımın en geliştiği bölge burasıdır. Bilmeyenler öğrensin; et, süt, peynir üretimi ile sebzecilik Müslümanların tekelindedir.

Buna rağmen pazarlama imkanları olmadığı için para etmez. Bu yüzden de o bölgede yaşayan Türkler ve Boşnaklar, son derece yoksuldur. İşsizlik de had safhadadır.
İşte, Sırbistan'dan et ithali kararının arkasında bu gerçekler vardır!

Bu yüzden de “Sırbistan'dan Srebrenitsa canavarlarından et alacağız, onları zengin edeceğiz” söylemleri, ya cehalet ya da kötü niyettir.

SANCAK BOŞNAK MİLLİ MECLİSİ MEMNUN

Malum bazı köşe yazarları ile Kılıçdaroğlu üzgün olabilir. Ancak, Sancak Boşnak Milli Meclis Başkanı Süleyman Uganin alınan karardan son derece memnundur.  Nasıl memnun olmasın ki!..  Yıllardır peşinde koştukları adım, geç de olsa atılmıştır. Bu karar, aç insanları doyuracak, Sancak'taki göçü önleyecek ve Müslümanları yerinde tutacaktır.

SANCAK: BALKANLARIN EN STRATEJİK YERİ

Kılıçdaroğlu bilmez, ama Sancak, Balkanlar'ın en stratejik yeridir. Sırbistan, Bosna, Karadağ, Kosova ve Arnavutluk arasında kilit bir mevkidir. Eğer büyük devlet olma iddiası varsa, Türkiye'nin orada bulunması gerekir.  Bitmedi, dahası da var…  Et ve tarım ürünleri ithali ilk adımdır. Öyle görünüyor ki, bu adımlar devam edecektir. Sırbistan gezisi sırasında Süleyman Uganin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, başta bölgede bir üniversite kurulması olmak üzere başka konuları da açmıştır. Erdoğan da “Türkiye'ye gel, bu konuları görüşelim” demiştir.  En önemlisi de nedir biliyor musunuz?..

AVRUPA BALKANLARI SÖMÜRÜYOR...

Bugün Balkanlar'ı sömüren Avrupa, Sancak gibi yerlere tek kuruşluk yatırım yapmamaktadır. Bütün yatırımlar, Slovenya ve Hırvatistan'a, bir başka ifadeyle Katolik nüfusun yoğun olduğu bölgelere gitmektedir. O bölgede yaşayan Osmanlı bakiyelerinin gözü Türkiye'nin üzerindedir. O insanların bizden beklentileri vardır. Kılıçdaroğlu, ne kadar çarpıtmaya ve yerden yere vurmaya çalışırsa çalışsın, Türkiye'nin Sırbistan'dan et ve tarım ürünleri ithali kararı, Balkanlar'a yönelik son derece önemli bir adımdır. Büyük devlet ve Avrupa'da etkili olmanın kaçınılmaz bir gereğidir.

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

Salı günkü grup toplantıısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Et deyince aklımıza kasap geliyor. Sırbistan'dan 5 bin ton et alacaklar. Sırbistan deyince de bizim aklımıza Sırp kasabı geliyor. Hani bir gecede 8 bin, 3 yılda 250 bin Bosnalı Müslümanı öldürenler, katledenler. Katleden bir Sırp; Miloseviç. Şimdi hapiste. Gidiyorsun onunla tokalaşıyorsun, 5 bin ton lop et alıyorsun. Bir sefer bunlar besmelesiz kesildi. Bu lop etin nereye gitmesi lazım? Saraya gitmesi lazım. Onların yemesi lazım. Niye saraya gitmesi lazım? Adam kul hakkı yemeye alışmış, besmelesiz et yese ne olur, yemese ne olur? Millete yedirmesinler, saraya götürsünler. Sarayda istedikleri kadar yesinler" dedi.