Dolar

42,5166

Euro

49,5543

Altın

5.778,29

Bist

10.959,77

Suriye’de bu plan başarıya ulaşır mı?

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-08-06 10:57:27

Suriye’de bu plan başarıya ulaşır mı?

Türkiye ve ABD'nin, Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'den temizlenerek kurulması planlanan güvenli bölgeden Kürt militanların geçişine izin verilmeyeceği üzerinde fikir birliğine vardıkları iddiaları artık yüksek sesle dillendiriliyor ve bu iddialar yalanlanmıyor. Bu iddialar aslında bize Ankara kulislerinde de konuşulan yeni Suriye planının ipuçlarını veriyor.

Suriye'de mevcut ABD ile varılan antlaşmada edindiğim bilgilere göre şöyle bir planın devreye girileceğinden bahsediliyor:

Türkiye ve ABD, Suriye'nin kuzeyinde fiili güvenli bölge konusunda anlaşmaya vardı. Söz konusu bölge “IŞİD'den arındırılmış bölge” olarak isimlendiriliyor.

ABD, IŞİD'i birincil tehdit görürken; Türk tarafı ve Suriyeli muhalifler, Esed rejiminin devrilmesini birincil öncelikleri kabul ediyor ve IŞİD'i de bu tehditle birlikte değerlendiriyor.

Bölge 65 kilometre genişliğinde, 90-110 km arasında ve IŞİD'den arındırılmış olacak.

YPG güçleri, Fırat'ın doğusuna geçemeyecek ve o hattı kontrol altında tutacak. ABD'li yetkililer, Türkiye'ye söz konusu bölgenin güvenliğini YPG'ye bırakmayacakları konusunda güvence verdi; ancak ihtiyacın artması halinde değerlendirmek üzere bir esneklik payı bırakılmasını da istedi. Türkiye, YPG'nin Suriye-Türkiye sınırında yeni bir bağımsız Kürt devleti kurulmasının hazırlığını yaptığı endişesiyle YPG ile birlikte çalışmaya sıcak bakmadı ve tavrını net olarak ortaya koydu.

Güvenli bölgede muhalif unsurlar ile birlikte hareket edilecek. Güvenli bölge, resmi anlamda uçuşa yasak bölge ilan edilmeyecek; ama hava gücüyle fiili olarak bu sağlanmaya çalışılacak.

IŞİD'den temizlenecek olan bölgeye Türkiye'de bulunan mülteciler gönderilecek ve böylelikle Suriye'den Türkiye'ye gelmiş olan mültecilerin kendi yerlerinde yaşamaları için imkan oluşturulacak.

Nusayrilere de can ve mal güvenliği sağlanacak, onların da Suriye'de yapılacak seçime girmelerine izin verilecek. Esed'e de güvence verilerek Suriye'de geçiş tamamlanacak.

Türkiye bu hamleyle Kantonların Birleştirilmesi Projesi'ni de rafa kaldırmış olacak. Bunun özellikle uzun vadede PYD üzerinde nasıl etki edeceği ya da ABD'nin tavır değiştirip değiştirmeyeceği ise şimdilik bir soru işareti.

Siyasi gözlemciler bu hamleyle Suriye'nin fiilen bölünmüş olacağını ifade ediyor.

Peki bu planın zorlu kısımları neler?

Öncelikle yapılanlar Suriye halkına sorulmuş değil. Suriye halkına dayatılan planlar, genellikle sahada işlerin kağıt üzerindeki gibi işlemesini engelliyor.

Türkiye ve Amerika'nın “terörist” olarak gördüğü IŞİD'li olmayan gruplar ile yüz yüze gelindiğinde ne yapılacak?

IŞİD ile çarpışan, IŞİD'i durduran, zaman zaman gerileten bu gruplar, Amerika ile birlikte çarpışmak istemezler, sahadan çekilirlerse ve IŞİD de bunu anti-propaganda olarak kullanırsa ne olacak? Çünkü bu grupların büyük bir kısmı Amerika'dan ve operasyon odasından yardım almayan gruplar.

IŞİD bölgeden püskürtüldü. Türkiye'nin solunda PYD, karşı bölgede Halep'in üst tarafında Esed, İran, Hizbullah askeriyle karşı karşıya kalındığında bu durumda nasıl bir tavır alınacak?

Koalisyon hava saldırılarıyla netice alınamazsa ne olacak? Bir kara harekâtı gerekli olursa Türkiye buna girmeyeceğini ifade etti. Bu durumda ABD, PYD'yi tekrar kara gücü olarak kullanır mı? Muhalifler ve Türkiye bu durumda nasıl bir politika geliştirecek?

Sezai 6
Belki bu konuda akıllanmışlardır dedik, çünkü Müslüman zarar gördüğü deliğe ikinci kez parmağını sokmaz, bu Müslüman karakteridir. Ancak ne yazık ki son günlerde ABD'ye üslerimizi açarak tekrar büyük bir gaflete imza atmışlardır. ABD açık açık biz PYD'nin güvenliğini sağlayacağız derken ve bizler PYD ile onun ülkemizdeki uzantılarından çekerken nasıl böyle bir hataya imza atabiliyorlar anlamıyorum.
Sezai 5
Hükümetin büyük güven duyduğu ABD ve Batı her alanda ülkemizi zayıflatacak kararlar alarak, hükümeti de buna yönlendirerek ülkemizi ve komşu İslam ülkelerini kan gölüne çevirmiştir. Gaye tabii ki İsrail'in güvenliği ve güçlenmesi! Ne yazık ki hükümet bu aşamada ABD ve Batı yanlısı bir politika izleyerek bu vebale ortak olmuş, hem ülkemizi, hem de İslam ülkelerini büyük tehlikelere atmıştır.
Sezai 4
ABD'ye güvenilmez. Güvendiğiniz sürece ne terör biter ne de Ortadoğu düzelir. İsrail'in güvenliği için çevre ülkelerin karışık olması (destabil) ve hiç düzelmemesi gerekmektedir. Hükümet ne yazık ki gözü kapalı ABD'ye ve batıya güveniyor. Bir şeyler ters gidiyor görüyor ama ne olduğunu idrak edemiyor. Yani 12 yıl öncesine kadar ülkemiz ve Ortadoğu bu halde miydi? Yani yine bir şeyler vardı ama bugünkü kadar büyük değildi.
Sezai 8
Bu Müslüman ahlakı değildir. Sonuçlarını hep birlikte yaşadık. Ne yazık ki bunları anlatınca eskiden CHP'li yaftası yerdik, sonra Ergenekoncu demeye başladılar, bugün Paralelci olduk (!) yarın da ne diyeceklerini merakla bekliyorum. Unutmayın dost acı söyler. Ne diyelim Allah haklıya yardım etsin, gaflette olanı uyandırsın, gerçek manada hidayet nasip etsin. Yüreğimiz yanıyor ve yüreğimizi yakanlar ne yazık ki içimizden!
Sezai 7
Geçen gün Cumhurbaşkanımız bir itirafta bulundu ne dedi; 'ABD Başkanı Obama'nın kendisine “Kobani iki güne kalmaz düşebilir” dediğini ve bunun üzerine yorum yaptığını söyledi. Obama belli ki halkın nabzını iyi tespit etmiş ve böyle bir sözün nelere mal olacağını çok iyi biliyordu. Bizim anlamadığımız idarecilerimizin üst düzeyde ABD'ye güvenmesidir.
Sezai 3
Irak bize güvenerek (sonuçta Müslüman bir ülkeyiz!) önemli tesislerini sınırlarımıza yakın kurmuştu. Ancak üslerimizden havalanan ABD uçakları bu tesisleri yerle bir ederek Irak'ın belini kırmıştı. ABD Irak petrolünü ele geçirdi. Özal; “Hani Musul ve Kerkük” deyince; Bunlar; “Ne Musul Kerkü?” demiş. “Generaliniz bize söz verdi ya” demiş; Onlarda; “Bu onun şahsi sözü bizi bağlamaz, bu arada o general emekli oldu” demişler. Yani görüldüğü gibi ibret alınmadığından tarih tekerrür ediyor/edecek.
Sezai 2
Bu sözleri okuyunca Turgut ÖZAL aklıma geldi. Körfez harbinde ABD'li bir General ABD’nin yanında yer alalım diye; “Size asker sözü veriyorum Musul ve Kerkük sizin olacak” demiş. Özal'da körfez harbinde ABD'ye üslerimizi açmış ve 1 koyup 3 alacağız demişti. Ne yazık ki 10 koyup 1 bile alamamıştı. Üstelik yüzbinlerce Müslümanın vebalini almış ve milyarlarca dolar da zarar etmiştik.
Sezai 1
Nevzat bey; “ABD’li yetkililer, Türkiye’ye söz konusu bölgenin güvenliğini YPG’ye bırakmayacakları konusunda güvence verdi; ancak ihtiyacın artması halinde değerlendirmek üzere bir esneklik payı bırakılmasını da istedi” demektedir. Ancak şöyle bir yakın tarihimizi incelediğimizde ABD’nin bu konuda hep kendi çıkarlarını düşündüğünü ve özellikle ülkemizi aldattığını görmekteyiz.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Mezarlıktaki esrarengiz taş

Haber Ara